|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türkiye, bağımsızlığını belki de bir maça ve çay partisine borçlu. Savaş kararını futbol maçında alan Mustafa Kemal Paşa, cepheye giderken, tüm dünya ajanslarına "Çankaya'da çay partisi verilecek" haberi geçmişti.
Türkiye'nin, bağımsızlığını kaba askeri güçle değil, zeka ve inançla kazandığı vurgulandı. Tüm yokluk ve yorgunluğa rağmen, Ağustos ayına liderine ve kendisine olan inançla giren Türk milleti, bir yandan silahlı gücünü toplarken, bir yandan da işgalcileri yanıltacak yeni taktikler uyguluyordu. 30 Ağustos Zaferi'nin arkasındaki askeri taktikler bir bir ortaya çıkınca, Kurtuluş'un gerçek tablosu da netleşiyor. 1922 yılın ilk yarısı asker-sivil seferberliği ile hazırlıklarla geçirilirken, tümenlerdeki asker sayısı 8 bin 500'e çıkarıldı. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, taarruz için kesin kararını Haziran'da verdi. Futbol maçında karar verildi Saldırı planları için komutanları bir araya getirecek formül ise "futbol maçı" ile bulundu. 28 temmuz günü "futbol maçı izleme" bahanesiyle Akşehir'e gelen Milli Savunma Bakanı Kazım Paşa, Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa ve Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa, hazırlıkların süratle tamamlanmasını kararlaştırdı. Ağustos'un ilk haftasında birlikler hazırlıklarını tamamlarken, Mustafa Kemal de Ankara'da, Bakanlar Kurulu ile bu konuda görüş birliğine vardı. 13 Ağustos gününden başlamak üzere kolordu ve tümenler, yığınak yerlerine sevkedildi. Fevzi Paşa da bu sırada cepheye gitti. Birlikler, gündüz gizlenip, geceleri yol aldılar. Cepheye 50'si ağır, 200'den fazla top yerleştirildi. Çankaya'da çay partisi! Mustafa Kemal Paşa da 17 Ağustos'ta gizlice Ankara'dan ayrıldı. Otomobille Konya üzerinden 20 Ağustos'ta Akşehir'e vardı. Harekatı kamuoyundan saklamak amacıyla 21 Ağustos'ta Çankaya Köşkü'nde bir çay daveti verileceği ajans ve gazetelere bildirildi. Başkomutan, 26 Ağustos sabaha karşı Fevzi ve İsmet paşalarla birlikte muharebeyi idare etmek üzere Kocatepe'deki yerini aldı. Bir ulusu zafere taşıyacak Büyük Taarruz, sabah saat 04.30'da burada başladı. Çoğunlukla süngü hücumları ve insan üstü çabalarla gerçekleşen Büyük Taarruz'un son aşaması, 30 ağustos günü oldu. Askeri tarihe Başkomutan Meydan Muharebesi olarak geçen ve Gazi'nin, Dumlupınar'da ateş hatları arasında bizzat idare ettiği savaşta, düşman ordusu dört bir yandan sarıldı, ana kuvvetleri yok edildi. 15 günde 400 kilometrelik mesafeyi savaşarak kateden Türk ordusu, tasarlanan kesin sonuca 5 gün içinde ulaştı. n İZMİR Atatürk'ün savaş alanı tasviri: MAHŞER YERİ Prof. Dr. İlhan Lütem'in "Mustafa Kemal Atatürk. 57 Yılın Öyküsü" adlı kitabında yer verdiğine göre, 31 Ağustos günü muharebe meydanını gezen Başkomutan Mustafa Kemal, o günü, "Sırtların gerisindeki bütün vadiler, bütün dereler, korunan ve örtülü yerler, bırakılmış toplar, otomobiller, sonsuz araç ve gereç ile bu yıkıntılar arasında yığınlar oluşturan ölülerle, toplanıp karargahımıza yollanan esir kafileleri ile gerçekten bir mahşer yerini andırıyordu" diye anlattı. ZAFER MESAJLARI
Cumhurbaşkanı A.Necdet Sezer: "Türk ulusu, 30 Ağustos Zaferi ile varlığına ve bölünmez bütünlüğüne göz dikenlere en ağır darbeyi indirmiş, yaptığı örnek savaşımla başka uluslara da yol göstermiş, özverisi, birlik ve dayanışma anlayışıyla dünyada saygınlık kazanmıştır." TBMM Başkanı Bülent Arınç: "Milletimiz, 30 Ağustos Zaferi ile kendisini tarih sahnesinden silmek isteyenlere anlamlı, ağır ve unutamayacakları bir ders vermiştir." Başbakan Tayyip Erdoğan: "Milletimizin tüm imkansızlıklara rağmen Milli Mücadelesi'ni kazandığını dünyaya ilan eden Başkomutanlık Meydan Muharebesi, tarihimizin en büyük zaferlerinden biridir. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün komutanlığında Türk ordusunun gücünü ve kahramanlığını tarihe bir kez daha yazdıran bu muazzam zafer, milletimizin hürriyet ve istiklal inancının ölümsüz bir kanıtıdır." CHP lideri Deniz Baykal: "30 Ağustos Zaferi'ni bize yaşatan Ulu Önder Atatürk'ü, değerli silah arkadaşlarını ve bu zaferin bugün isimleri dahi hatırlanmayan kahramanlarını rahmet ve saygıyla anıyorum.'' SP lideri Necmettin Erbakan: "Zafer Bayramımız münasebetiyle biz SP olarak, aziz milletimizin bütününün görüşüne tercüman olmak üzere, Irak'a asker göndermenin şiddetle ve kesinlikle karşısında olduğumuzu bir kez daha açıklıyoruz." ANAP lideri A. Talip Özdemir: "Uluslararası alanda ciddi kararların ve tercihlerin arifesinde olduğumuz bu günlerde başvurmamız gereken yegane referansımız, 81 yıl önce olmaz denileni başaran şehitlerimizin içlerindeki vatan, millet ve bayrak aşkıdır." DYP lideri Mehmet Ağar:
"Bu toprağı vatan yapan ne varsa onu en layıkıyla yapmış bir milletin evlatları olarak, daha müreffeh ve kamil bir Türkiye için bize bırakılan onurlu mirasa sahip çıkmak en büyük görevimizdir."
|
|
|
|
|
|
|