|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
YÖK gençlerin ışığını söndürüyor Erdoğan, üniversite yönetimleri ve YÖK'ün, bilim üretme, eleştirel aklı geliştirme ve yön göstermekten başka alanlarda "hassasiyet" geliştirdiklerini ve özgür zihinler yetiştirmekten uzaklaştıklarını söyledi.
AK Parti lideri Tayyip Erdoğan, Türkiye'deki üniversite eğitiminin kalitesinin ülkenin ihtiyaçlarına cevap vermekten uzak olduğunu belirterek, "üniversite yönetimleri ve YÖK'ün bilim üretme ve eleştirel aklı geliştirmekten çok daha başka alanlarda hassasiyetler geliştirmekle meşgul olduklarını" söyledi. Bahçeşehir Üniversitesi'nin "Hükümet ve Liderlik Programı"nın açılış töreninde konuşan Erdoğan, bu programın diğer üniversitelere de örnek olması gerektiğini bildirdi. Türkiye'de "liderlik" kavramı üzerinde yeterince durulmadığını ifade eden Erdoğan, "Demokrasi ile birlikte liderlik, çağımızda değişik bir anlam kazanmıştır. Yeni liderlik anlayışının eski zamanların tek sesli ve totaliter anlayışıyla hiçbir ilgisi kalmadı" diye konuştu. Türkiye'de eğitim sisteminin, bilinen zaafları ve kurumsal engeller dolayısıyla teorik bilgi ile pratik arasındaki köprüler kurulamadığını belirten Erdoğan, Türkiye'nin meselelerine sahip çıkacak ve çözüm üretecek özgür zihinler yetişmesine öncülük edilirse, programın gerçek amacına hizmet etmiş olacağını bildirdi. YÖK'ün hasssasiyeti farklı "Üniversite eğitiminin kalitesi, ne yazık ki ülkemizin ihtiyaçlarına cevap vermekten uzaktır" diyen Erdoğan, şöyle devam etti: "Üniversitelerimiz, üniversite yöneticilerimiz ve üst yönetim kurumu ne yazık ki bilim üretme, eleştirel aklı geliştirme, yöneticilere yol ve yön gösterme imkanından çok daha başka alanlarda hassasiyetler geliştirmekle meşgul. Ne yazık ki geçmiş dönemlerde yönetimdeki kirlenmeden, üniversite yönetimlerimiz de üzerine düşen payı almış bulunmaktadır. Üniversitelerimiz evrensel anlamıyla üniversite hüviyetine kavuşamadığı için, gençlerimizin gözündeki ışık daha gençken sönmektedir. 'Gözlerimi kaparım, vazifemi yaparım' diyen memur zihniyetinin üniversiteye hakim olması, ne yazık ki öğrenme sürecindeki gençlerimizin ufkunu daraltıyor. Oysa ki genç insan itiraz eder, itiraz ederek kendini bulur, eleştiri yapar, en önemlisi de soru sorar. Eleştiriyi, itirazı, soru sorma hakkını engellerseniz, ülkenin geleceğini ipotek altına alırsınız, özgür insanlar yetiştiremezsiniz. Bizim kuşaklarımızın yaşadığı acı deneyimlerden de çıkarak, bugünkü nesiller ve gelecek nesiller üzerinde müessiflik yapmayalım." Önce kendine güven Bütün konuşmalarında "güven" kavramını altını çizerek vurguladığını anlatan Erdoğan, devletin topluma, toplumun devlete güvenmesinin, herkesin kendine güvenmesiyle ve önyargılardan arınmasıyla sağlanabileceğini bildirdi. Bunun mümkün olduğunu ve kendisinin bunu yaşadığını ifade eden Erdoğan, kendisinin sık sık "gerilim alanlarından hızla uzaklaşılması ve eski alışkanlıkların hızla terk edilmesi"nin gerekliliğini vurguladığını hatırlattı. Gelişimi sağlamak için özeleştiri yapılmasının gerekliliğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu: "Bu yüzden her şeyimizi, bütün kurumlarımızı konuşabilmeliyiz. Evet aşmamız gereken sorunlarımız var, ama her şeyden önce kendimizi aşmamız gerekiyor. Eğitim sistemimizin otoriter bir karaktere sahip olması, kişisel, duygusal gelişimi teori ile pratiğin buluşmasını engelleyen bir özelliğe sahiptir. Umuyorum ki, geleceğin liderleri özgür nesiller arasından çıkacaktır."
|
|
|
|
|
|
|