AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

P O L İ T İ K A
Gül: AB'nin ahde vefasını göreceğiz

Dışişleri Bakanı Gül, Türkiye'nin AB üyeliğine yönelik reformları yaptığını, uygulamayı da ciddiye aldığını belirterek, "AB 2004 sonunda alacağı kararla, taahhütlerine vefada sınanacaktır" dedi.

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türkiye'nin AB üyeliğine yönelik reformları yaptığını, uygulamayı da ciddiye aldığını belirterek, "AB 2004 sonunda alacağı kararla, siyasi gerçekçilik, stratejik akılcılık ve taahhütlerine vefada sınanacaktır" dedi.

Gül, Dışişleri Bakanlığı'nın 2004 yılı bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yaptığı konuşmada, Türk dış politikasının ilkeli, dengeli ve gerçekçi olduğunu belirterek, ülkenin menfaatlerini korumanın yanısıra Türkiye içinde olduğu gibi çevresinde de barış, istikrar, ilerleme ve refaha katkıda bulunan bir işlev üstlendiğini kaydetti. Gül, bu rolün yalnızca Türkiye'nin jeo-stratejik, jeo-ekonomik konumundan, demografik ve ekonomik ölçeğinden ve askeri güvenden kaynaklandığını söyledi.

Dış politikayı özetledi

Farklı coğrafyaların odağında olan Türkiye'nin birbirine alternatif değil, birbirini tamamlayan boyutları bünyesinde meczeden bir dış politika izlediğini anlatan Gül, "AB'ye üyelik hedefimiz, ABD ile ortaklığımız, komşularımızla iyi ilişkilerimiz, Avrupa, Balkanlar, Kafkasya, Orta Asya, Ortadoğu siyasalarımız, dünyanın önemli bölge ve merkezleriyle yardımlaşmamız, çok boyutla dış politikamızın temel unsurlarıdır. Batı dünyasına aidiyetimiz de İslam dünyasının parçası olduğumuz da birer olgudur. Türkiye bu şekilde küresel bir uyum politikasını, kendi özellik ve hasletlerinden güç alarak doğallıkla temsil etmektedir' dedi.

TSK, uluslararası bir değerdir

Türkiye'nin, çevresindeki sorunları kendi seyrine bırakma, çözüme katkıyı başkalarından bekleme lüksünde olmadığını vurgulayan Gül, Türkiye'nin tepki vermekle yetinen değil, pro-aktif bir dış politika izlemesi gerektiğini vurguladı.

Hükümetin Balkanlar, Kafkasya, Orta Asya ve Ortadoğu gibi çevresini oluşturan tüm bölgelerde bir barış ve işbirliği ortamı yaratılmasına öncelik ve önem atfettiğine işaret eden Gül, bu doğrultuda emsali olmayan bir temas ve ilişki trafiğiyle bu hedefini izlediğini vurguladı.

Diplomatik ve ekonomik katkılarının yeterli olmadığı alanlarda deneyimli silahlı kuvvetlerin barışı koruma yeteneklerinden yararlanılması gereğine dikkati çeken Gül, TSK'nın demokratik, çağdaş bir ülkenin ordusu olarak Türkiye'nin dünya nezdinde en önemli değerlerinden birini teşkil ettiğini belirtti.

AB'ye tam üyelik

Sözü AB konusuna getiren Dışişleri Bakanı Gül, AB'ye tam üyelik doğrultusunda katedilen uzun ve ince yolun, AB Aralık 2004 Zirvesi'nde olumlu bir dönemeç oluşturması için üzerlerine düşenleri, ulusun Meclis'e yansıyan güçlü iradesi çerçevesinde kararlılıkla yerine getirdiklerini ve getirmekte olduklarını söyledi. Türkiye'nin AB Kopenhag siyasi kriterlerine uyum konusunda gerekli yasal adımları attığını, hükümetin uygulama konusunda da tam bir kararlılık içinde olduğuna dikkati çeken Gül, bu amaçla gerçekleştirilen köklü reformların uygulanmasını topluca izlemek için komite oluşturulduğunu hatırlattı.

Türkiye'nin "Birleşik Avrupa" projesinin doğal parçası olduğunu belirten Gül, "Demokratik ve stratejik dokumuz, gelişen ve güçlenen AB hedefiyle uyum içerisindedir. Bundan sonra, AB 2004 sonunda alacağı kararla, siyasi gerçekçilik, stratejik akılcılık ve taahhütlerine vefada sınanacaktır. AB ülkelerinin bu kararı almalarını kolaylaştırmak için etkili bir iletişim stratejisi uygulamaya konulmuştur" dedi.

Kıbrıs'ta yeni bir ortaklık

Gül, Kıbrıs konusunda da, "Türkiye'nin etkin ve fiili garantisi, Türk-Yunan dengesi ve iki tarafın egemen eşitliğine dayalı yeni bir ortaklık devleti" hedeflediklerini açıkladı. KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'ın açılımlarını hatırlatan Gül, Rum tarafından da bu açılımlara olumlu yanıt beklediklerini söyledi.

DIŞ POLİTİKANIN ÖNCELİĞİ TÜRK İŞADAMLARINA DESTEK

Türk diplomasisinin, Türkiye ekonomisinin menfaatlerinin korunmasını öncelikli hedef olarak benimsediğini ve Türk girişimcilerinin uluslararası planda desteklenmesinde etkili rol üstlendiğine dikkati çeken Gül, Türkiye açısından fevkalade önemli ve yoğun gelişmelerin yaşandığı 2003 yılında uzun vadeli bir bakış açısıyla bölgesel ve küresel yönelim ve dinamiklere uygun dış politika uygulandığını ifade etti. Gül, "Bu dönemde, Irak'ta bir savaş yaşanmış ve buna karşın ülkemizin bu ortamdan en az zararla çıkması sağlanabilmiştir" dedi.

PKK/KADEK'TEN TEHDİT OLURSA BİLDİĞİMİZ ŞEKİLDE DAVRANIRIZ

Hükümetin, Irak'a asker gönderme konusunda nihai kararını, güncel koşulların gerçekçi bir değerlendirmesi ışığında ve ilgili taraflarla halen devam etmekte olan istişareler sonucunda vereceğini bildiren Gül, "terör artığı PKK/KADEK'in Irak'taki mevcudiyetinin tasfiyesi için çok boyutlu bir çalışmayı yürütmekte olduklarını" açıkladı. Gül, ABD Kongresi'nin 8.5 milyar dolarlık yardım kararını, Kuzey Irak'taki Türk askerinin varlığını bilerek aldığını da vurgulayarak, "Eğer bu krediyi kullanma kararı alırsak, bize karşı tehdit olursa, biz bildiğimiz şekilde hareket edeceğiz. BM kararları da bize bu hakkı vermiştir" dedi.



4 Kasım 2003
Salı
 
Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED