 AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
| ||
|
||
|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
| ||
|
||
 |
|
|
|
|
|
|
|
|
Avrupa'da Türk TIR işverenleri hukuk zaferi kazandı. AB Adalet Divanı'nın dün aldığı kararla, 1995 yılından bu yana hukuk mücadelesi veren Türk işverenleri Adalet Divanı'nda dava açma hakkı kazandı.
Avrupa Birliği Adalet Divanı, dün, "Türk işverenlerin de Adalet Divanı'na dava açabilecekleri" yönünde karar aldı. Kararla Türk TIR şoförleri Avrupa'da haklarını arayabilecekler. Karar, AB ile Türkiye arasında yapılan anlaşmalardan doğan haklar nedeniyle, "AB üyesi ülkelerin, Türk işveren ve serbest meslek sahiplerine vize uygulama hakkı olmadığı" yönündeki iddiayı da kanıtlıyor. 80 sonrası kısıtlamalar hükümsüz EuTF Yönetim Kurulu Adına Başkan Av. Melih Sarı tarafından yapılan açıklamada, "İşverenlerimiz açısından 1973 tarihinden bu yana, işçilerimiz açısından 1980 tarihinden bu yana yapılan ve söz konusu tarihlerdeki haklarımızı daha geriye götürücü düzenlemeler tek tek tespit edilmeli ve bunların hukuksuz oldukları ilan edilmelidir" denildi. Vize uygulama hakkı yok Avrupa-Türkiye Araştırmalar Enstitüsü Direktörü Harun Gümrükçü de, Türkiye Genç İşadamları Derneği Ankara Şubesi tarafından düzenlenen "Vizesiz Avrupa" konulu toplantıda yaptığı konuşmada, karara atıfta bulunarak, "AB üyesi ülkelerin, Türk işveren ve serbest meslek sahiplerine vize uygulama hakkı yoktur" dedi. Gümrükçü, Türkiye'nin 1970 yılında AB ile bir protokol imzaladığını; buna göre Türkiye'nin, AB'ye üye ülkeler ile ikili anlaşmalar yapılarak işverenlerin hakları geriye kötüleştirilmişse, bu anlaşmaların ilgili maddelerinin geçerli olmadığını anlattı. Gümrükçü, 1980 yılında Türkiye'ye vize uygulaması başladığında bunun hukuki olmadığını birçok kişinin ifade ettiğini, ancak burada işverenlerin aktif olarak üzerine düşen görevi yapmadığını kaydetti. Anlaşmalardan doğan haklar nedeniyle vize uygulamasının hukuki olmadığını vurgulayan Gümrükçü, 1980 yılından önce işlem ve eylemler neyse ona uyulması gerektiğini ifade etti. Hukuk mücadelesinin seyri AB Adalet Divanı'nın kararını "pozitif" olarak değerlendiren Gümrükçü, 1995'te zamanın Alman Çalışma Bakanı tarafından Almanya'da bulunan Türk nakliyat firmalarına, "burada çalışan Türk TIR şoförlerinin işten çıkarılması" yönünde bir mektup yazıldığını; davanın da bunun üzerine açıldığını anlattı. Kararın bundan böyle Türk işverenlerin de adalet divanına dava açabilecekleri anlamına geldiğini belirten Gümrükçü, bundan sonra yapılması gerekenin, 1970 yılından bugüne Türkiye aleyhine kötüleşen maddeleri bilimsel bazda ortaya koyarak adelet divanına başvurmak olduğunu belirtti. Gümrükçü, Türkiye'nin; artık kendisine hesap sorulan ülke konumundan çıkarak, AB komisyonun da hangi ödevlerini yapmadığını ortaya koyması gerektiğini sözlerine ekledi. KARAR TÜRK VATANDAŞLARI İÇİN NE ANLAMA GELİYOR? EuTF yönetiminden yapılan yazılı açıklamada, Adalet Divanı'nın aldığı kararla elde edilen haklar şöyle sıralandı: Türkiyeíde bulunan işverenler de Avrupa Toplulukları Adalet Divanı nezdinde dava açabilecekler. Hizmet sektöründeki Türk firmalarına ve onların çalıştırdıkları personele karşı yerleşme ve ticari faaliyette bulunmaları durumunda, AB üye ülkelerince bu faaliyetlerini etkileyecek sınırlamalar getiremeyecek. AB üye ülkeleri ulusal yabancılar yasalarında değişiklik yaparlarken mevcut hakları geriye götürecek değişiklikler, Türk firmaları ve onların personelleri için uygulanamazlar. 1973 yılından sonra çıkardıkları yasalar AB Ortaklık Hukukuína ters düşmekteyse, onların uygulanmasında Türk firmaları muaf tutulacak. Bu anlamda Türk işverenlerinin hukuki konumlarını AB üye ülkeleri işverenlerinin statülerinden daha geriye götüremezler. Yeni çıkartacakları yasalar AB üyesi ülke vatandaşları ve işyerleri için geçerli ise, ancak o zaman Türklere de uygulanabilirler. Haklarda kısıtlama yasağı çerçevesinde, 1980 tarihinden itibaren Türk işverenlerine karşı uygulanmakta olan vize yasağı tekrar gözden geçirilmek zorundadır. Türkiyeínin AB üye ülkeleriyle yaptığı ikili anlaşmalar, eğer Türk işverenlerinin durumunu 1973 yılındakinden daha kötüye götürecek hükümler içeriyorlarsa, bunların hukuki geçerlilikleri yoktur. AB üye ülkelerinde yaşayan Türk vatandaşlarının, 1980 yılındaki hukuki durumları ne ise, bu tarihten sonra yapılacak veya yapılmış olan ve vatandaşlarımızın statülerini daha geriye götürücü bütün düzenlemeler hukuken geçersizdir.
|
|
|
|
|
|
|
