AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Balkanlar'daki son Osmanlı öldü

Osmanlı coğrafyası Türk, Arap, Boşnak, Tatar, Çeçen, Özbek ve Pomak'tan hepsinin birlikte yaşadığı bir ülkeydi. Orada Müslüman olanlar inançta, olmayanlarda yaratılışta kardeşti. Hepsi de, kimsenin kimseye üstün olmadığı Ademoğulları'dır. Topluma bilgi, hizmet ve ürün üretiminde katkıda bulunan herkes, etnik kökeni, rengi ve inancı ne olursa olsun, saygı görür ve el üstünde tutulurdu. Şam, Bağdat, İstanbul, Selanik, Üsküp, ve Saraybosna Osmanlı'yı yüzyıllarca ayakta tutan üretim ve çekim merkezleriydi.

Üç yanı dağlarla çevrili Saraybosna, camileri, kiliseleri ve sinaoğullarıyla üç büyük kitaplı dinin bağlılarının birlikte yaşadığı bir barış şehriydi. Bosna Fatih döneminde Osmanlı ülkesine katılarak, toprak bütünlüğüyle birlikte, siyasal ve kültürel varlığını Balkanlar'ın en çalkantılı dönemlerinde bile korumasını başardı. "Osmanlı Millet Sistemi" onların değişik yönetimler altında da özerkliklerini korumalarının en önemli güvence ve kaynağı oldu.

Soğuk Savaş'ın ayakta tuttuğu Yugoslavya Federasyonu'nun dağılmasının ardından Bosna ve Hersek'te yönetim 1990 yılında "Bilge Başkan" Aliya İzzetbegoviç'in öncülüğündeki Demokratik Eylem Partisi'ne geçti. Bosna yarısı ormanlarla kaplı dağlık topraklarıyla, Balkanlar'ın İsviçre'si olarak, 1992'de yapılan bir referandumla bağımsızlığını ilan etti. Amerika ve Avrupa Birliği, Türkiye gibi, ülkenin bağımsızlığını tanıdı. Ancak onların tanıması Sırp saldırılarını durdurmaya yetmedi.

Avrupa Birliği Balkanlar'ın kalbinde "Küçük Osmanlı Devleti" istemediği için, kendilerini Haçlıların son temsilcisi olarak gören Sırplar, yıllarca süren savaşta yüzbinlerce çocuk, kadın ve yaşlı demeden, çoğunluk Boşnak'lar olmak üzere ülkesini savunan yüzbinlerce Bosnalı'yı öldürdü. "Son Osmanlı" İzzetbegoviç Sırp vahşetine karşı, ümit ve güvenle direndi. O bu savaşı kazanacağını biliyordu. Çünkü konuşmaların da sık sık vurguladığı gibi: "Son elli yılda yitirilmiş hiçbir özgürlük savaşı yoktu." Onun öncülüğünde Bosna tek başına direndi ve kazandı.

Sırpların Bosna'da sürdürdükleri dehşet verici etnik temizlik karşısında, gözlerini kapayan, yönünü başka tarafa çeviren ve onların yolunu açan Avrupa ülkeleriyle, Batı'nın Eski Yunan ve Roma'ya dayanan "Seküler Medeniyet"i öldü. Etnik temizliğe Bosna'da üç yıl boyunca karşı çıkmayan Batı dünyası Çeçenistan, Filistin ve Keşmir'deki toplu kıyımlara da yeşil ışık yakmış oldu. Savaşın en yoğun olduğu günlerde Fransız düşünür Bernard Henty Levy'nin "Açlıktan kıvranan kuşatma altındaki Saraybosna'da asıl ölümcül yarayı Avrupa düşüncesinin kendisi alacak" yargısı doğrulandı.

Turgut Özal Türkiye'de çok geç kalmış bir Osmanlı'ydı. O Kanuni'nin görkemli Osmanlı'sını ordularla değil, girişimlerle yeniden Avrupa'ya taşımak için çok önemli adımlar attı. Ancak ömrü Anadolu insanının Avrupa'da pasaportsuz dolaşacağı günleri görmeye yetmedi. O Bosna'yı "Avrupa'daki Anadolu" olarak görüyordu. Bosna'nın Avrupa'da İkinci Endülüs" olmaması için elinden geleni yaptı. Cumhurbaşkan'ı olarak, "Duyarsız Türkiye'yi harekete geçirmek için, neredeyse tek başına Taksim'de miting düzenledi. Orada Özal Türkiye'nin Osmanlı mirasına sahip çıkmak zorunda olduğunu vurgulayan tarihi bir konuşma yaptı.

İzzetbegoviç ise, Bosna için, tam zamanında yetişmiş bir Osmanlı'ydı. O mirasçısı olduğu Osmanlılar gibi, Bosna'da hiçbir zaman, Sırplar ve Hırvatlar gibi, ırkçı bir milliyetçi olmadı. Çünkü Saraybosna beşyüz yıldan beri, Avrupa'nın ortasında Müslüman, Hristiyan ve Yahudiler'in birbirinin gözünü oymadan birlikte yaşadığı şehirdir. Bu yüzden, Bosna'nın savunmasında hepsi, canları pahasına İzzetbegoviç'in yanında yer aldı.

Doksanlı yılların sonunda Hidayet Nuhoğlu'yla Bosna'ya gittiğimizde, dostlarımız şehirde ilk olarak, onun çok mütevazi evini ve çevresini gezdirmişlerdi.

İzzetbegoviç Asya ve Avrupa'nın arasına her ikisine de örnek olacak şekilde "Osmanlı Millet Sistemi"ni güncelleştirerek, Yirmibirinci yüzyıla taşıdı. Allah rahmet eylesin.


22 Ekim 2003
Çarşamba
 
NAZİF GÜRDOĞAN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED