AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Öz kültürümüz

CHP'li Ali Topuz, vaktiyle din eğitimi konusu tartışılırken meclis kürsüsünde, "16 yaşından önce çocuklarımızı dincilerin eline bırakmayacağız; bu sebeple daha önce verilecek din eğitim ve öğretimine karşıyız" mealinde ateşli bir konuşma yapmıştı. Birkaç gün önce de "Bizim öz kültürümüz müslümanlık değildir" dedi. Cem Vakfı başkanı da sık sık "İslam (sünni İslam) Araplara ait bir dindir, Türk'ün dini ise Alevîlik'tir" diyor; ama Alevîlik ile herkesin adına İslam dediği din arasında bir bağ kurmuyor; sözlerini tahlil ettiğinizde ona göre Alevîliğin, İslam'dan farklı ve Türklere ait bir din olduğu ortaya çıkıyor.

Bunların "öz kültür"den maksatları, Türklere mahsus, onlara ait asıl, temel kültür, tarih sahnesine çıktıklarında benimsedikleri kültür olsa gerek. Buna göre Türkler, müslüman olmadan önce hangi kültüre sahip idiyse ona dönmeli, tarih boyunca etkisi altına girdikleri ve öz kültürlerini kısmen değiştiren diğer kültürler de (çağdaş Batı kültürü dahil) onların öz kültürü sayılmalı ama müslümanlık asla ve zinhar Türklere ait bir kültür olarak kabul edilmemeli, Türk'ün kültürü İslam'dan ayıklanmalıdır.

Önce kültürün ne olduğuna ve İslam'ın bir kültür olup olmadığına bakalım.

Mümtaz Turhan'ın tarifine göre kültür, "Bir cemiyetin sahip olduğu maddi ve manevi kıymetlerden teşekkül eden öyle bir bütündür ki, cemiyet içinde mevcut her nevi bilgiyi, alakaları, itiyatları, kıymet ölçülerini, umumi atitüt, görüş ve zihniyet ile her nevi davranış şekillerini içine alır. Bütün bunlar birlikte, o cemiyet mensuplarının ekserisinde müşterek olan ve onu diğer cemiyetlerden ayırt eden hususi bir hayat tarzı temin eder" (Kültür Değişmeleri, s. 56).

Bu tarifi kısaltsak, "Türklere mahsus hayat tarzı" cümlesi ile ifade edebiliriz. Din bu hayat tarzının içinde her şeyi etkileyen, her parça ile sıkı alakası olan bir unsurdur. Laikliğin kabulünden önce Türkiye toplumunun ve devletinin dini İslam idi; yani bu tarihe kadar yalnızca fertlerin değil, toplumun ve devletin de temel referansı İslam'dı. Hangi İslam sorusunun cevabı da açık ve kesin olarak sünni İslam'dır. Bunun dışındaki dini inanış ve uygulamalar uçlarda, azınlıkta olmuş, genel kabul görmemiş, topluma izafe edilmemiştir.

Kültürü insan yapısı olarak kabul edenlere göre (böyle tanımlanır, böyle kabul edilirse) İslam bir kültür değildir; o, Allah tarafından vahyedilmiş bir dindir. Ancak bu din, başka müslüman milletler gibi Türklerin de kültürünü derinden etkilemiş, değiştirmiş, kendisi ile uyumlu hale getirmiştir. İslam bizim öz kültürümüz değildir diyenler, İslam'ın kültürümüz içindeki yerini ve etkisini inkar edemezler, ancak İslam'dan önce Türk kültürünün farklı olduğunu söyleyebilirler; bu doğrudur, fakat İslam'ı devreden çıkarıp Türklere ait ve bugün de onlar için hayat tarzı olacak bir kültür aradıklarında ellerine geçecek hiçbir şey yoktur. Bugün "cemiyet (toplum) mensuplarının ekserisinde müşterek olan ve onu diğer cemiyetlerden ayırt eden" hayat tarzına bakalım; bu İslam değil midir? İçimizdeki azınlıklar ile sonradan İslam'dan çıkmış olan kimseler bile "kültür müslümanları" değil midirler? Ötekiler bizi tarif ederken, anlatırken "müslüman" demiyorlar mı? AB'ye girme macerasında ve mecrâsında bir engel olup olmadığı tartışılan unsur bizim (Türklük, Şamanlık, eğer İslam'dan başka bir şey ise Alevilik vb.) ile ilişkimiz midir, yoksa müslümanlığımız mıdır?

Ali Topuz ve benzerlerini bu tanımlar ve sorular üzerinde düşünmeye davet edip, milletimizin İslam'dan önceki ve sonraki dini ile kültürünün tarihine kısa bir bakışı da gelecek yazıya bırakalım.


28 Aralık 2003
Pazar
 
HAYRETTİN KARAMAN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED