|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
"İş Güvencesi Yasası"nın yürürlüğe girme tarihinin TBMM'de AKP Grubu'nun himmetiyle 30 Haziran'a ertelenmesini değerlendirdiğim dünkü yazıma tahmin ettiğimden de çok tepki geldi. Nasıl gelmesin; bu gazete hiç de fena olmayan AKP seçmeni bir okura sahipse ve bu okurların büyük bölümü de hayatlarını "ücretli" dediğimiz bir sınıfın üyeleri olarak kazanıyorsa tepki gelmez mi? Tepkilerin tamamı tabii ki olumlu değildi. Bursa'dan yazan ve kendisi de benim gibi bir "ücretli" olmasına rağmen bana ısrarla "Bir işin nasıl kurulduğundan haberim olup olmadığını" soran değerli okurum gibi söz konusu yasayı sonunda erteletmeyi başaran AKP Grubu'na yönelttiğim eleştirileri haksız bulanlar da eksik değildi. (Madem söz açıldı hadi bu değerli okurumu cevapsız bırakmayayım: Bugüne kadar "iş kurmadım" ama bu gidişle, yani eğer İş Güvencesi Yasası çıkmaz yılın 30 Haziran'ına ertelenir ve konfeksiyonda ortalama işçi ücreti Bangaldeş gibi günde 1 dolara kadar gerilerse, söz veriyorum herkes gibi ben de bir "iş kuracağım"!) 50 işçinin çalıştığı bir fabrikada çalıştığını söyleyen okurumun mektubu olan biteni o kadar güzel anlatıyordu ki... "Yasanın yürürlüğe gireceği 15 Mart'tan birkaç gün önce 20 arkadaşımızın işine son verildi. Hepsi de çocuk sahibi, aldıkları ücretten başka bir gelirleri olmayan arkadaşlar bunlar. Ne kadar üzüldük anlatamam" diyordu. İyi bari; "erteleme" gerçekleştiğine göre şimdi bu 20 işçi belki işlerine geri dönebilir artık... Ama unutmasınlar ki, 30 Haziran'a da pek bir şey kalmadı... Pek çok anlamlı mektup okudum ama aralarından birisi, Mahmut Aydın imzalı olanını ayrı bir yere koydum. Çünkü Aydın, bir "işadamı"; adının yanında işini böyle belirtmiş. Aydın, "Çalışanların bir hukuk çerçevesi içerisinde çalışmasını kabul edemeyen bir zihniyetin AKP'de olması çok acı geldi" diyor ki, yerden göğe kadar haklı... Dünkü yazım üzerine çok önem verdiğim bir mesaj da, izin almadığım için adını açıklayamayacağım bir sendika genel başkanından geldi. Sanmayın ki Türk-İş ya da DİSK bünyesinde yer alan bir sendika bu! Hak-İş bünyesinde yer alan bu sendikanın genel başkanı bana bildiklerimi teyit edenler yanında, benim için yeni bilgiler de aktardı. Edindiğim yeni bilgiler beni memnun etti, benim dünkü yazımda açıklamaya çalıştığım gibi Başkan da AKP'yi saran bu "güvence karşıtı" tavırın aslında bir "zihniyet"ten kaynaklandığını örneklerle aktardı.. Hatırlarsınız belki; işyerindeki işçilere çalışma imkanı sağlamasını sanki onlara yönelik bir "ihsan", bir "lütuf" gibi gören, anlayan "zihniyet". "Millet işsizlikten kırılırken 'güvence' filan diye tutturacağına işine daha çok sarıl ve bana dua etmeyi de unutma!" diyen zihniyet... Sendika başkanının örgütlenme sıkıntısını TUSİAD üyelerinin fabrikalarındakinden çok daha fazla "hacıbaba"ların işyerlerinde çektiklerini açıklaması da çok hoştu doğrusu... "Bak şu nanköre... Karnını doyurduğumuz, bayramda kurbanını bile unutmadığımız halde sendika mendika diye tutturan şu nanköre de bak!" gibi bir hikaye yani.... İşverenler İş Güvencesi Yasası yürürlüğe girmeden çok sayıda işçi çıkartınca "toplumun huzuru" bozulmuş.... Oysa ortada "güvence müvence" olmasa kimse "korkudan" işten çıkarılmayacağı için işler yolunda gidermiş... Yanlışlık zaten "2002 Ağustos ayında" TBMM'den geçen bu yasanın yürürlüğe girme tarihinin 15 Mart olarak belirlenmesinde. TBMM'den toz duman içinde geçen ve bu arada bir bakanı yutan bu yasa hemen yürürlüğe girebilseydi bugün bu "yürürlüğe girme tarihini ertelemek" gibi bir "skandal" yaşanır mıydı? Bir yasa ya çıkar ve yürürlüğe girer, ya da Meclis'in olurunu alamaz ve tasarı halinde kalır. "Yürürlüğe girme tarihini erteleme" siyaseti de yeni çıktı... Tamam, gelinen noktada ülkenin "çalışma hayatı" 30 Haziran'a kadar "huzur" içinde diyelim... Peki ya 30 Haziran sonrası? Elde bu tarihten sonra yürürlüğe konulacak bir "sosyal politika" var mı? Yoksa niyet, iş kapısında milleti birbirine kırdırması yakın olan "ucuz işçiliğe dayalı" üretim yapısının gereklerini yerine getirmeye devam mı?
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |