ŞAMİL KUCUR İSTANBUL
Osmanlı devrinden kalma Salı Pazarı'nda yaklaşık 10 bin kişinin çalıştığı 2 binden fazla tezgahta, her hafta yaklaşık 2 milyon kişi alışveriş yapıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait 33 dönümlük bir arazide kurulan Salı Pazarı'nın Osmanlı devrinde kurulmaya başlanıldığı biliniyorsa da, ilk kez nerede kurulmaya başlandığı bilinmiyor.

Sebze ve meyve pazarından açık hipermarkete

1930'lu yılların başlarında, Kadıköy yakasının uzak köylerinde yaşayan üreticilerin ürünlerini pazarlayabilmeleri amacıyla, bugün Fenerbahçe Stadyumu'nun bulunduğu yerdeki Papazın Bahçesi denilen mesire yeri, pazara gelen sebze ve meyve satıcılarına tahsis edilmişti. 1971 yılında bugünkü kullanılan alan, asfaltlama yapılarak pazarcılara tahsis edildi.

Bu tarihten itibaren pazarın niteliği değişmeye başladı. Sebze ve gıda bölümü yanında giyim kuşam, küçük ev eşyaları, araç gereç bölümleri, pazara giderek hakim olmaya başladı. 1980'li yıllardan itibaren ithal malı çeşitli ürünler pazarda yer bulmaya başladı. 1986 yılında giderek artan esnaf sayısı yüzünden Kurbağalı Dere boyundaki sokakların da pazar alanına dahil edilmesiyle, bugünkü duruma gelindi.

Artık Türkiye'nin en büyük açık alan hipermarketi görünümündeki Salı Pazarı'na her hafta akın akın onbinlerce insan geliyor. Bir de Ramazan ayı öncesi, okul başlama dönemi ile Kurban-Ramazan Bayramı öncesinde iğne atsanız yere düşmüyor.

Ne eski pazar kaldı ne de eski pazarcı

Geleneksel hale gelen pazar alışverişinde, pazarın müdavimleri arasında kimin hangi ürünü hangi alanda sattığı da biliniyor. Sebze ve meyveciler Mahmud Baba Türbesi civarında, manifatura ve giyim eşyası 'Bahçe' ya da 'Kömürlük' diye adlandırılan orta alanda, ayakkabıcılar Tulumbacı Asım Sokağı'nda, ithal malları ile çantacılar Dereboyu'nda faaliyet göstermeye devam ediyor.

Yıllar içersinde esnaf ve müşteriler arasında dostluklar ve ahbablıklar kurulmaya başlanılmış. Ancak, belirli ürünlerin satıldığı tezgahlardan özellikle de meyve ve sebze satılan tezgahların olduğu mekanlardan oldukça şikayetçi olan vatandaşlar, problemlerine çözüm arıyor. Yaklaşık 25 yıl önce Beşiktaş'tan, sonra da Ziverbey'den Salı Pazarı'na alışveriş için gelen Fatma Çiçek, pazarda eski tadın kalmadığından şikayetçi. Eskiden olan 'müşteri velinimetimizdir' anlayışının artık olmadığını belirten Fatma Hanım "Tezgahından mal alsanız da laf işitiyorsunuz, almasanız da. Ne bir saygı, ne de insaniyet kalmış. Adamdan sebze alıyorsunuz, size 'bön bön' bakıyor" diyor.

Kredi kartı da peşin ve taksitli satış da var

Giyim kuşamdan, ayakkabıya, sebzeden, takıya kadar her yaştan, her cinsten, her keseye uygun alışverişin yapılabileği pazarda tanınmış markaların ürünlerine de rastlamak mümkün. Dahası üzerinizde nakit paranız mı yok ya da pazarda beklediğinizden daha çok alışverişmi yaptınız çözüm hazır. Artık Salı Pazarı'nda birçok tezgahta kredi kartı da kullanılıyor.

Son yıllarda yaygınlaşan 'kapkaç terörü'ne karşı, illallah eden pazar esnafı ve müşterilerin imdadına 35 kişiden oluşan özel kapkaç timi yetişmiş. Kadıköy Belediyesi tarafından kurulan timden sonra biraz olsun esnaf da, müşteriler de rahatlamış. Önlemlerin artırılması çalışmasına ek olarak 15 kişiden oluşan zabıta ekibi de görevlendirilmiş. Şikayet - danışma masası ile şikayet kutularının da yeraldığı pazara gelirken en az iki saatinizi gözden çıkarmanız gerekiyor.