AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Çekimser

Çekimserlerden uzak durulmasını salık veriyorum, çünkü onlar sorumluluk yüklenmekten kaçınır. Eğer yüklenmekten kaçındığı sorumluluk bir başına kendisini ilgilendiriyorsa, onun çekimserliği göze batmayabilir; ama üstlenmek istemediği sorumluluk aynı zamanda başkasının ilgi alanı içinde bulunuyorsa, onun çekimser kaldığı durumun sonuçları herkesi ilgilendirebilir. Üstelik, onun çekimser kaldığı durumdan, çekimser kalmakla kaçınabileceğini düşündüğü sonuçların en ağırı ortaya çıkar. Yani çekimser kalmakla bir sonucun meydana gelmiş olmasını önlemiş veya geciktirmiş olmuyor; bilakis meydana gelmesi muhtemel sonuçların en istenmeyeninin meydana gelmesine yol açılıyor.

Bu tipler "trajik" olmaktan uzak bir kişilik taşır. Trajik olmak ne; bunlar, trajik olana teğet bile geçmez. Bunlara illâ da bir ad verilecekse en uygunu tavşan tersi tip demek olur.

Brütüs'ün karşısında iki seçenek duruyordu: Ya Romalı yurttaşlarının özgürlüğünü seçip dostu olan Sezar'ı feda etmesi gerekiyordu; ya da Sezar'ın hayatta kalmasını tercih edip Romalıların özgürlüğünü feda edecekti. O, Romalıların özgürlüğünü tercih etti. Kolay bir seçim değildi bu elbette. Ama burada çekimser kalınamazdı. Çekimser kalmak, onun ve yurttaşlarının istemediği sonuçların en istenmeyeninin meydana gelmesine yol vermek olurdu. Bu seçim trajik bir olguydu. Tercih yapıldı ve istenen sonucun meydana gelmesine hizmet edilmiş oldu.

Burada önemli olan seçimin almaşıklardan herhangi biri lehine ve meselâ bizim istediğimiz doğrultuda kullanılmış olup olmaması değildir. Mesele meydana gelecek sonucun sorumluluğunu yüklenme cesaretinin gösterilebilmiş olmasıdır. İşte, çekimser tip böyle bir sorumluluğu üstlenmekten kaçınıyor. Onlara bir defa herhangi bir sorumluluk mevkii bağışlanmışsa, böyle bir hatanın tekrarlanmaması gerekiyor.

Çünkü o kendi kişisel çıkar heybesinde daima bir ihtiyat payı bırakmak ve bir biçimde hasıl olmuş olan bir sonuç varsa ve o sonuçtan bir sorumluluk payını üleşmek gerekiyorsa, bundan kaçınmak ister. Böyle bir kurnazlıkla zeytinyağı gibi hep suyun yüzünde durma açıkgözlüğünü icra ettiğini düşünür. Şayet sonuç herkesin beğendiği bir hasıla meydana getirmişse bu durumdan; yok eğer sonuçtan beğenilmeyen bir hasıla çıkmışsa da, bu durumdan yararlanmak ister. Oysa bu sonuçların meydana gelmesinde onun katkısının asla yapıcı bir payı olmamıştır. Bilakis, meydana gelen sonuç her ne ise, o, çekimserin çekimser kalmak suretiyle en istenmeyen sonucun hasılası olarak tecelli etmiştir. Buna rağmen çekimser sadece kurnazlık ve açıkgözlük göstermek suretiyle değil, fakat ayna zamanda yüzsüzlük de göstererek başkası tarafından hasıl edilmiş bir sonucun nimetini kendi istifadesine tahsis etme fırsatını elden kaçırmaz.

İşte tavşan tersi gibi olan, yani ne kokan ne bulaşan bu tipe yalnızca siyasal hayatta değil, hayatın hiçbir alanında yer, fırsat ve yüz verilmemesini tavsiye ediyorum.


21 Ağustos 2003
Perşembe
 
RASİM ÖZDENÖREN


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED