|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Dün İstanbul'da dehşet, korku ve hüzün vardı. Karanlıklar imparatorluğu'nun "karanlıklar prensi" yine işbaşındaydı... Yazdan kalma "ürkek" bir güneşle el ele bayrama ve sevince hazırlandığımız bir günde içimize yine ateş düştü. Demokrasi hayallerimizi, özgürlük rüyalarımızı çakallar bastı. Mesaj çok açık, Türkiye'ye "pis" bir tuzak kuruyorlar. Bu saldırıları El Kaide ya da bir başka terör örgütünün gerçekleştirmiş olmasının artık hiçbir önemi yok. Neredeyse iki yıldır, temelde Amerika'nın başımıza bela ettiği Ladin ve El Kaide ile uğraşıyoruz. Bugüne kadar ne Usame yakalandı, ne de El Kaide'ye bir şey oldu. Muhtemelen bundan sonra da bu korku hep devam edecek. Ancak bir şeyi biliyoruz ki, yaratılan bu "korku örgütleri"ni bahane eden Amerika ülkeleri işgal ediyor, çocukları, kadınları katlediyor. Dünyanın demokrasi ve özgürlük hayallerini çalıyor... Aslında, ne yazık ki dünyayı cehenneme çeviren "çete" ortada dolaşıyor. ABD'de Bush, İsrail'de Şaron'un şeytani politikaları, terörü bugüne kadar görülmedik ölçülerde azgınlaştırdı ve yaygınlaştırdı. Öyle anlaşılıyor ki, "dünyanın efendileri" militarist, yani silahla çözüm politikalarında ısrar ettikçe, ne yazık ki dünyamız kana bulanmaya devam edecek. Kimse bize "örgüt masalı" anlatmasın, zaten Amerika bu masalı anlatarak dünyamızı cehenneme çevirdi. El Kaide ya da bir başka örgüt maskesinin arkasındaki uluslararası güçler ve yerli ortakları her kimse, Türkiye'ye kaba ve "vahşi" yöntemlerle çok açık mesajlar veriyorlar. Elbette değişik yorumlar yapılabilir. Ama benim anladığım, bu 'karanlıklar prensi' siyasal iktidara diyor ki: "Bu demokratikleşme, özgürlüklerin genişletilmesi, insan hakları ve Avrupa Birliği gibi işlerden vazgeç." Belki de bu "vahşi mesaj"ın en ürkütücü anlamı, Türkiye'nin demokratikleşme yönündeki rotasını, 11 Eylül sonrasında dünyanın başına bir kabus gibi çöken Amerika, İsrail, İngiltere ve küçük yardakçılarından oluşan "militer güvenlik kuşağı"na çevirmektir. Çünkü, hiçbir "sofistike" mesaja bile gerek duymadan, bir bakıma siyasal iktidara böylesine kaba yöntemlerle gözdağı veren karanlık güçler, bu vahşi saldırıların toplumu derin korkulara ve umutsuzluklara sürükleyeceğini çok iyi biliyorlar. "Türkiye düşmanları" bu "lanetli saldırıları"yla hepimizin korkuya teslim olmasını bekliyorlar, insanlığın yüzyıllardır mücadele ederek elde ettiği insan hakları ve özgürlükler gibi değerlerini katletmek istiyorlar. Ancak biz, insanı merkez alan bir medeniyetin çocuklarıyız. Derin acıları ve uzun mücadeleleri yaşayarak bugünlere geldik. Türkiye'yi demokrasi rotasından saptırarak, dehşet çemberinin içine sokmak isteyenler amaçlarına uluşamayacaklardır.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |