AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Savaş ve gelecek…

Bu hafta savaş hattındaki en kritik hafta. Sizin bu yazıyı okuduğunuz saatlerde, beklenen BM toplantısı bitmiş ve muhtemelen yeni bir aşamaya gelinmiş olacak.

Ama şunu söylemek şimdiden mümkün: Dün itibariyle savaş tamtamları, tüm beklentilere, tüm çabalara rağmen alabildiğine çalınmaya başladı…

Gazeteciler ve diplomatlar Irak'ı boşaltılıyor, ülkeleri tarafından boşaltmaya davet ediliyor…

İngiliz Kabinesi savaş kararı almak için toplanıyor...

İngiltere ve ABD yanlarına İspanya ve Portekiz'i de alarak BM'ye, daha doğrusu Irak'a (Saddam'ın ülkeyi terketmesi önerisine dayanan) ve bugün bitecek olan 24 saatlik bir süre veriyorlar…

Türkiye'de piyasalar dün itibariyle savaş havasına giriyor ve sert tepkiler vermeye başlıyor…

Televizyon yayınları ve gazete manşetleri "gördünüz mü, biz dememiş miydik, şimdi yandık" havası içine giriyorlar… İkinci tezkereyi çıkarmak için yeniden büyük bir kampanya başlatıyorlar.

Bu listeyi daha da uzatmak mümkün…

Dünya savaşları dışında uluslararası siyasette zemin bu denli kaygan olduğu, dengelerin haftadan haftaya, hatta günden güne değiştiği dönemler pek az yaşanmıştır.

Yirmi gün öncesine kadar Bush yönetiminin kararlığı, ABD'den çıkan tek ses, savaş karşıtı güçlerin dağınık görüntüsü savaş rüzgarlarının hızlandığını gösteriyordu. NATO'da yaşanan kriz, BM'ye yönelik ABD açıklamalarıyla Bush yönetiminin diğer ülkelere boyun eğdirmek için her yolu denedikleri bir dönemdi bu.

Ardından dengelerde umut verici değişmeler oldu. ABD'nin sıcak merkezlerinde bile, uluslararası meşruiyet olmadan başlatılacak bir harekatın doğuracağı riskler üzerine kaygılı sesler çıkmaya yüz tutmuş, İngiltere tereddüt içine düşmüş, Fransa sesini yükseltmeye başlamış ve savaş kararını her koşulda veto edeceğini belirtmişti. Türkiye'nin tezkereyi kabul etmemesiyle ABD'nin Kuzey cephesi olmadan harekata başlamasının riskleri devreye girmiş ve bu kez barış rüzgarları hızlanmıştı...

Bu rüzgarların yaygınlaşacağından ve Bush'un savaş histerisine kapılmayacağından umutluydum.

"BM kontrolunda etkin bir silahsızlandırma projesi" gibi bir adımla, Bush'u yaptığı açıklamalar ve asker yığınağı açısından siyaseten zora düşürmeden bir ara yol bulanacağını umuyordum.

ABD'nin BM'den destek almadan başlayacağı bir harekatın dünya dengelerini ve bu dengeleri koruyan uluslararası kurumları yerle bir etmesinin sonuçta kendilerine yönelen bir silah olacağını farkedeceklerini sanıyordum.

Bu umudu hala koruyorum ve korumak istiyorum…

Ama gelişmelerin savaş istikametinde ilerlediğini de kabul etmek gerekiyor.

Üstelik olabilecek en kötü koşullarla…

Fransa'nın veto kararını toplantı öncesi ilan etmesiyle birlikte ABD ve İngiltere'nin yeni bir karar taslağı önermeleri akla yakın değil. Nitekim İngiltere ve ABD dışişleri bakanları BM'nin toplandığı saatlerde bu yönde açıklamalar yaptılar.

Bu durumda, niyetleri kesinse bu iki savaşkan ülke ilk kararı dikkate alarak, BM'yi bay-pass ederek harekata girişicekler.

Bu, BM'nin ölümü anlamına gelecektir…

Bu, dünya siyasetinde güç merkezli yeni eksenlerin oluşacağı ve bu çerçevede insanlığın, demokrasinin ve sivil değerlerin ağır yaralar alması anlamına gelecektir…

Bu, önümüzdeki yıllarda Batı ülkelerindeki siyasetçilerin ve siyasi yapıların değişmesi, etkilenmesi anlamına gelecektir…

Türkiye, hükümeti ve ilgili kurumlarıyla yaşadıkları tüm tereddütlere rağmen, konjonktüre göre sıkça fikir değiştirmelere rağmen doğru bir yerde durmaktadır.

Emekli büyükelçilerin, emekli askerlerin, angaje gazetecilerin tahlillerini unutun gitsin…

Kimse savaşa, destek vermezsem kayıplarım büyük olur, diye destek vermek zorunda değildir. Böyle kayıpların olup olmayacağı da belli değildir.

Korkulan Kuzey Irak meselesi ise, o konudaki devlet tutumu zaten tümüyle yanlış ve kendi kendisini tuzağa düşüren niteliktedir. Ekonomik kayıplar ise geçici olur.

Evet, eninde sonunda Türkiye savaşa direndiği oranda bu süreçten karlı çıkacaktır…

Yeter ki, 59, hükümet bu konuda kararını versin ve bunu konjonktüre göre değil, ilkelerine ve duruşuna göre ilan edebilsin…



18 Mart 2003
Salı
 
ALİ BAYRAMOĞLU
ALİ BAYRAMOĞLU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED