T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

G Ü N D E M
Öğretmenlik babadan oğula geçmiyor

EĞİTİM-SEN'in anketinden çıkan acı sonuç. Öğretmenlerin büyük çoğunluğu çocuklarının öğretmen olmasını istemiyor. Bunda en önemli etkenin memurların içinde bulunduğu olumsuz ekonomik koşullar.

Öğretmenler arasında yapılan bir ankette ilginç sonuçlar ortaya çıktı. Ankete katılanların yüzde 53.8'i çocuğunun öğretmen olmasını istemiyor. Eğitim-Sen tarafından yapılan ankete 15 ilden toplam 1000 öğretmen katıldı. Anket formlarında öğretmenlerin ekonomik, sosyal ve kültürel durumunu ortaya koymaya yönelik soruların yanısıra, meslekten beklentilerini belirleme amaçlı sorular da yer aldı. Araştırma sonuçları, öğretmenlerin yoksul ve mutsuz olduğunu, kırsal kesimden geldiğini ve zor şartlarda yaşadığını ortaya koydu. Anketten çıkan çarpıcı sonuçlardan birisi de öğretmenlerin "Seçme şansınız olsa yine öğretmen olmak ister miydiniz?" sorusuna verdiği yanıtta gizli. Bu soruya öğretmenlerin tam yüzde 46'sı "hayır" cevabını verdi.

Öğretmenler daha çok kalabalık aileden çıkıyor

Ancak öğretmen maaşı ile zor geçinen öğretmenlerin, aylık gelirinden sosyal etkinliklere sadece 5 ile 15 milyon lira arasında para ayırabildiği belirlendi. Doğum yeri saptamaya yönelik soruya verilen en büyük yanıt grubu "köy ve kasaba" seçeneği oldu.

Öğretmenlerin yüzde 59'unun köy veya kasabada doğduğu anlaşıldı. Anketin en ilginç sonuçları arasında "Kaç çocuklu aileden geliyorsunuz?" sorusuna verilen yanıt yer aldı. Öğretmenlerin yüzde 39'u "5 ve daha fazla çocuk sahibi" ailelerden geliyor. Standart öğretmen profili

Eğitim-Sen'in anketi Türkiye'de yaşayan standart bir öğretmenin profilini çizdi. Buna göre Türk öğretmeni kirada oturan, panel, seminer gibi etkinliklere katılmayan, kitap satın almayan, arasıra sanatsal etkinliklerde bulanan ve tatile çıkan bir insan. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 37 gibi büyük bir çoğunluğu mesleğini isteyerek seçmediğini belirtti. Üstelik yüzde 53'lük bir kesim çocuğunun da öğretmen olmasını istemediğini söyledi. "Meslek seçiminde kimin/neyin etkisi oldu?" sorusu ise, öğretmenlerin kendi öğretmenlerinden etkilenerek bu mesleğe gönül verdiklerini ortaya çıkardı. Aile ve arkadaş etkisi meslek seçimindeki etki bakımından ikinci ve üçüncü sıraları paylaştı.

Öğretmen kitap alamıyor

"Süreli yayın ve kitap okuma alışkanlığını" ölçmeye yönelik soruya verilen cevaplar ise yüreklere su serpen nitelikte. Öğretmenlerin yüzde 59'u gazete ve kitap okuduğunu kaydederken, "Bir ayda kaç kitap alıyorsunuz?" sorusuna öğretmenlerin tam yüzde 38'i "hiç" yanıtını verdi. Yani 100 öğretmenden 38'i hiç kitap almadığını ifade etti. Buna rağmen öğretmenlerin yüzde 51'i "düzenli kitap okuma alışkanlığı" olduğunu dile getirdi. Anket öğretmenlerin sosyal ve kültürel etkinlikler ile arasının iyi olmadığını da ortaya koydu. Seminer, panel gibi kültürel etkinliklere öğretmenlerin yüzde 37'si hiç katılmadığını belirtirken, sosyal ve sanatsal etkinlikler konusunda öğretmenler sınıfı geçti. Yüzde 72'lik grup bazen katıldığını kaydederken, hiç katılmayanların oranı yüzde 15'te kaldı.



15 Şubat 2003
Cumartesi
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED