AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
İHL'leri kapatalım ama bir şartla!

Son yazımı, "İHL'lerin fazlasının kapatılmasına evet derim ama şartım var." diye bitirmiştim.

Birileri çıkıp devletin resmi okullarına ikinci sınıf okul muamelesi yapıp fazlasının kapatılmasını talep etmekten maalesef imtina etmediler.

İHL'lere dini ağırlıkta okul diyerek karşı çıkarken farkına varmadan dine karşı olduklarını da itiraf eden bu çevrelere 15 yıldan beri bir teklifim var.

Önce halkımız İmam-Hatip Liselerine neden bu kadar rağbet ediyor? Sorusunun cevabını doğru vermemiz gerekir.

Halkımız çocuğunun hem dini bilgilerle donatılmasını hem de müsbet ilimleri okumasını istediği için İHL'yi tercih etmektedir.

Ben öyle inanıyorum ki, çocuğunun dini bilgileri normal liselerde aldığını gördüğü zaman halkımız İHL'leri tercih etmeyecektir.

Her münasebette laiklik ve Atatürk'ün arkasına sığınarak İHL'lerin şahsında dini bilgilere ve dine karşı tavır alanlara ben yine Atatürk ile bir teklif getirmek isterim.

İHL'deki eğitimi sırf din ağırlıklı olduğu için istemeyenlerin dini doğru şekliyle bildiklerini zannetmiyorum.

Teklifim şu. Gelin dini de Atatürk'ün onayladığı bilgileri esas alarak öğretelim.

Nedir Atatürk'ün din konusunda esas aldığı bilgiler?

Bakınız 20. yüzyılda dünyada iki önemli tefsir yazılmıştır. Bunların biri Seyyid Kutup'un Fizılal tefsidir. Arapça olduğu için bütün dünyada ün yapmıştır.

İkincisi de Hamdi Yazır merhumun yazdığı Hak Dini Kur'an Dili tefsiridir ki bu tefsir aslında ilim açısından Fizılal'den daha ileri bir seviyededir. Ama Türkçe yazıldığı için dünyada ün yapmamıştır.

İşte 20. yüzyılın bu en önemli tefsirini Hamdi Yazır merhum, bizzat Atatürk'ün talimatıyla kaleme almıştır. Hamdi Yazır'ın talebelerinden birinden şahsen ben kulaklarımla dinledim. Atatürk, "Getirin bakalım hoca bugün ne yazmış?" diyerek bu tefsiri bizzat okuduğunu bittikten sonra da bu kitabın basılmasına izin verdiğini biliyorum.

Yani eğer birileri İslam dini hakkında Atatürk'ün görüşünü öğrenmek istiyorlarsa, kendi görüşlerini Atatürk'ün görüşü diyerek dayatmasınlar, bizzat gazinin yazdırdığı Hak Dini Kuran Dili tefsirini okusunlar/okumaları gerekir.

Atatürkçü olduğunu iddia edenlerin bu tefsiri okuduklarını zannetmiyorum. Bu tefsiri okuyanların din konusunda ileri geri konuşmayacağını da herkes bilir.

Evet diyorum ki dini eğitimden vazgeçmeniz mümkün değildir. Bu dünyanın hiçbir yerinde mümkün olmamıştır.

Dini eğitim yok edilemeyeceğine göre ve kimileri din dahil her şeyde Atatürk'ü esas aldıklarına göre diyorum ki gelin Atatürk'ün din görüşünü yansıtan Hak Dini Kur'an Dili tefsirini ilk okul birinci sınıftan kısa sürelerle başlayalım üniversite sonuna kadar fasıl fasıl ders halinde okutalım. Herkes gerçek dini öğrensin.

İşte o zaman bu İHL'leri kapatalım, sadece imam hatip olmak isteyenlerin gideceği mesleki derslerin ağırlıkta olduğu gerçek meslek lisesine dönüştürelim.

Var mısınız?

Çünkü birileri meslek liselerini bir kenara iterek, sadece %8'lik bir orana sahip İmam Hatip liselerini diline dolayıp üvey evlat muamelesine tabi tutulmasına neden olan puan katsayılarıyla ilgili yasa tasarısı alt komisyona havale edildi.

Böylece "AK parti'de geri adım mı atıyor?" diye sorulmaya başladı.

900 bin civarındaki meslek liselinin 1998 yılından beri eşitlik beklentisi

Bu eşitliği sağlamanın iki yolu var.

Birincisi kim ne derse desin ne pahasına olursa olsun sağlamak.

İkincisi ortamı germeden, uzlaşma havası içinde sağlamak.

Üçüncüsü yok.

Hükümet her adım atışında bir sabotajla karşı karşıya geliyor.

Mart ayında gelecek YÖK tasarısı temmuza ertelendi, temmuzda biz de katkıda bulunalım diyenlere fırsat vermek için ekime ertelendi. Şimdi yeniden fırsat veriliyor.

Artık bunun tehiri yok, yeni yıla yeni YÖK yasasıyla girmeli.

YÖK yasası içinde meslek liselerine uygulanan adaletsizlik de giderilmiş olacak.

Hükümet ve AK Parti ortamı germeden uzlaşı içinde adalet sağlamayı tercih ediyor.

Kavga etmeyi değil.

AK Parti kadroları kavganın alasını biliyor ama gerginliğin vatana millete faydası olmadığını da çok iyi biliyor.

Herkes haddini hududunu bilmeli.

Yasaların kendilerine verdiği yetki dışında başka alanlara müdaheleye teşebbüs etmemeli.


22 Ekim 2003
Çarşamba
 
Resul Tosun
RESUL TOSUN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED