AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

G Ü N D E M
Yakmadığı can kalmadı

Ecevit hükümeti döneminde kurulan TBMM YÖK Araştırma Komisyonu tarafından hazırlanan, ancak DSP'nin karşı çıkması nedeniyle dağıtılamayan raporda, Gürüz ile Alemdaroğlu'nun akademisyenlere baskı yaptığı belirtildi.

YÖK Başkanı Kemal Gürüz'ün kendisine muhalif öğretim üyelerine baskı yaptığı, birçoğunu sürgün ve istifaya zorladığı, ayrıca birçok kanunsuz işleme imza attığı Meclis tarafından belgelendi.

DSP-MHP-ANAP Koalisyon Hükümeti'nin iş başında olduğu 57. Hükümet döneminde kurulan TBMM YÖK Araştırma Komisyonu tarafından hazırlanan raporda, YÖK Başkanı Kemal Gürüz hakkında çarpıcı iddialar yer aldı. DSP'nin baskıları nedeniyle basılarak milletvekillerine dağıtılması engellenen raporda yer alan ifadelere göre Kemal Gürüz, kendisine muhalif bilim adamlarına her türlü baskıyı uyguladı.

Tehditle istifa ettirdi

Komisyona ifade veren tanıklar çok sayıda yolsuzluk suçlamasında bulundular. İddialar arasında, YÖK'e tahsis edilen 844 bin metrekare arazinin usülsüz kullanılması, ihalelere müdahele edilmesi ve Gürüz'ün YÖK olanaklarını şahsi çıkarları için kullanması gibi hususlar bulunuyor.

Kamuoyundan gizlenen rapora göre YÖK Başkanı Gürüz, Prof. Dr. Hilmi Hacısalihoğlu'nu tehdit etti, Prof. Dr. Ömer Faruk Batırel'e zorla istifa dilekçesi imzalattı, Prof. Dr. Arif Akşit'e ise istifa baskısı yaptı. Yine rapora göre Gürüz, kurumun imkanlarını da şahsi çıkarları için kullandı.

YÖK BAŞKANI HAKKINDAKİ SUÇLAMALAR

  • Prof. Dr. Hilmi Hacısalihoğlu (A.Ü Fen-Edebiyat Fakültesi Bölüm Başkanı): Gürüz benim için tehditvari konuştu. Karadeniz Teknik Ünuversitesi'ndeyken arabasını YÖK'ün imkanları ile tamir ettirdi.

  • Prof. Dr. Ömer Faruk Batırel ( M.Ü İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölüm Başkanı): İstifam YÖK Başkanı'nın istemesiyle oldu.

  • Prof. Dr. Onur Bilge Kula (Mersin Üniversitesi Öğr. Üyesi): 1988'de rektörlük seçiminde 81 oyla birinci olmama rağmen Gürüz, Cumhurbaşkanı'na sunulan üç kişilik listede adıma yer vermedi.

  • Prof. Dr. Selim Kurtoğlu (Erciyes Üniversitesi Tıp Fak. Çocuk Sağ. ABD Bölüm Başkanı): YÖK tarafından 7/L ile Denizli'ye sürgüne gönderildim.

  • Prof. Dr. Şefik Dursun ( İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Bio-Fizik Bölümü Öğr. Üyesi): İş Bankası hesabımdan habersizce Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Vakfı öğrencilerine burs vermek üzere para çekildiğini öğrendim.

  • Prof. Dr. Abdurrahman Güzel (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Eski Rektörü): Zorla istifa ettirildim.

  • Prof. Dr. Abdülkadir Akcan (MHP Afyon Milletvekili- Kocatepe Üniversitesi Eski Dekanı): 1999'daki rektörlük seçiminde Şan Özalp atandı. Ona oy vermeyenlere ciddi manada eziyet yapıldı. Rektör döner sermaye dışında vakıftan brüt gelirlerinin % 10'unu maaş olarak almaktadır.

  • Dr. Uygur Tazebay (YÖK Eski Başkan Vekili): Gürüz'ün doçentlik süresini doldurmadan profesör olduğu söylenmektedir. KTÜ Rektörlüğü sırasında yılda 6-7 kez ABD'ye gidip, aynı üniversiteden 67 lisans mezununu hiç bir sınava tabi tutmadan mülakatla Teksas Üniversitesine master ve doktora eğitimine göndermiştir. Gürüz'ün gücünün TÜSİAD'dan geldiği şeklinde bir duyumum vardır.

  • NEVZAT DEMİRKOL

    Gürüz: Katsayı değişikliği Tevhid-i Tedrisat'a aykırı

    YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz, "meslek liselerinin ortaöğretim başarı puanlarının katsayısıyla ilgili değişikliklerin, Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nu, dolayısıyla Cumhuriyet'in en temel niteliklerinden birini ortadan kaldıracağını" söyledi. Yakacık'taki Okan Üniversitesi'nin "2003-2004 Akademik Yılı" açılış törenine katılan Prof. Dr. Gürüz, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Gürüz, "Meslek liselerinin ortaöğretim başarı puanının katsayısında yapılacak değişiklik nasıl sonuçlar getirir?" sorusu üzerine, "Bu durumun 3 sonuç getireceğini, bunlardan birinin ekonominin ihtiyaç duyduğu üst düzey yetişmiş insan gücünü yok etmek olduğunu" savunarak, şunları kaydetti: "İkincisi de, bir tanesi dini, bir tanesi laik olmak üzere iki kulvarlı bir eğitim sistemine yol açarak, Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nu, dolayısıyla Cumhuriyet'in en temel niteliklerinden birini ortadan kaldırır. Üçüncüsü, öğretmeni hiçe sayar, eğitimi çoktan seçmeli bir hale getirir. Okulları yok eder, başka bir sisteme kaynak aktarır."



  • 22 Ekim 2003
    Çarşamba
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED