AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

R A M A Z A N
KADİR, KIYMET BİLMELİ

Salatın, duanın kadrini bil gönlünü kaldır yücelere, çünkü Kadir Gecesi'dir bu gece. Dua vaktidir şimdi, hadi bakalım bırak o elindeki mühim işleri, hep birlikte koyuluyoruz aslolan işe...

Hayata naif bir "ihtiyaç molası" ver bugün. Senin için, bin aydan hayırlı çünkü bu gece. Selam ver, sürekli selam ver çevrede gördüklerine. Biliyorsun gülümsemek sadakadır Müslüman kardeşine. Ellerin duaya dursun, gönlün 'Yaradan'dan dilesin dileyebildiğince, çünkü bin aydan hayırlı bir gece, bu gece. Şu sakil koşturmacayı, anlamsız keşmekeşi bırak orta yerde bir kereliğine, aheste aheste bahar çiçeklerini toplar gibi gir bu geceye. Öyle bir gece ki, bu gece... Farkında mısın bilmiyorum ama, ruhunun ihtiyacı var, duanın yara gidericiliğine...

O yüzden işte, diyorum ki, naftalinleyip kaldır aynı yere dönüp durmaktan aptala dönmüş hayatını bir geceliğine, derin bir nefesle durup, isyanları, hataları, günahları, kötülükleri, haksızlıkları sarıp sarmalayıp havale et Rabb'in o sonsuz merhametine...

Göreceksin nasıl ses gelecek, engin feleklere bıraktığın sesine... Lütfen diyorum bak, yavaşla Kaalu Bela'da verdiğin sözü hatırla...

Beşer nisyan ile maluldur ama işte, ilahi lütuf eseri bağışlanma da yine ona. İlahi kelam var biliyorsun, duaların karşılıksız kalmayacağına. İnsan hiçbir zaman boşa gitmez çünkü, dualar da...

İşte bu yüzden, tam da bu yüzden umud edişin, dua edişin, bağışlanmayı dileyişin huzuruyla gönlünü sarıp sarmala, bin aydan hayırlı geceye selam dur, tüm varlığınla.

İçinin toprağına kök salmış hüzünleri "Kadir Gecesi" gelmiş sevinmeleriyle koparıp at, elini okyanusların en dibine daldırıp suya yazı yazan balıklar bul bu gece, hepsini yakalayıp tüm denizlerin üstüne Rabb'inin adını yazdır sevinçle.

Biliyorsun, Kitab-ı Mukaddes'in nüzulu başladı, o yüzden bırak gönlün bayram yeri olsun, bin yıllık bayramların habercisi bu gecede, izin ver yani kendine, serin rahmet nehrinin yatağında akıp gitmeye... Akıp akıp kendine, kulluğuna dönmeye....

Hayırdır, esenliktir bu, şefaat iste Allah Resulu'ndan (S.A.V) kendine, sevdiklerine, milyonlarca kardeşine. Yaradan'ın ışıklı şefkat kapısına yüz sür, yeniden, yeniden istemelerle... Salatın kadrini bil gönlünü kaldır yücelere, çünkü, Kadir Gecesi'dir bu gece.

Dua vaktidir şimdi, hadi bakalım bırak o elindeki işleri, hep birlikte koyuluyoruz aslolan işe...

  • ÖZLEM ALBAYRAK

    BİR AYET BİR HADİS
    "Biz onu (Kur'an'ı) Kadir Gecesi'nde indirdik. Kadir Gecesi'nin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir Gecesi, bin aydan hayırlıdır.. O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Ruh (Cebrail), her iş için iner dururlar. O gece, esenlik doludur. Tâ fecrin doğuşuna kadar."
    (Kadir Suresi)
    "Kim Kadir Gecesi'nde inanarak, ihlas ile o geceyi ibadetle geçirirse, geçmiş günahları bağışlanır."

  •  
    FIKIH KÖŞESİ
    Hamdi Döndüren Kadir Gecesi

    KISSADAN HİSSE
    DENİZE ATILAN YÜZÜK
    Kânûnî Sultan Süleyman Han, Yahyâ Efendi'nin pek yüksek bir zât olduğunu, Hızır Aleyhisselâm'la görüştüğünü bilir, kendisini de görüştürmesini isterdi. Aralarında geçen bir menkıbe şöyle anlatılır: Kânûnî, bir gün kayıkla Boğaz'da gezmeye çıkmıştı. Ortaköy hizâsına gelince, kıyıya yanaşıp, bir adam göndererek Yahyâ Efendi'yi çağırttı. O da yanında bir ahbâbı ile gelip kayığa bindi, birlikte giderlerken, Yahyâ Efendi'nin ahbâbı, devamlı Kânûnî'nin parmağındaki çok kıymetli bir yüzüğe bakıyor ve bu bakış dikkati çekiyordu. Kânûnî bu hâli farkedince, parmağındaki yüzüğü çıkarıp "Buyurun, daha yakından iyice bakıp inceleyebilirsiniz" diye uzattı.
    O zât yüzüğü aldı, evirip çevirdikten sonra, denize atıverdi. Yahyâ Efendi hâriç, kayıkta bulunanlar çok hayret ettiler. Bir müddet gittikten sonra, o zât inmek istediğini bildirince, kayık kıyıya yanaştı. O zât ineceği sırada denizden bir avuç su alıp Sultan'a uzattı. Avucundaki suda, biraz önce denize attığı yüzük görünüyordu. Yahyâ Efendi hâriç, kayıkta bulunan herkes yine çok hayret ettiler. Kânûnî elini uzatıp yüzüğü alınca, o zât birdenbire gözden kayboluverdi. Kânûnî, kendisinin süt kardeşi olan Yahyâ Efendi'ye dönerek "Ağabey, neler oluyor?"deyince "O gördüğünüz Hızır Aleyhisselâmdı" cevâbını verdi.
    Bunun üzerine Kânûnî, "O hâlde bizi niye tanıştırmadınız?" deyince; Yahyâ Efendi; "O kendini tanıttı. Ama siz tanımakta geç kaldınız!" buyurdu.
    Hamdi Döndüren
    Darülaceze 'Ramazan'ları
    Fitrede alt sınır 3 milyon 500, zekatta 122 milyon 500 bin lira
    İlahiyatlılar, iftar için Hacegan'da buluşuyor
    21 Kasım 2003
    Cuma
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu

    İMSAKİYE

    1000 bayram sevinci
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED