AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Ramazan ayı ve dindarlık

Ramazan ayında bulunduğumuz bu günlerde yaşanmakta olan güzellikler, duygusal coşkular ve üstün insani değerlerle yüz yüze gelmelerin herkesi derinden etkilediği hususunda hiç şüphem yoktur. Bu ayda insanların davranışlarında meydana gelen değişiklikleri herkesin rahatlıkla gözlemesi mümkün. Sanıyorum dinin toplumsal etkisini ortaya koymak için sadece Ramazan ayı yeterlidir.

19 ve 20. yüzyılın egemen felsefi anlayışı olan pozitivizm ve materyalizm dini tarihsel bir argüman olarak değerlendirmiş ve modern insanın hayatında yerinin olmayacağını ileri sürmüştür. Bir bakıma din, toplumların hayatında arkaik, arkeolojik bir değer olacak yer alacaktı. Dinin toplumsal hayata bir yansıması olmayacak, sadece bireylerin vicdanlarında saygın yerini koruyacaktı.

Din vicdanlara hapsedilemez…

Gelişmeler bu tezi doğrulamadı. Din her zaman bireylerin ve toplumların hayatında en etkili bir değer olarak kaldı. İnsanı yüce değerlere doğru kanatlandırmada birinci derecede etkili faktör oldu.

Tam bu noktada siyasal bir proje olan laiklik ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Aslında laiklik projesinin arka planında 19. yüzyılın pozitivist/materyalist felsefesi bulunmaktadır. Türkiye'de laikliğin sadece bir devlet niteliği olarak anlaşılmadığını herkes biliyor. Yani devletin din temelinde yapılanması veya din temelli icraatlarda bulunmasının önüne engel koyan bir ilke olarak laiklikle yetinilmemiş aynı zamanda toplumsal hayatın her alanından dinin tasfiye edilmesi ve insanların vicdanlarına hapsedilmesi şeklinde anlaşılmıştır. Güncel tartışmalarda bunun yansımalarını gözlemek mümkün. Dinin insanın vicdanına kapatılması ve toplumsal, bugünlerini moda deyimle söylersek kamusal alandan dışlanması sorun yaratmaktadır.

Temel tartışma konusu laiklik ideolojisinin dine biçtiği yerin gerçeklikle ne kadar ilgili olduğudur. Siyasal erkle dinin vicdanlara hapsedilmesinin mümkün olduğuna inanmak bunca yaşananları ve gerçekleri görmemekten başka bir şey değil. Bunun en sert şekilde uygulandığı eski Sovyet Bloku ülkelerde bile mümkün olmadığı biliniyor.

ANAR'ın araştırması….

Ankara Sosyal Araştırma Merkezi (ANAR) tarafından daha geçen hafta içerisinde gerçekleştirilen bir araştırmada Türkiye genelindeki deneklere Ramazan ayı ile ilgili sorulan sorulara verdikleri cevaplar, Türkiye'nin dini hayatı açısından son derece önemli veriler sunmaktadır. Buna göre Ramazan ayında oruç tutanların oranı % 85 civarındadır. Oruç tutmam diyenler sadece yüzde 15 oranında kalmıştır. Ramazan ayında yaptıkları ibadetlere verdikleri cevaplar üzerinde düşünülmesini icap ettiriyor. Buna göre teravih namazı kılarım diyenler yüzde 30.6, Cuma namazı kılanlar yüzde 32.2, beş vakit namaz kılarım diyenler yüzde 24.5, Kur'an okuduğunu söyleyenler yüzde 23.6, türbe ve cami ziyareti yapanlar yüzde 11.7 ve asıl önemlisi muhtaçlara yardım ederim diyenlerse yüzde 41.1 oranında gözükmektedir.

Bu verilerin çeşitli yorumlarını yapmak mümkün. Ancak her türlü yorumun ötesinde olan bir şey var ki o da toplumun yaklaşık olarak yarısının Ramazan ayında diğer yarısına yardım ettiği hususudur. Herhalde bu toplumu ayakta tutan, yaşanan bunca krize rağmen ciddi toplumsal olayların, ayaklanmaların ve kaosun görülmemesini sağlayan temel dinamik işte burada gizlidir. Kamu otoritelerin bu veriyi dikkate almaları ve insanların yardımlaşma duygularını daha rahat gerçekleştirmelerini sağlayacak düzenlemeleri gerçekleştirmeleri gerekir.

İlgimi çeken bir diğer veri ise oruç tutanların daha çok orta yaş grupları olmaları, eğitim seviyesinin yükselmesiyle oruç tutanların oranında hissedilir bir gerilemenin ortaya çıktığı, ev kadınlarının en yüksek oranda oruç tuttukları ile ilgili verilerdir. Bütün bu tartışmalara rağmen Türkiye dindar bir ülkedir ve bu dindarlığın en açık şekilde yaşandığı zaman da Ramazan ayıdır. Ramazan ayı arınma, yücelme, rahmet, yardımlaşma ve dayanışma ayıdır. Herkese mübarek olsun.


4 Kasım 2003
Salı
 
DAVUT DURSUN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED