AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Çözüm üretmezler, yasak ve kriz üretirler

'Yassah hemşehrim!..' Yol yordam bilmeyen, söz bilmeyen, çözüm üretemeyen, bilgi üretemeyen katı ve kısır kafaları anlatmak için geliştirilmiş ve türkçemize yerleşmiş güzel bir tabirdir bu.

Farklı düşünürseniz, sorun çıkabilir, o yüzden kimse farklı düşünmesin. Yeni bir fikir üretirseniz, yeni bir teori ortaya atarsanız, sorun çıkabilir, kimse kafasını, aklını kullanmasın.

Bilimsel üretim sıralamasında niçin ancak Afrika'yla yarışabiliyoruz? İnsanımız, gençlerimiz geri zekalı olduğu için mi?

Ülkedeki yüksek öğrenimi yönlendiren, yöneten kurul, neden bilimsel faaliyetleriyle, bilimsel etkinliği, bilimsel üretimi teşvik eden uygulamalarıyla değil de, yasaklarıyla, kısıtlamalarıyla, kısırlığıyla hatırlanıyor?

Neden, banka batıranlar, yolsuzluk yapanlar, koltuklarında ilelebet kalmaktan başka hiç bir düşüncesi olmayanlar, bilim hırsızlığı yapanlar, gerçekleri örtmek için 'darbe literatürüyle' konuşmaya başlıyor?

Millet, yani 'cumhur' bu soruların cevaplarını çok iyi biliyor. 'Cumhur' cevapları çok iyi bildiği için, 'cumhur'a karşı yapılan darbe pankartlı gösterileri de çok iyi anlıyor, değerlendiriyor.

Cumhur, darbe döneminde kurulan ve darbe döneminde gelişen bir mantığı bilime uygulamaktan başka bir gayreti olmayan YÖK'ten zaten bir çözüm, bir bilgi, bir zeka parıltısı beklemiyor.

Köşk'teki çelişki

Bu sorulara eklenmesi gereken bir başka soru var. Bu soru, benzer bir mantığın, devletin zirvesindeki tezahürüyle ilgili. 12 Eylül darbesinin Cumhurbaşkanı Kenan Evren döneminde; Turgut Özal döneminde, Süleyman Demirel döneminde Cumhuriyet Bayramı resepsiyonuna katılabilen milletvekili eşleri, bu yıl neden kıyafetleri sebebiyle ayrıma tabi tutuluyor?

Buradaki çelişki de, 'cumhur' tarafından çok iyi yorumlanıyor, anlaşılıyor.

Ramazan-ı şerif mübarek olsun!

Bugün, bir başka güzellik var. Bütün kısır tartışmaları, çıkmazları, bütün 'yassah hemşehrim'leri gölgede bırakan bir güzellik.

Ramazan geldi. Akşam, oruca başlamak için uykularını bölüp sahura kalktı insanlar. Allah ne verdiyse, koydular sofralarına.

Evlerde, camilerde mukabeleler okunuyor, Kur'an'ın aydınlığı insanların yüzlerine yansıyor.

Ramazan, sevginin, rahmetin, bereketin yeryüzünü zarif bir tül gibi süslediği bir aydır. Yoksulun gözetildiği, sofraların paylaşıldığı, Allah'ın verdiği nimetlerin yoksulla, öksüzle, yetimle paylaşıldığı kutlu bir mevsimdir Ramazan.

Birinci sayfada dile getirdiğimiz duayı, burada da tekrarlıyoruz:

Ramazan-ı şerif, esenlikler getirsin yeryüzüne, barış getirsin. Bütün insanlık, Ramazan'ın sevgiyle, merhametle dolu ikliminden nasiplensin. On bir ayın sultanı Ramazan-ı şerif, mü'minlere ve bütün insanlığa kutlu olsun.


27 Ekim 2003
Pazartesi
 
EDİTÖRDEN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED