Anadolu'dan okumak için İstanbul'a gelen maddi durumu iyi olmayan öğrenciler önce onların kapılarını çalıyor. Hanımlar ise evlerinde yaptıkları elişleri, komşularının getirdikleri çeyiz malzemeleri, eşlerinin dükkanlarından taşıdıkları giyecek ve yiyecek malzemeleriyle her dönem farklı semtlerde açtıkları kermeslerden elde ettikleri gelirlere harçlıklarını da katarak okumak için gelen yoksul öğrencilerin yol, yemek , defter kitap ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorlar. Her geçen gün aralarına katılan gönüllülerin sayısının arttığını söyleyen hanımların ilk önce amaçları sadece 3-5 öğrenciye güçleri yettiği kadar okutmakmış. Ancak fikirleri ilgi görüp görüştükleri diğer hanımlardan da destek alınca Sevgi Eğitim ve Kültür Derneği (SEVDER)'ni kurmuşlar ve faaliyetlerini bu dernek çerçevesinde sürdürmeye başlamışlar.

Fedakarlık kadının mayasında

Böyle bir çalışmaya girmelerinin sebebini dernek üyelerinden Fatma Ünsal şu cümleyle açıklıyor: "Fedakarlık kadınların ruhunda vardır. Çocuklarını şehir dışında okutan arkadaşlarımızdan yaşanan sorunları biliyoruz. Bu sorunları en aza indirmek için biz de İstanbul'a gelen öğrencilerin elinden tutmaya karar verdik. Önce 3-5 öğrenciyle başladığımız yardım bugün ortalama 200 öğrenciye ulaştı." Hanımların en büyük yardımcısi ise erkekler olmuş. ''Onların yardımları ve desteklerinin başarımızda payı büyüktür" diyorlar. Hanımlar, sadece öğrencilere yardım yapmakla kalmıyorlar, aynı zamanda yoksul ailelere de gıda ve erzak yardımında bulunuyorlar. Bunun dışında çeşitli resitaller,şiir programları, geziler, kermes ve sergiler düzenliyorlar.