Her yazarın yazısı okunmuyor. Şu günlerde iyice azalttığım "Okunmaya değer yazarlar" listemde, Amerika'dan, New York Times yazarı Maureen Dowd da var. "Yalnız kalmak istiyorum" başlıklı yazısını okurken, adını vermediği bir Amerikalı diplomatın şu cümleleriyle karşılaştım: "Pentagon'daki bu herifler -Wolfowitz, Perle, Doug Feith-, gece başlarını yastığa koyduklarında, içlerinden birinin yazdığı veya onlar hakkında yazılan bir kitabın düşünü görüyorlar. 'Yeniden yaratılışta hazır bulunmak' başlıklı bir kitabın…"

'Present at the Creation', çeşitli ABD hükümetlerinde önemli görevler üstlenmiş Dean Acheson'un İkinci Dünya Savaşı sonrası oluşturulan yeni dünya düzenine tanıklığını anlatan anı kitabının adıdır (1969). Amerikalı diplomat, George W. Bush'un yanında yer alan ekibin de, dünyayı elleriyle şekillendirme sevdalısı olduğunu böyle anlatmak istemiş… Benzerlik bu kadar olur doğrusu…

Şimdi size şaşıracağınızı sandığım bir haberim var. Bir romanla ve yazarıyla ilgili bir haber bu. Romanın adı 'Hard Line' (Sertlik çizgisi). Amerika'nın önemli bir yayınevi tarafından (1992) çıkartılan romanın kahramanı Michael Waterman, vaktiyle Pentagon'da hizmet vermiş bir akademisyen. Olay 1998 yılında geçiyor, ama Waterman, kendisinin yakın tanığı olduğu Soğuk Savaşı sona erdiren sürecin perde gerisinde dolaşıyor…

Konusunu öğrendiğinizde, "Ee, ne yapalım?" diye hafife alacağınızı biliyorum. Almayın. Çünkü anlattığından daha önemli yazarı var romanın: Richard Perle… Romancı olarak adı geçtiğinde, hatta kitabı elime ilk aldığımda "Acaba aynı adam mı?" tereddüdünü ben de yaşadım. Ancak, 'Hard Line' yazarının arka kapaktaki kocaman fotoğrafı, bakana, "Evet benim, roman da yazdım" diye bağırıyor… Perle, göreve başlarken imzaladığı 'gizlilik' anlaşmaları sebebiyle anlatamadıklarını, kendisiyle özdeşleştirdiği roman kahramanı Michael Waterman'ın ağzından herkesle paylaşıyor…

Okur, Soğuk Savaşı Amerika'nın kimler sayesinde kazandığını öğreniyor romanı bitirip kapağını kapattığında. Dean Acheson-vâri bir anı kitabı yazamazlarsa, hele bir şu savaşı kazansınlar, Perle veya içinde yer aldığı ekipten başka biri, yaşadıklarını-yaşamadıklarını, hiç değilse roman tarzında dünyaya aktaracaktır…

Perle'ün bilinen bir lâkabı var: 'Karanlıklar Prensi'… Bu lâkabı, manipülasyon etme merakı yüzünden kazandı Perle. Ne kadar büyük bir ülke olursa olsun ABD'yi kucaklamakla yetinecek biri değil Perle… Benjamin Netanyahu İsrail'de başbakan olduğunda, satırları arasına, "Memleketimiz İsrail'in güvenliği açısından" gibi cümlelerin serpiştirildiği bir raporu ona sunan 'danışman ekibi' içinde Perle de bulunuyordu. Kendisini, en son, İstanbul'daki Ritz Carlton Oteli'nde, bazı 'potansiyel lider adayları' ile yemek yerken yakalamıştım…

Bir kişi, bir başka ülkeden, "Memleketim" diye söz eder mi? Hele o kişi, esas vatandaşı olduğu ülkede en kritik koltuklardan birini işgal etmiş ve halen ediyor ise? Başkan Bush'un kurduğu 'Savunma Danışmanlar Kurulu'nun başkanı Richard Perle ile Savunma Bakanlığı bakan yardımcısı Douglas Feith bu durumdalar… 1996 sonrasında, Netanyahu'nun sadece Washington'daki gözü kulağı olmakla yetinmedi bu ikili, ona bir 'Filistin programı' da hazırladı. O raporda yer alan, "Oslo Anlaşmasını yırt at" tavsiyesini Ariel Şaron uyguladı.

ABD'nin Irak'a saldırarak yeni bir Ortadoğu düzenine geçit vermesi fikri, Perle ve Feith'in de aralaında bulunduğu bir grup danışman tarafından Netanyahu'ya sunulan 'Clean Break' adlı raporda yer alıyor. Gözü dönmüşler ekibinin hedefinde pek çok ülke bulunuyor. İnsan belleği çok kısa gerçekten; güçlü olsaydı, çok değil sekiz ay önce (12 Ağustos 2002) Kulis'te ele aldığım bir gelişmeyi hatırlayıp "Bize sıra ne zaman gelecek?" endişesine girerdi.

Şu satırları okuyalım: "Aslına bakılırsa, bölgede kendilerini 'Amerikan dostu' bilen diğer yönetimlerin de huzuru kaçsa yeridir. Pentagon'da Richard Perle'ün başında bulunduğu 'Savunma Danışma Komitesi' üyeleri önünde verilen brifingte, 'ilk hedef' olan Irak'tan 'taktik mihver' diye söz edilirken, Suudi Arabistan için 'stratejik mihver' denilmiş... Ancak, brifingi sunan, orada durmamış ve ABD'nin en samimi müttefiki Hüsnü Mübarek'in başında bulunduğu Mısır'dan da 'armağan' diye söz etmiş... Brifingi veren, bağlı olduğu Rand Corporation adlı düşünce üretim kuruluşu ve Pentagon, 'Armağanla kast edilen ne?' sorusuna cevap vermeye yanaşmıyor..."

O brifingi veren Laurent Murawiec de, elinden tutup başkanlık ettiği 'Savunma Danışma Kurulu' toplantısına kendisini götüren Richard Perle kadar 'karanlık' bir tip… 'Aşırı muhafazakâr' ve Perle gibilerin can-düşmanı Lyndon LaRouche'un yanında çalışmış bir zamanlar, sonra da yolu 'Karanlıklar Prensi' ile kesişmiş… "Bu işlerin arkasında 'Fanatik Museviler ile Fanatik Hıristiyan' ittifakı var" diyenler bu tür birliktelikleri kast ediyor olmalı…

Akıl verme görevinde olağanüstü başarısı dünyanın bugün aldığı biçimden derhal belli olan Richard Perle'ün yazdığı roman, kimse çıktığını bile duymadan, unutulmaya terk edildi. Başarılı bir romancı değil Perle. İleride bugünleri yine roman biçiminde kaleme alırsa, kaç kişi okur, okursa beğenir mi, cidden kuşkuluyum..

TAHA KIVANÇ

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu