|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Şubat krizi yaşamaz
HÜSEYİN ÖZAY ANKARA
AK Parti hükümeti ile birlikte tekrar "yıldızı" parlayan Devlet Planlama Teşkilatı'nın yeni patronu Ahmet Tıktık, makro büyüklükler ve IMF ile ilişkiler konusunda Yeni Şafak'a çarpıcı açıklamalarda bulundu. Tıktık'ın, 21 Mayıs'ta başlayacak olan IMF'nin 5. gözden geçirme incelemeleri öncesinde piyasalara verdiği mesajlar şöyle: Faizlerdeki düşüş sürecek Tıktık, faizlerde yaşanan düşüşün önümüzdeki dönemde daha da artacağını ifade ederek, mevcut faizlerde halen risk priminin yüksek olduğunu kaydetti. Faizlerin daha aşağıya düşmesi için, güvenin arttırılması gerektiğini ifade eden Tıktık, "Piyasalara doğru sinyaller vermemiz gerekiyor. Doğru sinyalleri verdiğimiz zaman, risk primi daha da aşağıya inecektir" diye konuştu. Şu aşamada, ekonomi yönetimi olarak makro büyüklüklerin değiştirilmesini düşünmediklerini ifade eden Tıktık, ancak Haziran ayında tüm makro büyüklüklerinin masaya yatırılacağını ve revize edilip edilmeyeceğine Haziran ayında karar vereceklerini bildirdi. Dört aylık ekonomik göstergelere ilişkin bir değerlendirme de yapan Tıktık, "Büyüme hedefinde yüzde 1-1.5'luk, enflasyon hedefinde ise 1-2 puanlık sapma olabilir. Ayrıca, cari işlemler açığı 3.5 milyar dolar olarak hedeflemiştik. Mevcut verilere göre bu da aşacak" dedi. Tıktık, enflasyon hedefi konusunda Eylül ayının kritik ay olduğunu hatırlatarak, "Enflasyon hedefi için Ağustos ve Eylül ayları test ayıdır. Bu ayları görmek gerekiyor. Ancak, enflasyon hedefinde 1-2 puan sapma olabilir bu da normaldir" diye konuştu. Kurlardaki düşüşle birlikte tekrar gündeme gelen cari işlemler açığını da değerlendiren Tıktık, Türkiye'de bugüne kadar çıkan tüm ekonomik krizlerin cari işlemler açığından kaynaklandığını hatırlatarak, bu nedenle cari işlemler açığını yakından takip ettiklerini vurguladı. Tıktık, şöyle dedi: Ekonomi yönetiminde ortak akıl var "Ekonomi yönetiminde ortak akıl vardır. Cari işlemler açığının milli gelire oranı yüzde 5'i bulduğunda, dış dengenin sürdürülebilirliği konusunda kırmızı işaret verir. Cari işlemler açığında bir kırılma olduğu zaman tedbir almak lazım. Cari işlemler açığının mevcut durumda, tedbir almaya gerek yok. Şu anda tehlikeli bir durum yok. Türkiye'de krizler hep cari işlemler açığından çıkmıştır. Ancak, önceden tedbir alınırsa kriz çıkmaz. Türkiye yeni bir krize yaşamaz. Yeni bir Şubat krizi yaşanmaz." Tıktık, Türkiye'yi Şubat krizine sürükleyen 2000 yılından farklı olarak 2003 yılında dalgalı kur sisteminin uygulandığına dikkat çekerek, dalgalı kur sisteminin cari işlemler açığının "sibobu" olduğunu söyledi. Son dönemde döviz kurlarında yaşanan düşüşü de değerlendiren Tıktık, kurlardaki düşüşün geçici olduğunu söyledi. IMF ile ilişkilerine de değinen Tıktık, ilişkilerin iyi gittiğini ifade ederek, dördüncü gözden geçirmede belirlenen düzenlemeleri büyük ölçüde yerine getirdiklerini söyledi. 5. gözden geçirmenin rahat geçeceğini belirten Tıktık, buna karşın IMF'nin başta SSK, Bağ-Kur ve tarım kredilerine getirilecek ödeme kolaylıkları gibi kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması olmak üzere bazı konularda çekincelerinin olduğunu vurguladı. Türkiye'nin IMF'den kurtulması için öncelikle kendisine çeki düzen vermesi gerektiğini öne süren Tıktık, "Ne zaman borçları sürdürülebilir seviyeye indirirsek, ne zaman kamu maliyesini düzene sokarsak IMF'ye ihtiyaç kalmaz. Bunları yerine getirdiğimizde IMF kendisi gider" dedi. "Herkes ödevini yapsın" "IMF ve Dünya Bankası"na yönelik eleştirileri "ucuz yaklaşımlar" olarak nitelendiren Tıktık, "Türkiye'nin Dünya Bankası'nı, IMF'yi ve ABD'yi" suçlamakla bir yere varamayacağını söyledi. Tıktık şöyle dedi. "Türk halkının şu anki sloganı, 'ödevini yap' olmalıdır. Dünya Bankası'nı, ABD'yi IMF'yi suçlamakla hiçbir yere varamayız. Onlar kolay ve ucuz yaklaşımlar. Herkes ödevini yapınca bu ülke kurtulur. Herkes sorumluluğunu bilmelidir. Ve buna göre hareket etmelidir." Fakir illere destek taslağı hazır Kişi başına gelir seviyesi bin 500 doların altındaki illere getirilecek teşviklerle ilgili bir taslak hazırladıklarını anlatan Tıktık, teşvik için sadece kişi başına düşen gelirin baz alınmayacağını söyledi. Tıktık, "Teşvikte, illerin gelişmişlik endeksini baz alacağız. Nüfus bazında, eğitim, sağlık, ticaret ve yatırım bazında, otobil sayısı ve tüketim gibi harcamaları da gözününde bulunduracağız. Önümüzdeki hafta çalışması bitecek" diye konuştu.
"DPT'nin işlevini tamamladığı" yönündeki haberleri de değerlendiren Tıktık, "DPT'nin foksiyonu bitti diyenlere bilgi yoksunu olarak görüyorum. Planlama misyonunu hiçbir zaman tamamlamaz. Aksine kendini yeniliyor. Ekonomiyle birlikte evrim geçiriyor" diye konuştu. Büyüme yüzde 6.5'u bulur
DPT Müsteşarı Tıktık, yılın ilk dört ayındaki rakamlara göre, 2003 yılında büyüme hedefinin yüzde 5'in üzerine çıkacağını söyledi. Tıktık, 2003 yılında büyüme hedefinin yüzde 6- 6.5'a ulaşacağını vurguladı. Tıktık, ancak büyüme hedefinin daha da artması için, "ekonomik programa bağlı" kalınması gerektiğini bildirdi. Tıktık şöyle dedi: "Yılın ilk dört aylık rakamlarına baktığımız da ekonomide bir düzelme olduğunu görüyoruz. IMF destekli programın uygulandığı sürece, piyasalara güven verdiğimiz sürece mevcut düzelme daha da iyiye gidecektir. İmalat sanayiinde ilk üç aylık performansının yüzde 8.5'luk bir büyüme gösteriyor. İhracatta yüzde 34'lük bir artış var. Beyaz eşya üretiminde, otomotiv üretiminde, deri üretiminde, elektrik kullanımına baktığımızda, bu yıl büyümenin yüzde 5'in üzerine çıkacağımızı görüyoruz. Biz bu yıl çok rahatlıkla yüzde 5'in üzerine çıkarız. 2003 yılında yüzde 6'lık bir büyümeyi yakalayabiliriz. Büyüme hedefinin 1-1.5 puan üzerine çıkabiliriz. Yeter ki programa bağlı kalalım. Programa bağlı kalacağımız konusunda mesaj verelim."
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk |
|
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |