AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

R A M A Z A N
Darülaceze 'Ramazan'ları

Günümüzde dînî ve etnik ayrılıklar nedeniyle savaşların ve bölgesel çatışmaların yaşandığı dünyamızda, barış ve hoşgörünün sergilendiği Darülaceze'de din, dil ve etnik köken ayrımı gözetmeden 107 yıldır hizmet sürüyor.

Ramazan ayının son günlerini yaşarken İstanbul'da ve diğer şehirlerimizde eski geleneklerin yaşatılması amacıyla düzenlenen faaliyetlerle bu mübarek ay daha renkli geçiyor. Dünyada kargaşalar ve acılar yaşanırken, İstanbul'da asırlık bir hayır müessesesinde ise insanlığın ibret alacağı güzellikler yaşanıyor. Darülaceze'deki Müslüman, Hristiyan ve Musevi vatandaşlar ise savaş ve kan ile yoğrulan dünyaya örnek olacak şekilde, dostluk ve hoşgörü içersinde Ramazan ayını geçiriyorlar. Hem de iftar sofralarını huzur içinde birlikte paylaşarak.

Kurulduğu tarihten bu yana çeşitli din, dil ve ırktan insanı barındıran Darülaceze müessesesindeki cami, kilise ve havrasıyla dünyada eşine rastlanmayan barış, hoşgörü sembolü olmayı sürdürüyor. Darülaceze'nin en neşeli simalarından "Dominik Amca" Latin Katolik mezhebinden ve iki yıl önce geldiği merkezde son derece mutlu. Dominik Tiryako Yordanpolos, "Çok sayıda dost derecesinde Türk-Müslüman arkadaşlarım vardı. O zamanlarda insanlar 'Ramazan'larda, bayramlarda, sünnet düğünü ya da vaftiz törenlerinde, kandillerde, yortu ya da noellerde birbirlerine ziyaretlerde bulunurdu" şeklinde düşüncelerini de dile getiriyor. Protestan bir Ermeni olan elli yaşındaki Petros Yuvanç da, 'Ramazan'larda ve bayramlarda Darülaceze'ye gelen ziyaretçilerin kendilerini ayırt etmeden, hal hatır sormalarından oldukça mutlu. Seksen dokuz yaşındaki Tekirdağlı Hamdi Kurt da gayri müslim arkadaşları ile birlikte olmaktan son mutluluğunu söylerken, yetmişdört yaşındaki Romanya doğumlu Kadriye Aksu da "Allah devlete millete zeval vermesin. Aç değiliz, açık değiliz, hep birlikte bir Ramazan'ı daha geçiriyoruz. Daha ne diyelim" şeklinde duygularını özetliyor.

HAMDİ KURT:

Tekirdağ Çorluluyum ve seksen dokuz yaşındayım. Burada bir yılı doldurdum ve yaşantımdan kesinlikle memnunum. Gayri müslim ve diğer arkadaşlarla birlikte günlerimizi geçiriyoruz. Ramazanlarımız Ramazan gibi, bayramlarımız da bayram gibi geçiyor. Beni burada abi, baba gibi görüyorlar. Onlar da benim kardeşlerim ve evlatlarım gibi. Biz hepimiz birbirimizin inancına, diline ve kültürüne saygı gösteriyoruz ve sıhhat ve sağlık içinde yaşayıp gidiyoruz.

PEDROS YUVANÇ:

İstanbul doğumlu, elli yaşında ermeni Protestanım ve üç yıldır Darülaceze'de yaşıyorum. Tarlabaşı'nda yaşadığım yıllarda, Türkler olsun, gayri müslimler olsun, ticari ve sosyal hayatımızda çok güzel günler yaşadık. Şimdi de burada aynı şekilde özlemini duyduğum günleri yaşamanın mutluluğu içindeyim. Bayramlarda ziyaretlere gelen insanlar hiçbirimizi ayırt etmeden gönlümüzü alıyorlar.

DOMİNİK YORDANOPOLOS:

Latin Katolik mezhebindenim, gayri müslimim ama Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Altmış yaşındayım, İstanbul'da Tophane'de doğdum. İki yıldır buradayım ve çok mutluyum. Burada ne ayrılık var, ne de gayrılık. Oruç tutanlar tutmayanlara, oruç tutmayanlar da tutanlara son derece saygılı ve hoşgörülüler. Padişah burayı kurmuş ama sen şusun, sen busun, senin dini, mezhebin, ırkın ayrı dememiş ve bütün Osmanlı tebasına hizmet etmiş.

  • ŞAMİL KUCUR



  • 21 Kasım 2003
    Cuma
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED