|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Haklı çıkmak hoş da, böylesine netameli bir konuda haklı çıkmak koyuyor insana... Hani, arkadaşımız, büyük müttefikin kirli hesaplarına karşı ulusal ya da (meşrebinize göre) millî duruş sergileyenleri, "romantikler", "gerzekler", "küçük beyinliler" diye aşağılıyordu ya.... Bol miktarda da "hınk deyici" bulmuştu... Amerika'yı B planını uygulama seçeneğiyle karşı karşıya bırakırsak, dışarıda kalır ve masada yer bulamazmışız, ayrıca Kuzey Irak'taki Kürt devleti tehlikesini bertaraf etmenin yolu da ikinci tezkereyi Meclis'ten geçirmekmiş, falan filan... Colin Powell açıklama yapınca eşşekten düşmüşe döndüler. Daha iki gün önce yazdık yahu... Mürekkebi kurumadı... Amerika Türkiye'yi Kuzey Irak'ta istemiyor. Daha doğrusu, Kuzey Irak'taki Türk varlığını "savaş sebebi" sayıyor. Bunu üst düzey yetkililer de açıkladı: "Kuzey Irak'ta ortak hareket etmemiz sözkonusu değil... İkinci tezkereyi onaylasanız da, onaylamasanız da, sizi bölgede istemiyoruz. Bölgenin nasıl şekillendirileceğine biz karar veririz. İstersek Irak'ı üçe böleriz. İstersek kuzeyde bir Kürt Devleti kurarız... Ayrıca, çatır çatır üslerinizi kullanırız ve beş kuruş da para ödemeyiz...." Motamot böyle demiyorlar da, bunu demeye getiriyorlar. Dünkü gelişmeler de gösterdi ki, büyük müttefikin niyeti kötü. Hem Irak'ı işgal edip büyük petrol zenginliklerine konacak, hem işgal ettiği toprakları Amerikan üssü haline getirecek, hem de civar ülkelerde (buna ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti de dahil) uzun vadeli bir "destabilizasyon politikası" güdecek. Bunu da Türkiye'deki üslerini kullanarak gerçekleştirecek ve Amerika'ya desteği "yardım paketi" şartına bağlayan hükümete zırnık koklatmayacak. Haftalardır bunun böyle olduğunu yazıyoruz ama, dinleyen kim... Meclis yok. Hükümet yok. Muhalefet dersen, hiç olmadı. Amerikan muhibleri ise durumu kurtarma telaşında. Bizim de "bir kez daha haklı çıktık" demekten başka bir şey gelmiyor elimizden.. Adamlar, "asker konuşlandırma"yı içeren ikinci tezkereye gerek bile duymuyorlar artık. Çünkü, "üslerin modernizasyonu"yla ilk tezkerede istediklerini fazlasıyla aldılar; mevcut üslere ilaveten dokuz yeni üsse daha sahip oldular; kaç haftadır İskenderun Limanı'ndan asker, mühimmat ve savaş malzemesi sevkıyatı yapıyorlar Irak'a... Şimdilik kuzeyden büyük bir kara harekatı düşünmüyorlarmış... Niye? Önce havadan vuracaklar, sonra hava indirme birliklerini devreye sokup "silahlandırılmış Peşmergeler"le birlikte "vur-kaç saldırısı" başlatacaklar. Büyük harekat sonra... Anlayacağınız, hâlâ büyük bir pişkinlikle Türkiye'ye muhtaç değilmiş gibi davranıyorlar. Çünkü "stratejik ortaklığın" ekonomik külfetine katlanmak istemiyorlar ve "kar-zarar" denklemi içine sıkıştırılmış hükümetin beceriksizliği yüzünden bunu fazlasıyla başarıyorlar... İki kere iki dört: Amerika'ya istediklerini versek de kaybedeceğiz, vermesek de kaybedeceğiz... Hiç değilse onurumuzla kaybedelim ve neyse bedeli ödeyelim.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |