Ayaküstü açlık bastırmanın en kolay yolu olan simit, sokaktaki tezgahından çıkarak kapalı mekanlara taşındı. Tezgahlarda 300 bin liradan satılan simitin, çay ve bir dilim karper peynirle oluşturulan menüsü 1 milyon liradan müşterinin beğenisine sunuluyor. İstanbul'da simitin ilk taşındığı kapalı mekan olma özelliğini taşıyan Taksim Simitevi, yaklaşık 1,5 yıldır müşterilerine simit servisi yapıyor. Taksim Simitevi'nin ortaklarından Mehmet Dönmez, çocukluğunda tablada satarak tanıştığı simiti 10 yıldır profesyonel bir iş haline getirmiş.

Dolapdere'de 1897'den beri simit pişiren tarihi Yenişehir simit fırınındaki üretimle sokak simitçilerine de satış yaptıklarını belirten Dönmez, "Taksim Simitevi'ni açarak geleneksel simitimizi ayaküstü yemeden çıkarıp sohbet ortamına taşıdık" dedi. Dönmez, simitevindeki taş fırında pişirilen simitlerin müşterilerin gözü önünde hazırlandığını kaydederek, böylece geleneksel bir tad olan simitin masaya gelinceye kadar olan yolculuğunun izlenebildiğini söyledi. Dönmez, taş fırın simitinin odun ateşinde ve ağır ağır pişmesinden dolayı çok daha lezzetli olduğuna dikkat çekti.

REKABET KALİTEYİ YÜKSELTİYOR

Taksim Simitevi ortaklarından Mehmet Dönmez, Taksim-Mecidiyeköy arası 25 simit fırını bulunduğunu belirterek, bu bölgede günde 60-70 bin simit tüketiminin gerçekleştiğini bildirdi. Taksim'in sinema, tiyatro, konser gibi pekçok kültürel etkinliğin merkezi olduğuna dikkat çeken Dönmez, öğrencilere bir çay fiyatına simit menüsü sunduklarını söyledi. Dönmez, Taksim Simitevi'nden sonra Simit Dünyası ve Simit Sarayı gibi yeni yerlerin açıldığını anımsatarak, "Gün geçtikçe artan benzer yerlerin açılmasından hiçbir zaman rahatsızlık duymuyorum. Onları rakip olarak da görmüyorum. Çünkü bu tür yerlerin olması kaliteyi yükseltiyor" şeklinde konuştu.