|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Birinci cümle, Nuray Mert'in 30 Ocak 2003 tarihli Radikal'de yayımlanan Satılık vatan(daşlık) başlıklı yazısından. Şöyle: "Bizde büyük bir olaymış gibi günlerce konuşulan şu Davos panayırı var ya, orada bu öneriyi Başbakan Gül'e yapan parlak fikir sahibi Hamdi akın isimli bir iş adamına aitmiş." Cümlede sözü edilen öneriyi merak edenler için hemen söyleyeyim, bu, "yabancılara TC vatandaşlığı satma" önerisidir. Nuray Mert'in cümlesi, dilimizin sözdizimi kurallarına aykırı bir cümle. Sanırım, yazısını bir kez okuma fırsatı bulsaydı, aykırılığı görür ve giderir, yanlış cümlesini düzeltirdi. Bunu üç yolla yapabilirdi: 1) "Bizde büyük bir olaymış gibi günlerce konuşulan şu Davos panayırı var ya, orada bu öneriyi Başbakan Gül'e yapan, parlak fikir sahibi Hamdi Akın isimli bir iş adamı imiş." 2) "Bizde büyük bir olaymış gibi günlerce konuşulan şu Davos panayırı var ya, orada bu öneri Başbakan Gül'e parlak fikir sahibi Hamdi Akın isimli bir iş adamı tarafından (... bir iş adamınca) yapılmış." 3) "Bizde büyük bir olaymış gibi günlerce konuşulan şu Davos panayırı var ya, orada Başbakan Gül'e yapılan bu öneri, parlak fikir sahibi Hamdi akın isimli bir iş adamına aitmiş. İkinci cümle, Prof.Dr. Mustafa Erdoğan'ın bir cümlesi. Sayın Erdoğan, 31 Ocak 2003 tarihli Radikal gazetesinin Yorum sayfasında yayımlanan Saldırganlık ve diktatörlük başlıklı yazısının ilk cümlesini şöyle kurmuş: "Amerika Birleşik Devletleri'nin Irak'a savaş başlatma girişiminin savaşa ve barışa ilişkin kadim tartışmayı canlandırdı; Amerikan ve dünya kamuoyunda savaşın haklı olup olmadığına yönelik hararetli bir tartışma başlattı." Mustafa Erdoğan'ın cümlesi, dilimizin sözdizimi kurallarına aykırı bir cümle. Sanırım, yazısını bir kez okuma fırsatı bulsaydı, aykırılığı görür ve giderir, yanlış cümlesini düzeltirdi. Bunu iki yolla yapabilirdi: 1) "Amerika Birleşik Devletleri'nin Irak'a savaş başlatma girişimi savaşa ve barışa ilişkin kadim tartışmayı canlandırdı; Amerikan ve dünya kamuoyunda savaşın haklı olup olmadığına yönelik hararetli bir tartışma başlattı." 2) "Amerika Birleşik Devletleri'nin Irak'a savaş başlatma girişiminin savaşa ve barışa ilişkin kadim tartışmayı canlandırdığını; Amerikan ve dünya kamuoyunda savaşın haklı olup olmadığına yönelik hararetli bir tartışma başlattığını görüyoruz." Üçüncü cümle Mahmut Toptaş'ın bir cümlesi. 31 Ocak 2003 tarihli Millî Gazete'de yayımlanan Annemarie Schimmel başlıklı yazısında yer alan şu cümle: "Ben Annamarie'nin ölüm haberini 28/01/2003 akşamı duyduğumda ilk hatırıma gelen şey sevgili peygamberimizin "Yahudilerin en hayırlısı Muhayrık" sözü geldi." Mahmut Toptaş'ın cümlesi, dilimizin sözdizimi kurallarına aykırı bir cümle. Sanırım, yazısını bir kez okuma fırsatı bulsaydı, aykırılığı görür ve giderir, yanlış cümlesini düzeltirdi. Bunu iki yolla yapabilirdi: 1) "Ben Annamarie'nin ölüm haberini 28/01/2003 akşamı duyduğumda ilk hatırıma gelen şey sevgili peygamberimizin "Yahudilerin en hayırlısı Muhayrık" sözü oldu." 2) "Ben Annamarie'nin ölüm haberini 28/01/2003 akşamı duyduğumda ilkin (ilk olarak) hatırıma sevgili peygamberimizin "Yahudilerin en hayırlısı Muhayrık" sözü geldi." Dalgınlıktan ya da dikkat ve zaman yetersizliğinden dolayı yanlış kurulduğunu düşündüğüm üç cümleyi böylece düzelttikten sonra cümlelerin içeriğine ilişkin bir dua ile bitireyim: Allah Abdullah Gül'e kolaylık, ABD'ye akıl ve basiret, Anne-Marie Schimmel'e rahmet ihsan eylesin.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |