Garip bir ülke burası. Türkiye Cumhuriyeti'nin en tepesinde bulunan Cumhurbaşkanı, temelde "ayrımcılığı" reddeden Cumhuriyet adına ayrımcılık yapıyor. Cumhuriyetle yönetilen bir ülkede böyle "çağdışı" uygulama olur mu demeyin, olur, hem de bal gibi olur. Çünkü Cumhurbaşkanımız Sezer, kadınları "ikinci sınıf" vatandaş olarak görüyor.

Bunun en büyük kanıtı da, Türkiye Cumhuriyeti'nin en coşkulu bayramı olan Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Çankaya Köşkü'nde düzenlenen davete bazı milletvekillerinin eşli, bazılarının eşsiz davet edilmeleridir. Açıkçası, Cumhurbaşkanı Sezer vekillerin başörtülü eşlerini Köşk'e sokmamak için, Cumhuriyet'in temel felsefesini bile hiçe sayarak bal gibi ayrımcılık yapmaktadır.

Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana ilk kez, Çankaya Cumhuriyet'e rağmen "Cumhuriyet ayıbı" işliyor. Bugüne kadar sergilediği performans dikkate alındığında, Cumhurbaşkanı Sezer'in Cumhuriyet anlayışının, Atatürk'ün ilkelerini ortaya koyduğu "Cumhuriyet anlayışı"ndan çok, Saddamvari bir Cumhuriyet anlayışına yakın olduğunu görmek doğrusu hüzün verici...

Göründüğü kadarıyla, aslında Sayın Sezer AK Partili vekilleri pek görmek ve hatta onlarla bir arada olmak istemiyor.

Eğer Sezer, Türkiye'yi temsil eden yüksek bir makamın başında olmasaydı, bu tür bir isteği son derece normal karşılanabilirdi. Yani "vatandaş Sezer" olarak istediği insanlarla bir arada olmak gibi bir özgürlüğü sonuna kadar kullanabilir elbette.

Hatta isterse, bir vatandaş olarak CHP Genel Merkezi'nde özel bir resepsiyon bile düzenleyebilir. Çünkü CHP de ucu demokrasiye açık bir Cumhuriyet'ten çok, vatandaşlar arasında "ayrımcılık" yapan bir Cumhuriyet anlayışına inanmaktadır.

Ama benim vergilerimle asla. Şimdi ben, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak kadınları "ikinci sınıf" vatandaş olarak gören sayın Cumhurbaşkanı Sezer'den vergilerimin iadesini istiyorum.

Eğer Sayın Cumhurbaşkanı bilmiyorsa, kendilerine hatırlatmakta yarar var. Bu Cumhuriyeti hep birlikte kurduk. İstiklal Savaşı'nda başörtülü kadınlarımız cepheye mermi taşıdılar, bu vatan için canlarını feda ettiler. Galiba Sayın Sezer'in İstiklal Savaşı tarihini yeniden okumasında fayda var.

Cumhuriyet Bayramları ayrılıkların keskinleştirileceği değil, birleştirici törenlerdir. Ayrıca Sezer, sadece CHP'li vatandaşların değil, bütün Türk halkının Cumhurbaşkanıdır. Eğer Sezer son "davet ayıbı"nda olduğu gibi Culhuriyet ilkelerini hiçe sayarak "ayrımcılık" yapmakta kararlıysa, bence acilen istifa edip CHP'ye katılmalıdır.

Nitekim CHP'li vekiller, Sezer'in son "davet ayıbı"ndan çok mutlu oldular. Hatta demeçler vererek, Cumhurbaşkanı'nın sergilediği "ayrımcı" tavrın büyük bir fazilet örneği olduğunu ballandıra ballandıra anlattılar.

MEHMET OCAKTAN

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu