Açıkçası ben, pek tat alamıyorum. Hani perhiz yapmak zorunda kalırsınız da, aldığınız her lokmada yüzünüzü ekşitirsiniz ya, "Hanım, nerede buyemeğin tuzu biberi" dersiniz ya, İşte öyle geliyor bana... Sanki Fenerbahçe bu sezon şampiyonluk yarışında zorunlu olarak uzakta kalmalıydı. Tabii ki böyle bir zorunluluk yoktu. Üstelik bu nedenle kaç milyon kişiyi perhize soktular. Ne diyelim, sebep olanlar utansın. Hiç olmazsa bundan sonra doğru dürüst kararlar verseler de, sezon sonuna kadar, daha kötü duruma düşürmeseler takımı. Bana göre satırı Oğuz'un eline vermeliler. Takım içinde kim koşuyor, kim koşmuyor, en iyi o biliyor. Kim gurupçu, dedikoducu, O'ndan iyi kimse bilemez. İyi Fenerbahçeli kendisini değil, takımını düşünür..

İşin bir de taraftar boyutu var. Yönetim yanlış yapıyor, bedeli taraftar ödüyor. Aslında ödenen, tutkunun bedeli. Yanıt beklemiyorum ama, sormaktan da kendimi alamıyorum; Arkadaşınız, eşiniz, dostunuz, partiniz ve taraftarı olduğunuz kulübünüz için, ne kadar fedakarlık edersiniz?.. Boşuna mı demişler "Fazla naz aşık usandırır" diye. Allah Fenerli'ye Eyyüp sabrı versin ne diyelim.. Yönetim de tezkereyi bir an önce çıkarmalı.

Yaşı Cumhuriyet yaşında. Aklı da başında. Tesisleri, yöneticileri, Türk futboluna kazandırdığı futbolcuları ve teknik adamlarıyla göz kamaştırıyor. Tutumlu ve seçici başkanı İlhan Cavcav, yaptığı transferlerle hem kasasını iyi kontrol ediyor, hem de büyük büyük kulüplere örnek oluyor. Tek sıkıntıları taraftar sayısının azlığı. Olsun, başarı kazandıkça o da artacak. Takım olarak da iyi futboldan örnekler veriyorlar. Takım sahada 10 kişi, hatta 9 kişi kalsa da birşey farketmiyor. Eksikliği hissettirmiyor, kamufle etmesini biliyorlar. Süper Lig'in onur abidesi oldular. Kutluyorum...

Abuk subuk haberler yapıyorlar. " Lucescu sevilmiyor" gibi. Ne alaka.. Bir kere adam takımı almış zirveye çıkarmış, yönetimin de, taraftarın da kalbini kazanmış. İkincisi, her futbolcusuna baba şefkati ile yaklaşıyor. Ayrıca kadrosundaki her oyuncusuna şans tanıyor. Mal meydanda.. Bu şansı iyi kullanan devamlı oynuyor, kullanamayan ikinci şans verilene kadar bekliyor. O yüzden Beşiktaşlı futbolcu, hocasına saygı duyuyor. Ankaragücü maçında attıkları golden sonra, sanki o haberi tekzip etmek için Lucescu'ya koşmaları gereksizdi diye düşünüyorum. Dikkat! Beşiktaş'ı kasıtlı karıştırıyorlar.

İstanbulspor'u da geçip 7'de 7 yaptılar. İyi oynamıyorlar ama, kazanmasını biliyorlar. Zaten bu saatten sonra her halde Fatih Terim'den başka iyi oynamasını bekleyen de yok. Her maçtan 3 puan almaları, en büyük beklentileri. Terim hoca'nın bazı özelliklerini iyi biliyorum. Kendi inandığını, futbolcusuna da inandırmasını bilir. Takımı bir bütün olarak değerlendirir, iyi motive eder. İnatçı kişiliğini her futbolcusuna aşılar. Fatih Terim iyi hocadır. Galatasaray, Beşiktaş'ı ligin son maçına kadar kovalayacaktır.

Süper Lig'te, yuvarlanıp gitmekle, inançlı yaşamanın farkını gözlüyorum. Herkese inançlı yarınlar diliyorum.

HAFTANIN YORUMU
SALİH SEZER

« Geri Dön