|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Şu 'korsan kitap' meselesi, öyle anlaşılıyor ki, Türkiye'de bir türlü önü alınamayan "Kayıt dışı ekonomi"nin son yıllardaki hatırı sayılır paydalarından biri hâline gelmiş durumda. Gittikçe büyüyen bir pazar, bu pazarı işleten dev bir çark ve gazete/tv haberlerinden öğrendiğimize göre, söz konusu yapılaşmanın trilyonlarla ifade edilen 'karanlık' bütçesi.. Dahası, yayıncılık dünyasını tehdit eden, mafya türü bir organizasyon.. Devlete vergi vermeden ve herhangi bir telif ücreti ödemeden cebe indirilen milyarlar.. Yalnız kitap değil; kaset, CD, VCD, DVD ve bilgisayar proğramı gibi alanlarda da 'korsan faaliyet' ve bunun doğal neticesi olan ekonomik rant, tam anlamıyla devasa boyutlara ulaşmış görünüyor.. Artık, büyük şehirlerin gözde alanlarındaki hemen her köşede, işgalci bir korsan kitap, kaset, CD vs. sergisi bulmak mümkün. Basımları/yapımları kalitesiz de olsa, fiyat cazibesi nedeniyle halkın (özellikle öğrencilerin ve kıt kanaat geçinen memurların) ilgisi eksik olmuyor bu sergilerden. Korsan yayıncılığı kimlerin, nerede, ne şekilde hayata geçirdiğinin yetkililer tarafından bilindiği söylendiği için, esasen ve istendiği takdirde bu meselenin ortadan kaldırılması beklenirken, nedense, söz konusu yasa-dışı faaliyet, gün geçtikçe serpilip gelişiyor, büyüyor.. Öyle ki, korsan yayıncılık payının, tüm Türkiye pazarının yarısına yaklaştığı konusunda ciddî iddialar ortaya atılıyor.. Göstermelik bazı uygulamalar dışında, korsan yayıncılığın üzerine ciddîyetle gidildiği söylenemez. Gerçi, 3257 sayılı Sinema ve Müzik Eserleri ile özellikle son yapılan değişiklikler sonrası cezaları arttıran 6857 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri kanunlarının müeyyideleri çok açık (Korsan yayıncılığın, 2-6 yıl tecilsiz hapis ve 50-150 milyar para cezası ile cezalandırılacağına dair -6857 sayılı kanun var.) ve fakat uygulamada, söz konusu cezalara muhatap olmuş bir tek 'suçlu' bulmak mümkün olmamış bugüne kadar. Bildiğim kadarıyla mesele, temelde, Kültür Bakanlığı'nın ilgi ve sorumluluk alanına giriyor. Bu hususta, belediyelerin de müsadere yetkisi olmakla birlikte, gücünün sınırlı kaldığını yaşanan hadiselerden izliyoruz. Belediye ekipleri savcılığa suç duyurusunda bulunuyor. Toplanan komisyon, Kültür Bakanlığı bünyesinde oluşuyor ve İçişleri (Emniyet teşkilatı) ve Maliye Bakanlığı yetkilileri ile birlik temsilcileri yer alıyor. Suçlu, suç delilleriyle yakalanıp mahkemeye çıkarılsa bile, iddialara bakılırsa, hakimler, örneğin, "Bu çocuğun yaşı daha 19" diyerek, suçluyu salıveriyorlar.. Öte yandan, müsadere edilen emtianın, depolarda bekletilmekten başka sözüm ona işlevsel bir çözümü bulunmuş değil. Özetle, bu mesele çok ciddî ve meselenin çözümü yalnız devletin organlarını değil, meslek birliklerinin de daha yoğun ve ağırlıklı bir çaba göstermesini gerektiriyor. Örneğin, çok satan yazarları bünyesinde barındıran yayınevlerinden kiminin, bizatihî korsan yayın yaptığına dair söylentilerin ayyuka çıktığı bir vasatta, meslek birlikleri bu gibi söylentileri giderecek ne gibi tedbirler alıyor veya meselenin üzerine gidiyor mu, insan merak ediyor doğrusu.. Tabii, korsan kitap meselesinin, bir de halkın cebini ilgilendiren yönünden söz etmeliyiz. Halkın, günümüz ekonomik şartları altında kalitesiz de olsa daha ucuza yönelmesi hiç şaşırtıcı değil. Dolayısıyla kapak, baskı, kâğıt kalitesi daha düşük bir kitap, 'korsan' olduğu bilinse bile, cazip geliyor.. Zira, fiyatı ucuz! Okulların açıldığı şu günlerde, size, geçen gün karşılaştığım bir hadiseyi, hem bu meseleyle ilgili, hem de halkın tercihini belirleyecek derecede enteresan bir örnek olması bakımından iletmek istiyorum. Fen, Anadolu ve Yabancı dil ağırlıklı liselerin hazırlık sınıflarında okutulan İngilizce kitaplar ateş pahası.. (İngilizce hazırlık sınıfı kitaplarının basımına, Milli Eğitim Bakanlığı'nın el atacağını ve bu tür kitapların Türkiye'de basılacağını duydum; çok çok iyi olur!) Okulların seçtiği kitaplara göre, fiyatlar, 250 milyon ile 450-500 milyon arasında değişiyor. Bir okulun hazırlık sınıfı için benim sorduğum İngilizce kitapların tutarı 255 milyon lira iken, aynı kitapların korsan baskılı olanlarının 120 milyon, hem de vadeli satıldığını öğrenip aradaki farkı da hesap edince, ne diyeceğimi bilemedim, şaşırıp kaldım.. Evet, baskı kaliteleri düşük (Öğrenci için bunun ne önemi var!) ama, içerik aynı ve daha da önemlisi, alıcı bakımından yarıdan fazla ucuz bir maliyet.. Şimdi sormak istiyorum: Siz bir öğrenci velisi olsanız, bu şartlar altında hangisini tercih edersiniz? 'Korsan kitap' olgusunu ele alırken, meselenin bu tarafına da bakmanın zorunlu olduğunu düşünüyorum…
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |