AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

P O L İ T İ K A
Önce yargı bağımsızlığı
sonra dokunulmazlıklar

Dokunulmazlıkları Araştırma Komisyonu raporunu tamamladı. Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya'nın, "Sözde değil özde yargı bağımsızlığı" sözüne atıfta bulunuldu.

  • BİLAL ÇETİN ANKARA
    AK Parti Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu'nun başkanlığını yaptığı TBMM Dokunulmazlıkları Araştırma Komisyonu raporunu tamamlayarak, CHP'li komisyon üyelerine gönderdi. CHP'li komisyon üyelerinin muhalefet şerhlerini yazmasının ardından rapor Meclis Başkanlığı'na sunulacak.

    Yeni Şafak'ın ele geçirdiği raporda, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya'nın yargı yılı açılışında yaptığı konuşmada "Sözde değil özde yargı bağımsızlığı"ndan sözettiğine atıfta bulunularak, "Bu ifadelerden anlaşıldığı gibi yasama dokunulmazlığı ülkemizin öncelikli konusu olmayıp, öncelikle sözde değil özde yargı bağımsızlığının ve özgürlükçü demokrasinin tüm kurum ve kuruluşları ile hayata geçirilmesi önem taşımaktadır. Bu sağlandıktan sonra yargılamayı engelleyici hükümler içeren memurlar ve diğer kamu görevlileri, hakimler ve savcılar, yüksek yargı üyeleri, askeri yargı üyeleri, kolluk kuvetleri, MİT görevlileri, vali ve kaymakamlar, avukatlar, noterler, doktorlar, bankacılar, diplomatlar vesair kişilere ilişkin düzenlemeler, birlikte, yasama dokunulmazlıklarının ele alınmasında fayda vardır" denildi.

    Yasama dokunulmazlığı

    Raporda, Anayasa'nın 83. maddesi hatırlatılarak, şöyle denildi: "Bu madde, milletvekillerinin yasama görevlerini yerine getirirken sarfettikleri sözlerden, açıkladıkları düşüncelerden ve verdikleri oylardan dolayı herhangi bir takibata uğramayacakları anlamına gelmektedir. Bu maddenin birinci fıkrasında yasama sorumsuzluğu, ikinci fıkrasında ise yasama dokunulmazlığına ilişkin hususlar düzenlenmiştir. Öncelikle konunun milletvekili dokunulmazlığı olmayıp, Anayasamızda belirtildiği gibi yasama dokunulmazlığı olduğuna dikkat edilmelidir. Sözkonusu dokunulmazlık milletvekillerinin sadece şahsına değil, demokrasilerin vazgeçilmez ve en önemli unsuru olan yasama erkini bir bütün olarak ihata etmektedir" denildi.

    Dokunulmazlık kaldırılabiliyor

    Yasama dokunulmazlığının ise kişiye bağlı olmayan, yasama faaliyetinin sürekliliğini sağlamaya yönelik, kamu yararı içeren, nisbi ve geçici bir koruma olduğu hatırlatıldı. Yasama dokunulmazlığının milletvekilini sadece ceza kovuşturmasına karşı koruduğu belirten raporda, bu dokunulmazlığın mutlak olmayıp bazı suçların kapsam dışı bırakıldığını ifade edildi. Yasama dokunulmazlığının şartlarını oluşması halinde kaldırılmasına imkan bulunduğuna dikkat çekilirken, parlamento üyeliğinin sona ermesi halinde dokunulmazlığın kalktığına işaret edildi.

    Milletvekilinin yedeği yok

    Yasama dokunulmazlığının milletvekillerinin şahsından ziyade, birçok yasama kurumunu koruyan bir kavram olduğuna işaret edilen raporda "Geçmiş parlamentoları incelediğimizde, bir oy ile hükümetlerin düşürülüp yeni hükümetlerin kurulabildiği görülmektedir. Nitelikli çoğunluk gerektiren kararlarda kullanılmayan oyların red sonucu doğuracağı gerçektir. Türkiye'de cumhurbaşkanı başta olmak üzere, her yetkilinin yerine vekalet edecek şahıs bellidir. Yerine vekalet müessesi olmayan, yani yedeği bulunmayan tek kurum milletvekilliğidir. Bu bakımdan milletvekillerinin yasama görevlerini yerine getirmesinde azami dikkat ve özen gösterilmesi gerekir."

    Vekiller potansiyel suçlu değil

    Milletvekillerinin potansiyel suçlu olarak gösterilmesine katılmanın mümkün olmadığı belirten raporda, "Temiz siyaset, temiz ekonomi ve temiz topluma giden yolun ilk adımı yasama dokunulmazlığının kaldırılması değil, yasama ve yürütme üyelerinin bugün olduğu gibi yolsuzluklara bulaşmamasından geçmektedir. Ekonomideki olumsuzlukların, faizlerin yükselmesinin, üretimsizliğin ve işsizliğin artamasının çözümü olarak millletvekili dokunulmazlığının sınırlandırılması mevcut ekonomik verilerle bağdaşmamaktadır" denildi.

    Oy çokluğu ile karar verildi

    Raporun sonuç bölümünde ise şu görüşlere yer verildi: "Milletvekilleri ve yüce parlemantoyu yıpratmaya ve halkın gözünden düşürmeye yönelik her türlü çabanın ve girişimin, yüce milletimiz tarafından tasvip görmeyeceği, milletvekili dokunulmazlığını düzenleyen Anayasamızın 83. maddesinde değişiklik yapılmasında bir kamu yararı bulunmadığı, dokunulmazlık müessesesinin kamu düzeninden olduğu ve diğer yapısal reformlarla birlikte ele alınıncaya kadar mevcut halinin korunması gerektiğine oy çokluğu ile karar verilmiştir."

    DOKUNULMAZLIK, YARGIYA GÜVENSİZLİK DEĞİL

    Hakkında suç isnadı olan her milletvekilinin yargıya gönderilmemesinin "yargıya güvensizlik" olarak algılanmaması gerektiği belirtilen raporda, şöyle denildi: "Zira bu konuda en geniş ayrıcalığa sahip olan bizzat yargı mensuplarıdır. Hakimlerin, özellikle yüksek hakimlerin gerek yasalarla, gerekse kendi içtihatları ile ayrıcalık olarak yorumlanabilecek belirli bir dokunulmazlığa sahip oldukları açıktır. Milletvekillerinin haklarında hukuk mahkemelerinde tazminat davası açılması yönünde bir engel bulunmadığı halde, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 14.1.1976 ve 30.11.1984 tarihli kararlarıyla Yargıtay Başkan ve üyelerine karşı, Yüce Divan'da cezai mahkumiyetlerine karar verilmedikçe, doğrudan tazminat davası açılmayacağına hükmedilmiştir. İşledikleri iddia edilen suçlardan dolayı yapılacak ceza yargılamasına baktığımızda da, farklı mahkemelerde yargılandıklarını ve yargılanabilmeleri için kendi kurullarının karar vermesi gerektiğini görmekteyiz. Uygulamada bazı hakimler için yargı yolu açıldığı halde, bazı hakimlerin yargılanmasının engelendiğini görüyoruz."



  • 28 Aralık 2003
    Pazar
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED