Bilim adamları, embriyonun gebeliğin ilk aşamasında tutkalla yapıştırılmış gibi rahim duvarına nasıl tutunabildiğini ortaya çıkarırken, keşfin, yeni kısırlık tedavileriyle yeni doğum kontrol yöntemlerine öncülük edebileceği kaydedildi. California Üniversitesi'nden bilim adamlarının Science dergisinde yayımlanan araştırmasında, başarılı gebeliğin gerekli adımı olarak embriyonun ilk başta rahim duvarına yapışmasına yardım eden molekülleri tespit ettiler. Keşfin, üreme dönemlerinin değişik zamanlarında rahmin yüzeyinde bulunan karbonhidrat molekülleriyle embriyonun yüzeyindeki L-selection olarak adlandırılan proteinin incelenmesiyle ortaya çıkarılabildiği belirtildi.

Gebelikte zamanlama "her şey"

Araştırmacılardan Susan J. Fischer, embriyonun içinde geliştiği endometriyum denen iç tabakayla embriyonun dış yüzeyinin bir puzzle gibi hareket ettiğini ve hızla sıkı biçimde kenetlendiğini belirtti. Fischer, puzzle'ın bir parçasının embriyondaki bir protein, diğer parçasının da çok özel karbonhidrat, şeker molekülü yapısı olduğunu kaydetti.

Şeker molekülün, rahmin yüzeyinde sadece kadının aylık üreme döneminde kısa bir süre için salgılandığını belirten Fischer, L-selection proteiniyle kaplı embriyonun da rahme bu dönemde ulaşması gerektiğine işaret etti. Çalışmada ayrıca, başarılı bir gebelik için zamanlamanın "her şey" olduğu vurgulandı. Gebeliğin ilk dönemindeki gerekli adım olan embriyonun rahim duvarına tutunmasının gerçekleşmemesi, hamile kalınamamanın en çok görülen nedenlerinden biri olduğu ve kadının her üreme döneminde hamile kalma olasılığının yüzde 30 olduğu belirtiliyor.

TÜP BEBEKTE YENİ YÖNTEM GELİŞTİRİLEBİLİR

Yeni keşifle, araştırmacıların kadınların hamile kalma çabalarının zamanlaması konusunda yeni yöntemler geliştirmesine yardım edebileceği ve tüp bebek kliniklerinde embriyonların, rahim duvarına tutunabilmesi için, şeker molekülüyle kaplanmasının sağlanabileceği kaydedildi. Yeni araştırmanın ayrıca, hormonlara dayanmayan ancak embriyonun rahme tutunmasını engelleyebilecek gebeliği engelleyici yöntemler geliştirilmesine yardımcı olabileceği belirtildi. Sadece yapışmayı sağlayan molekül üzerinde etkili olacak bir hapın, daha az yan etkiye sahip olacağına dikkat çekildi.