|
|
Kendine özgü ırkları, milletleri, hayvanları ile farklı dünyaların kapılarını açan, soluk kesen maceraların yaşandığı, yaratıkların, kahramanların, sihirlerin, büyülerin ve daha pekçok hayal ürünü unsurun yer aldığı fantastik edebiyat, Türkiye'de de filiz vermeye başladı. J.R.R Tolkien'ın Yüzüklerin Efendisi, tüm dünyada fantastik ögelere olan merakı artırırken, Harry Potter'ın dünyada ve ülkemizde kazandığı başarılar da Türkiye'de "fantastik" potansiyelini harekete geçirdi. "Romanlarda Ayşe'lerin, Mehmet'lerin yerini çok geçmeden Elf'ler alacak" iddiasını dillendiren fantastik edebiyatın Türkiye'deki temsilcileri, bu tarzın geleceğinden ümitli. 'Korkak ve Canavar'ın yazarı Barış Müstecaplıoğlu, 'Hayalet Kitap'ın yazarı Doğu Yücel ve fantastik dünya edebiyatının pekçok örneğini Türkçe'ye kazandıran Ferhan Ertürk ile fantastik edebiyat üzerine konuştuk. Fantastik edebiyata ilk adım Barış Müstecaplıoğlu'nun Korkak ve Canavar adlı kitabı Türkiye'de fantastik edebiyatın ilk romanı olarak gösteriliyor. Dört kitaptan oluşacak 'Perg Efsaneleri'nin başlangıcı olan bu kitap, kimsenin mükemmel olmadığı teması üzerine kurgulanmış şaşırtıcı öyküsü ve aykırı kahramanlarıyla, başarılı bir örnek. Türkiye'de fantastik kurgu üzerine kitabın olmadığını ama fantastik unsurlar taşıyan kitaplar bulunabileceğini belirten Müstecaplıoğlu, şunları söylüyor: "Dede Korkut öykülerinde bile vardır. Bizde fantastik kurgu ile yazılmış kitap sıkıntısı var. Türkiye'de bu yüzden Türk isimlere değil, çeviri kitaplara ilgi gösteriliyor. Yazarlar Türk olunca kitap sanki iyi olmayacakmış gibi bir kanı oluşmuş". Doğu Yücel, hikayelerden oluşan ilk kitabı "Düşler, Kâbuslar ve Gelecek Masalları"nda korku ve fantastik türlere olan ilgisini göstermişti. İlk romanı "Hayalet Kitap"ta ise bütünüyle bu türün sınırları içinde kuruyor anlatısını. Yücel, "Yüzüklerin Efendisi'nden sonra sanki fantastik kitaplara bir eğilim oluştuğu kanısı oluştu. Aslında böyle bir kitle hep vardı. Binbir Gece Masalları'ndan tutun, kendi kültürümüzde fantastik unsurları çok fazla bulabiliriz. Yüzüklerin Efendisi ve Matrix'ten sonra okuyucunun eğilimi farkedildi. Yayınevleri de bu kamuoyuna ağırlık vermeye başladı. Bu, bir başlangıç dönemi ve devamı gelecek" diyor. David Eddings'in Elmas Taht'ı ile Ateşten Kubbeler'i, Brian M. Stableford'un Merkezden Gelen İstilacılar'ı gibi dünyaca ünlü fantastik kitapları dilimize çeviren Artemis Yayınevi editörü Ferhan Ertürk, "Neden fantastik kitaplar çeviriyorsunuz?" sorumuza, "Eğer tercih elinizdeyse güzel olanı seçmez misiniz?" sorusuyla karşılık veriyor. Kahramanlarımız değişiyor
"Fantastik eserler, diğer türleri çok zorlayacak derecede, geniş bir görüş yelpazesi sunabiliyor" diyen Ertürk, tercihinin gerekçesini şöyle anlatıyor: "Sokaktaki Ahmet'le Ayşe'nin hikayeleri cazibesini yitirmek üzere. Okuyucu yakında caddelerde Ayşe'lerin yerine Elf'leri görmek isteyecek. Günlük maço-sado-mazo duygular, aynı sonsuz aşk, klasik mutlak, iyi ve kötü anlayışı, vah zavallı tipler, tek doğru, günlük küfür mizahı gibi yaklaşımlar daha baştan kitapların kapağını kapatmama neden oluyor.
|
|
|