T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

H A Y A T
Taşlarla gelen güzellik

Güzellik uzmanı Maha Daniş, "Makrobiyotik" adını verdiği yaşam biçimi ile insanların hiçbir tedaviye ihtiyaç duymayacak şekilde sağlıklı yaşayabileceklerini ileri sürüyor.

  • FATMA ADALI
    Maha Daniş, İstanbul'un mutena semtlerinden Çengelköy'deki ofisinde farklı bir "güzellik uzmanı" olarak çıkıyor karşımıza. Özenle dizayn ettiği işyerinde, büyük cam kavanozlar içinde deniz kabukları, diş diş sarmısaklar ve bir gümüş kılıç göze çarpıyor önce. Masasının üzerinde rengarenk mumlar, çeşitli bitki yaprakları ve küçük şişelerde özel hazırlanmış bitkisel yağlar. İngilizce kelimelerle tamamladığı cümlelerle Maha Daniş, insanların gitgide sağlıksız yaşamak gibi kötü bir alışkanlığın içine sürüklendiğini söylüyor. "Buna üzülüyorum, insanlar bugünkünden çok çok daha sağlıklı ve uzun ömürlü olabilir" diyor Daniş.

    Makrobiyotik yaşam

    Maha, sağlıklı yaşamın sırrının "makrobiyotik"te olduğunu söylüyor. Bu kelimeyi duyunca aklımıza ilk önce "tohumlu bitkiler" geliyor, ancak kelimenin bir yaşam biçimini simgelediğini söylüyor Maha. Önerilerinin ilki et üreticilerini ve kasapları kızdıracak belki ama, "Kesinlikle etin hiçbir türlüsünü yemeyeceksiniz" diyor. Ardından bir büyük iddia daha: "Çok su tüketmek sanıldığı gibi vücuda fayda sağlamıyor, bazı zamanlarda büyük zararlar da veriyor." Maha'nın bu iddiasını cevaplamak da, "böbrek" uzmanlarını ilgilendiriyor olsa gerek. Maha'nın "makrobiyotik" adını verdiği yaşam tarzında, tüm bitkisel besinler kesinlikle hormonsuz olacak ve "zamanında" tüketilecek. Gece ise kesinlikle hiçbir şey yememeli. Çünkü, bitkilerin yapısı, kesinlikle gece tüketilmeye müsait değil ve fayda yerine zarar getiriyor insanlara.

    Pozitif düşün pozitif yaşa

    Maha, insanların güne potizif başlaması ve olaylar karşısında pozitif düşünmesinin de, sağlık için kaçınılmaz olduğunu söylüyor. "Ben, arabamla, eşyalarımla ve çiçeklerimle konuşuyorum. Onlara teşekkür ediyor, sevgimi belli ediyorum. Bunun faydasını da görüyorum. Arabam beni bugüne kadar hiç yolda bırakmadı" diyor Maha. Bir önerisi de, herşeyin çoğundan kaçınmak. Su da bunlardan bir tanesi. Maha, "Her insanın bünyesi farklı olduğu için, tüketeceği besin ve su miktarı da kişiye göre değişir" diyor. Maha, beş duyu organının, dünyadaki beş elemente mutlaka ihtiyaç duyduğunu ve bunlardan bir tanesinin azalması halinde insan sağlığının tehlikeye girdiğini söylüyor. Adeta feryat ediyor Maha: "Bugün lise çağındaki çocuklarımız bile müthiş bir unutkanlık yaşıyor. İnsanlar her geçen gün daha az oksijen tüketerek yaşıyor ve bu ömürlerini kısaltıyor".

  •  
    Çocuğun ölümü annenin yaşamını kısaltıyor
    Çocuk ölümlerinin anne ve babanın sağlıkları üzerinde önemli etkileri olduğu söyleniyor.
    Kanser haritası çıkarılıyor
    Türkiye'nin "kanser haritası"nı çıkarma çalışmalarının ilk aşaması tamamlandı. Çalışma sonucunda her bölgede farklı kanser türleri görüldüğü ortaya çıktı.
    Biberon astım riskini yükseltiyor
    Amerikan bilim adamları, bebeklerin yatarken biberonla beslenmesinin, hırıltılı nefes alma ve astım riskini yükselttiğini kaydettiler. Pediatrics dergisinde yayımlanan makaleye göre, Boston'daki Brigham Hastanesi'nde görevli bilim adamlarının 448 çocuk üzerinde yaptığı araştırma sonucunda, ilk bir yıl içinde sadece 3 kez yatarken biberonla beslenen bebeklerin, 5 yaşına kadar hırıltılı nefes alma riskinin 1,5 kat arttığı ortaya çıktı. Bilim adamları, araştırmaya katılan bebeklerin ana babalarından en az birinin ya astımı ya da başka bir alerjisi olduğunu vurguladılar. Bilim adamları, bebeği beslerken başını hafifçe kaldırmayı ve besledikten sonra da hemen yatırmamayı önerdiler.
    4 Şubat 2003
    Salı
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Reklam Tarifesi
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Röportaj | Karikatür

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED