AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

G Ü N D E M
Örgütler son bir şans daha istiyor

"Eve Dönüş" yasasından tatmin olmayan PKK-Kadek ve Hizbullah militanları, devletten kendilerine son bir şans daha vererek, "şartlı tahliyeli genel af" talep ediyor.

Cezaevlerinde yaklaşık 6 bin militanı bulunan PKK-Kadek ile 1500 militanı bulunan Hizbullah'ın, "Eve Dönüş" yasasından memnun olmadığı, her iki örgütün de devletten kendilerine son bir şans daha verilerek, "şartlı tahliyeli genel af" çıkarılmasını istediği öğrenildi. Tarsus'un terör uzmanı Cumhuriyet Başsavcısı Orhan Usta, şu anda cezavlerinde toplam 7 bin civarında militanı bulunan PKK-Kadek ile Hizbullah örgütlerinin nabzını tuttu. Başsavcı Usta, Genelkurmay İstihbarat, Emniyet Genel Müdürlüğü TEMÜH ve İstihbarat Dairesi ile MİT'ten elde ettiği ifadeler ve tutanaklar ışığında hazırladığı, "Güneydoğu'da Terör Görünümü ve Devlet Siyaseti" başlıklı raporunda, çarpıcı bilgilere yer verdi.

PKK-KADEK: Bizler devlete bağlıyız...

Usta, raporunda PKK-Kadek'ten bağlarını koparmamış hükümlü ve tutukluların şu görüşleri savunduğunu belirtti: "Bizim silahlı eylemlere girişmemizin nedeni; Kürt kimliği olgusunun tanınmayışı, Kürtçe konuşma, Kürtçe isimlerin kullanılması ve Kürtçe'nin okullarda öğretilmesinin önündeki engellerdir. Bizim atalarımızın birçoğu Kurtuluş Savaşı'nda şehit düşmüşlerdir. Bizler devlete bağlıyız. Geçmişteki bu tür olayların meydana gelmesi istenmiyorsa, öncelikle bu durumların, ortadan kaldırılması gereklidir. Savaş ortamının doğmasının ana nedeni budur. Bizler Abdullah Öcalan'ın her dediğini yaparız. Suç ortamı kalkınca bizlerin de cezaevlerinde yatmasına gerek kalmaz. Bu nedenle genel aftan yanayız, bu ülke için de gerekli ve şarttır".

Raporda belirtildiğine göre, PKK davasından mahkum olmuş, ancak kendisi örgütten kopan hükümlünün görüşleri şöyle: "Öncelikle adli hükümlüler ile terör hükümlülerin ceza infaz rejimi eşit uygulanmalıdır. Adliler suçu şahıslara karşı işlemiş biz ise devlete karşı suç işledik. Kaldı ki biz suç işlediğimize inanmıyoruz. Pişmanlık ve itirafçılık yasasının ismi değiştirilmelidir. Ya da infaz yasasında ceza indirimi şeklinde yapılmalıdır."

Hizbullah, başörtüsü yasağına tepkili

Usta, raporunda kendisini halen "Hizbullah militanı" olarak görenlerin, şu görüşe sahip olduğunu kaydetti: "Dini görevlerini yerine getirirken, camilerde Kur'an dersi verirken birçoğumuz haksız yere tutuklanıp hapse atıldık. Birçoğumuz ise, öz geçmiş raporu verdiğimiz için örgüt üyeliği suçundan tutuklandık. Devlet aleyhine terör suçu işlemedik. Çünkü devletimizi yıkıp yerine ayrı bir devlet kurmak gibi bir idealimiz yoktur. Yaklaşık 9 yıldır cezavinde yatmaktayız. Biz ne adam öldürdük, ne de devlet binalarına saldırdık. Bir çoğumuz öğretmen ve üniversite öğrencisiyiz. Mesleki ve okul hayatımız bitmek üzere. Bizler her ne kadar Hizbullah adına tutuklu ve hükümlü olarak bulunmakta isek de, bu örgüt adına işlenen cinayetleri benimsemiyoruz. İtirafçı veya pişmanlık yasasından faydalanmaları kabul edemeyiz. Zaten devlet de bu tür insanları yeterince koruyamamaktadır".

Hizbullah davasından yargılanıp mahkum olan, ancak daha sonra örgütten kopanların ise, en büyük hayallerinin genel bir af olduğu kaydedildi. Raporda, bu kişilerin görüşlerini özetle şöyle dile getirdikleri kaydedildi: "Bizlerin en büyük hayali, genel bir af çıkması ya da ceza indirimi yoluyla ailelerimize bir an önce kavuşmak istiyoruz. Din ve düşünce özgürlüğünün önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Bugünkü infaz rejimi ile bir yere varılmayacağı açıktır. Örgütler önce cezaevlerinde bitirilmelidir ki, bunun yansıması dışarıya da olsun. Devletimizin bizlere son bir şans vermesini bekliyoruz."

  • EVİN GÖKTAŞ / ANKARA



  • 4 Kasım 2003
    Salı
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED