|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Amaç, sadece bir ürün veya hizmeti satmak değil, şirketin geleceğini bulmak olmalı. Umumi geleceği değil, ihtimamları altındaki şirketin özgül (kendine has) geleceğini. Bu noktada pazarlama devreye girer. Şirket yönetiminin birinci derecedeki işi sadece bir ürün veya hizmeti satmak değil, şirketin geleceğini bulmaktır. Umumi geleceği değil, ihtimamları altındaki şirketin özgül (kendine has) geleceğini. Pazarlamanın devreye girdiği nokta burasıdır. Peter Drucker yıllar önce "Her ticarî işletmenin iki, sadece iki, temel işlevi vardır" demişti: "Pazarlama ve yenilik yapma." Bu anlayışın birçok şirketin yönetim kuruluna ulaşması elli yıl aldı. Birinci Dünya Savaşı sonrası yılların ilgi odağı imalat, II. Dünya Savaşı sonrası yıllarınki finansman idi. Bugün sıra pazarlamadadır. İşte size birkaç isim: Bill Gates (Microsoft), Bert Roberts (MCI), Ross Perot (Perot Systems), Sam Walton (Wal-Mart), Fred Turner (McDonald's), Michael Eisner (Walt Disney), John Smale (Procter and Gamble), Robert Goizueta (Coca-Cola), Andrew Grove (Intel) ve Roger Smith (General Motors). Nedir bunların ortak yanı? Geçen yirmi yılın en ünlü tepe yöneticileri olmaları hiç şüphesiz. Evet ama, Advertising Age dergisine göre, bunlar aynı zamanda 1985-1995 yılları arasında "Yılın Pazarlamacıları" seçilen kişilerdir. Dergi, günümüzün tepe yöneticisinin (chief executive) aynı zamanda ana pazarlama yöneticisi (chief marketing executive) olduğunu belirtiyor. HP'nin kurucusu David Packard, pazarlamanın pazarlama departmanına bırakılamayacak kadar önemli bir iş olduğunu belirtiyor. IBM'in tepe yöneticisi Lou Gerstner ise, Bill Gates ve şirketi için şunları söylüyor: Yazılım alanındaki en büyük rakibimiz teknik bakımdan çok iyi bir şirket değildir. Fakat hayatta gördüğüm en iyi pazarlama şirketidir. Son söz: Yönetici, bilanço ve kâr/zarar cetvellerini okumasını bilen pazarlamacıya verilen addır. Güneş güçlü bir enerji kaynağıdır. Her saat milyarlarca kilovat enerjiyle yeryüzünü yıkamaktadır. Fakat başınızda bir şapkayla saatlerce dışarıda dolaşabilirsiniz. Size fazla yan etkisi olmaz. Lazer ise zayıf bir enerji kaynağıdır. Birkaç vatlık bir enerjiyi alır ve homojen bir ışık akımında odaklandırır. Fakat bir lazerle mücevherde delik açabilir veya kanser tümörünü çıkarabilirsiniz. Bir şirketi odaklandırdığınız zaman da aynı etkiyi meydana getirirsiniz. Bir pazara hükmetmek için güçlü, lazer gibi bir yetenek yaratırsınız. Bir şirket odaktan kayınca, gücünü kaybeder. Enerjisini çok sayıda ürüne ve çok sayıda pazara yayan bir güneş haline gelir. Büyümekte olan bir pazarda, ürünleri çeşitlendirip daha çok sayıda müşteriye hitap etmek mi akıllıcadır, yoksa herkes için bir tek şeyi en iyi yapmaya çalışıp müşteri çekmek mi? R. Moss Kanter, buna cevap ararken, şirketlerin değişimle başa çıkıp başarılı olabilmeleri için 4F stratejisini izlemeleri gerektiğini söylüyor: Focused (odaklanmış), fast (hızlı, atak), friendly (dostça davranan), flexible (esnek). Michael Porter ise, sektördeki diğer şirketleri altetmeye yönelik üç jenerik strateji vardır diyor: Topyekün maliyet liderliği, farklılaşma, odaklanma. Maliyetleri düşürmenin yolu ölçeği büyütmekten geçiyor. Ürün farklılaştırması, ürünü mevcut fiyat rekabetine karşı bir tür koruma altına alıyor. Segmentasyon veya ürün konumlandırması (positioning) diye tanımlanan odaklanma ise, kaynakları en güçlü noktaya teksif etmek suretiyle rekabette öne geçmeye yarıyor.
Odaklan ve kazan!
Odaklanma veya uzmanlaşma stratejisi pazarın sadece bir kesimine konsantre olmak suretiyle kendine uygun bir kovuk (niş) temin ederek rekabetçi konuma yükselmeyi amaçlar. Mesela belirli bir grup tüketici üzerinde veya sınırlı bir coğrafî alanda veya ürünün belirli kullanımları üzerinde kendini sınırlamak gibi. Bu anlamda odaklanma, Porter'ın diğer iki stratejisini bütünleyebilir veya onları kullanabilir. Odaklanma yoluyla rekabet gücü kazanmak, ya hizmet sunulan kesimde maliyet liderliğine ulaşmak veya farklılaşarak hedef kesimin ihtiyaçlarını daha etkili biçimde karşılamak suretiyle olabilir. Üç stratejiyi karşılaştıracak olursak:
Topyekün Maliyet liderliği
Üretime vurgu yapar: 'Hiç kimse bunu daha ucuza üretemez'. Pazarlama/promosyon vurgusu: 'Kelepir fiyatlar' ve 'kaçırılmayacak mallar'. İşletim kültürü: 'fırfır yok' ve 'yalın üretim'. Yüksek hacimden ötürü ölçek ekonomileri. Maliyetleri kısmak için üretim süreçlerinde yenilikler. İşgören başına yüksek üretkenlik. Hücum veya savunma silahı olarak fiyat kırma. Yüksek hacimden ötürü düşük kâr marjları: 'Bol al, ucuz sat'.
Farklılaştırma
Üretim vurgusu: 'Hiç kimse bunu daha iyi yapamaz'. Pazarlama/promosyon vurgusu: 'işte en iyisi'. İşletim kültürü: 'fırfır bol'; 'en geniş çeşit yelpazesi' ve 'her zevke uygun eşya'. Rakiplerin ürün/hizmetlerinden farklı birşey yapma. Pazara yeni opsiyonları olan yeni ürünler sunmak için ürün geliştirme. İlave fark maliyetini karşılamak için primli fiyat. Yoğun reklam ve satış çabası.
Odaklanma
Üretim vurgusu: 'Ürünümüzü özel ihtiyaçlarınıza uydururuz'. Pazarlama/promosyon vurgusu: 'Tam sizin için.' Uzmanlaşma. Alıcı kesimleri, coğrafî bölgeler, nihaî-kullanım uygulamaları...: 'Her zenaata burnumuzu sokmayız; sadece bir tanesinin ustasıyız'. Hedef kesimdeki rekabetçi üstünlük ya (a) düşük maliyet liderliğine (ör. uzmanlaşmış tecrübe/bilgi avantajları) veya (b) başarılı farklılaştırmaya (ör. emsalsiz birşey sunmak) bağlıdır.
Odaklanmanın önemi pazaryerinde mevcut ürünlerin sayısına bağlıdır. Odaklanmamış bir ürün, hiçkimsenin birinci tercihi olmayıp, herkesin ikinci veya üçüncü tercihi olabilir. İlk tercihlerin çok az olduğu durumlarda odaklanmamak uygun olabilir. Henry Ford'un odaklanmamış T Modeli otomobil piyasasının ilk evresi için tam yerinde tercihti, fakat otomobil talebi artıp ürün tercihi genişledikçe giderek daha az başarılı oldu. Spor veya müziğe odaklanmış televizyon kanalları ancak eldeki programların görece fazla olduğu zamanlar sürdürülebilir; frekans sayısı az olursa, bütün kanallar mecburen odaksızlaşır. Odaklanmış havayolu şirketleri başarılı olamadılar, çünkü hava trafiğinin yoğunluğu bu tür özel şirketleri ayakta tutacak düzeye gelmemişti. Odaklanmış şirketlerde tepe yönetimi en çok anahtar beceriler üzerinde yoğunlaşır. Almanya'nın gayrı safi milli hasılasının üçte ikisi, 1000'den az eleman çalıştıran küçük ve ortaboy şirketler tarafından imal edilmektedir. Dünyanın ikinci büyük ihracatçısı olan bir ülkede, ihracatın da üçte biri bunlar tarafından yapılmaktadır. "Küçük düşünerek büyüyen bu mükemmel odaklanma örneklerine" topluca mittelstand denilmektedir. Çoğu mittelstand şirketleri kendi pazarlarında dünya lideridirler, en yakın takipçilerine inanılmaz farklar atarlar. Intel'in efsanevî başkanı Andrew Grove, şirketlerin başkalarından daha iyi yapabildikleri şeyi iyi anlamaları ve çabalarını acımasızca onun üzerine yoğunlaştırmaları gerektiğini söylüyor. Kafayı neye takmak gerektiği şu dört adımın atılmasıyla keşfedilebilir: 1. Gerçekte Hangi Müşterileri Arzu Ettiğinizi Belirleyin. 2. Hedef Müşterilerinizin Neye Ençok Değer Verdiklerini Belirleyin. 3. Lazer Benzeri bir Odak Keşfedin. 4. Odaklanmayı Şirket Çapında Bir Sabit Fikre Dönüştürün.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |