AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Kan banyosu içinde...

Andre Malraux, İspanya iç savaşını anlattığı Umut romanında şöyle bir görüntüyü anlatır: Yerde, katledilmiş bir Franko taraftarının cesedi uzanmaktadır. Bir çukur kanla dolmuştur. Bir çocuk gelir, parmağını kan çukuruna batırır ve duvara "Viva Le Revolte-Yaşasın Devrim" diye yazar.

Malraux bu görüntüden çok etkilenir ve devrimin böyle kanla buluşmasından duyduğu ürpertiyi, "Bir Müslümanın yufka yüreğine özlem"le dile getirir.

Bu gece mübarek Kadir Gecesi. Ve ben, bu gece için yavaş yavaş veda ettiğimiz Ramazan için bir şeyler yazmak istiyorum. 5 gün önce yaşanan vahşeti unutmak ve Ramazan'dan içimizde her şeye rağmen "İslâm barışı" kalsın istiyorum.

Ama Kadir Gecesi'nin arefesi kana bulanıyor.

Kan gölünde bütün yürekler, bütün duygular, bütün her şey sil baştan...

Evet, hiçbir şey kan banyosu içinde güzel değil.

Kan banyosu içinde hiçbir şey için destan yazılmaz.

27 ölü... bilmem kaç yüz yaralı...

Bu kan banyosunu bu Ramazan gününe hunharca boca eden yürekte herhangi bir idealin coşkusu olabilir mi? Nasıl yürektir o ki, yüzünü hiç görmediği, hiçbir kin ilişkisi bulunmayan yüzlerce insanın hayatını yok ederek huzur duyar! Hayır buna inanmıyorum.

O yürek zaten pörsümüştür, zaten mühürlenmiştir, zaten hastadır, ölüdür.

Allah yürekleri kinle yüklensin diye yaratmadı.

Yazık, yazık, yazık!

Türkiye, tasarlanmış bir fitne ile, cinayetle, sabotajla karşı karşıya...

Cinayetlerin arkasında kim olursa olsun, can verenler kim olursa olsun, hedef Türkiye'dir.

Ve Türkiye fesat ocaklarını doğru teşhis etmek için çok ciddi çabalar göstermelidir.

Canileri bulmak, önce Türkiye için gereklidir.

- Bizi kim vurmak istiyor?

Soru bu.

İktidarın şu andaki en acil görevi de bu.

Kanlı sabotajların Türkiye'ye ilk bedeli, ülkeye gelen istikrarsızlıktır. Barış ortamının dinamitlenmesidir.

"Türkiye nereye sürüklenmek isteniyor?" sorusu her zamandan daha çok önem kazanmıştır.

Irak'a bulaşmamak için ciddi çaba gösterildi.

Ama şimdi kan üzerimize sıçradı.

Nedir bu? Kim neyi oynuyor?

Ben İslâm'la terör arasında ilişki bulunmadığını anlatmaktan bile haya ediyorum.

"Yufka yürek" Müslüman'ın alamet-i farikası iken nasıl bulaşır bir Müslümanın eli masum kanına?

Hayır, hayır, hayır!

Kanla buluşan, ellerinden masum kanı damlayan herkes kalbine baksın. Orada islâm'dan başka her şey vardır. Ama İslâm yoktur. "Kalb nazargâh-ı ilâhidir" diye öğretilmiş Müslümana... Ya da böyle olmak gerekir. Allah'ın nazar kıldığı bir yerde kan bulunur mu?

Zor gün bugün. Milletimizin her ferdinin yüreğinin sancılandığı gün bugün...

Fitneyi sabır silâhı ile göğüslemek, dualara, dualara sığınmak zamanındayız.

Bu gece Kadir Gecesi. Bu geceye bin ayın bereketini sığdırabiliriz. Gözyaşları ile yapılan dualara sığınmalıyız.

Bu mübarek coğrafyanın, toprakların, göklerin fitneden kurtulması için, yerlere masum kanı düşmemesi için, hüzünsüz Ramazanlar, Kadir Geceleri, bayramlar yaşanması için gözyaşı yüklenmiş dualar yapmalıyız.

Dualara bakalım dostlar, dualar ne âlemde?

Hak katına çıkacak dualar edebiliyor muyuz?


21 Kasım 2003
Cuma
 
AHMET TAŞGETİREN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED