|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Yıl sonuna doğru ilerledikçe, ödemeler dengesi için yılın ilk bölümünde ortaya çıkan karamsar beklentilerin giderek anlamsızlaştığı görülüyor. Bilindiği gibi, yıl başından beri eksi veren cari işlemler dengesi, Ağustos ve Eylül aylarında, artan ihracat ivmesiyle artıya dönmüştü. Son veriler bu müspet gelişmenin ömrünün sadece söz konusu aylar için geçerli olduğunu göstermekle birlikte, buncağız bir hareketlilik bile cari açığın tedirgin edici etkisini sıfırlamış gözüküyor. Ocak – Ekim ayı arası ödemeler dengesi, 4,1 milyar dolar açık veriyor. Bu durum, hayli müspet olarak algılanmalıdır. Zira cari açık, 7 milyar sınırını zorlamak için son iki ayda 3 milyar seviyelerinde olmak durumunda. Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre, Kasım ayı ihracatı 4 milyar dolar seviyesinde. Bu seviye, Ekim ayının 900 milyon dolar gerisinde. Kasım ayı cari açığının 1 milyar doların bir miktar üzerinde olacağı tahmin edilebilir. İthalatın yılın son iki ayında artacağını iddia etsek bile, yıl sonu cari açık 7 milyarı dolar seviyesini ancak zorlayabilecek. 1- Ekim ayı ihracatı, 5 milyar sınırını aşarak rekor kırmış ve böylece ilk on aylık ihracat seviyesi yılbaşında tahmin edilen 40 milyar dolarlık hedefi aşmıştır. Bizim tahminimiz olan 45 milyarın dahi geçileceği anlaşılmıştır. Buna karşılık ilk on aylık ithalat, altın ithalatı dahil, 52 milyar civarında gerçekleşmiştir. Buna göre dış ticaret açığı 10 milyar doların biraz üzerinde gerçekleşmiştir. Bu durum, ilk yarı yılda yapılan tüm tahminlerden oldukça iyi bir performansa işaret etmektedir. Hatırlanacağı gibi, faizlerin düşüşü ve reel kurun yükselişi ile 2000 yılına oldukça benzetiliyordu, 2003. Ancak yine hatırlanacağı gibi, 2000 yılında 22,5 milyar dolarlık bir dış ticaret açığı söz konusuydu. 2- Bu arada özellikle navlun ve taşımacılık giderleri bu yıl, geçen yılın aynı dönemine nispetle artmasına rağmen, turizm, navlun ve ticaret hizmetleri gelirlerindeki önemli artışlar sayesinde, hizmetler dengesi % 18 civarında artarak cari dengeye 8 milyar doları aşkın bir katkı yapmıştır. Bu müspet gelişmelere rağmen, yatırım gelirleri dengesinde yaşadığımız kanama devam etmektedir. Ülkenin dışarıda yaptığı portföy, mevduat ve doğrudan yatırımlarından gelirler azalmakta (% 7) iken, yabancıların ülke içinde yaptığı yatırımlardan sağladıkları geliri yurtdışına çekmelerinden ve dış borçların faizlerinden oluşan yatırım giderleri, önceki dönemden bu yana % 14'e yakın büyüyerek 6 milyarı aşmıştır. İlk on ayda yatırım gelirleri açığı % 25 artarak 4,5 milyar dolara yaklaşmıştır. Cari dengenin son kalemi olan cari transferler ise bu dönemde bir miktar artarak 3 milyar civarında gerçekleşmiştir. 3- İlk on ayda finans ve sermaye hesapları topu topu 27 milyon dolar fazla vermiş. Yurtdışından ülkeye doğrudan sermaye girişi, bu yıl geçen yıla göre % 60 azalmış. Dahası yurtiçinden sınır ötesine 410 milyon dolar sermaye çıkışı da olmuş. Geçen sene 1 milyara yakın bir giriş gerçekleştiren doğrudan yatırımlar kalemi, bu sebeplerden ötürü, bu sene 34 milyon net çıkış yaşamış. 4- Bu yıl yabancılar, yükselen borsa indeksinin ve düşen faizlerin etkisiyle özellikle yazın artan bir ivme ile borsada net 760 milyon dolarlık hisse senedi ile 1 milyarlık tahvil satın almış. Buna devletin dış piyasalara ihraç ettiği borçlanma senetlerindeki net 2 milyar civarındaki satış da eşlik etmiş, sonuçta geçen senenin ilgili döneminde net 670 milyon çıkış gösteren portföy yatırımları kalemi, bu sene 2,8 milyar dolarlık bir giriş kaydetmiştir. 5- Ticari ve diğer kredilerle mevduatlardan oluşan diğer yatırımlar kaleminde ise ilginç gelişmeler yaşanıyor. Artan dış ticaret hacmi sayesinde, büyük ölçüde finans sektörünün yurtdışına açtığı kredilerden ve bankaların yurtdışındaki dövizlerinden oluşan varlıklar kaleminde belli bir yükselme gözleniyor. Bu, ülkeden döviz çıkışı olarak yansıyor ödemeler bilançosuna. Öte yandan yurtdışından kredi kullanımı hayli artmış olmasına rağmen, geri ödemelerin de ciddi oranda artması sebebiyle net olarak ancak 1,5 milyar artmış. Sistemde yurtdışı kaynaklı mevduatın 1 milyar doların artması ile net yükümlülükler kalemi, 2,5 milyarın biraz üzerinde net giriş sağlamış. Bir diğer ilginç, nokta da Ekim ayında yabancı bankaların ülke içindeki mevduatlarında 660 milyon civarında net azalma olması. 6- Bu dönemde rezervlerde 4,5 milyarlık bir artış gözlenmiş. Tüm bunları alt alta topladığınızda ülkeye giriş olarak gözüken, fakat kaynağı açıklanamayan 4 milyar dolar civarında bir paranın ortalıkta dolaştığı anlaşılmaktadır. Buna ister, kayıtdışı ihracatın katkısı, ister önceden kayıtdışı gelmiş ve yastık altına gizlenmiş dövizin sisteme girmesi, ister hata ve noksan deyin. Ama öyle anlaşılıyor ki, görüntüyü de kurtaran büyük ölçüde bu 4 milyar dolar.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |