T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Bu tezkere Meclis'ten geçmez...

Irak meselesi Ankara'daki tezkere işine kilitlenmiş görülüyor. Bugün gelinen noktada, sözkonusu tezkere çıktığı andan itibaren ABD'nin Güvenlik Konseyi'nin kararını dikkate almadan harekete geçeceği neredeyse çıplak bir gerçek. Dün olduğu gibi bugün de savaşı geciktiren, geciktirdikçe savaş senaryolarına ilişkin dengeleri ana hatlarıyla belirleyen Türkiye.

ABD'nin harekete geçmek için kuzey cephesine duyduğu ihtiyaç her geçen gün açığa çıkıyor.

Nitekim bir iki gün öncesine kadar Türkiye'yi kâh açık kâh kapalı tehdit eden, süre üzerine süre veren, işi gerek pazarlık safhasında gerekse ikna meselesinde basın yoluyla ya da doğrudan doğruya aşağılamaya kadar götüren ABD yetkilileri, Türkiye direndikçe yöntemlerini değiştirmek zorunda kaldı.

İki gündür süre konusunda daha esnek davranıyorlar. Türkiye'nin demokratik bir ülke olduğunu ve bu tür kararların bir çırpıda çıkmayacağını söylüyor, hareketin yerini övgülerle dolduruyor ve pazarlığın olumlu ilerlediğini izlenimini veriyorlar.

Geçen hafta Salı günü olarak verilen süre, bu Salı'ya bugüne taşınırken son süre sözü yerini temenniye bırakıyor. Ve savaş bekliyor.

ABD'nin kuzey cephesi dışında bir B planı olup olmadığı ya da varsa bu ikinci planın işlerliğinin bulunup bulunmadığı konusunda şüpheler doğuran bu durum, elbette,Türk hükümetinin üzerinde ağır bir yük.

Ve bu yük hükümet açısından önemli bir güce işaret ediyor hem de sıkışık ve riskli bir durumun altını çiziyor...

Peki Ankara ne havada?

Geçen haftayı başkentte geçirdik, Abdullah Gül ile Tayyip Erdoğan'la görüşme imkanımız oldu. Bu görüşmelerden çıkan havayı da bu sütunda yansıttık.

Tekrarlayalım:

"AKP ve hükümet, tezkerenin TBMM'de grup kararıyla geçmesini sağlamak için siyasî, askerî ve malî konulardaki taleplerinin karşılık bulmasını bekliyor. Bu anlaşma olursa büyük ihtimalle tezkere Meclis'ten geçecek. Aksi halde muhtemelen AKP, grubunu serbest bırakacak ve tezkere Meclis'ten geçmeyecek..."

Şu açık bir gerçek: Hükümet, ABD'ye ve taleplerine düne oranla daha az angaje durumda.

Belli ki Fransa'nın savaş karşıtlığı konusunda daha etkin hale gelmesi ve pazarlık sürecinde karşılaşılan muamele ile bunun ileriye yönelik vaadettikleri hükümetin tezkere konusunda on gün öncesine oranla daha temkinli hareket etmesini, hatta tekrar BM Güvenlik Konseyi kararını dillendirmesini beraberinde getirmiş.

Yine de bugün gelinen noktada sorumlu ve yetkili aktörlerin hâlâ çok net oldukları söylenemez.

Şimdi şunu özellikle belirtmemiz gerekir:

Zihinlerde bir yandan "ABD'nin operasyonuna lojistik destek verilmediği takdirde kaybedilecek çok şey olur, Türkiye büyük bir fatura öder" görüşü hakim. Ama aynı zamanda aynı zihinlerde, "operasyon halinde de Türkiye çok şey kaybeder, operasyona, baskıya direnmek ve direncin bazı getirileri üzerine yeniden düşünmek gerekir" fikri de var.

Bu Başbakan açısından da böyle, Tayyip Erdoğan açısından da...

Hatta gözlemlerimiz o yönde ki anlaşma olmadığı takdirde Abdullah Gül ve özellikle, daha uzun boylu ve birkaç kez görüştüğümüz Tayyip Erdoğan memnun olacaklar.

Ancak anlaşma istedikleri hatta ilerlerse tezkereyi geçirmek zorunda kalacakları da açık..

Peki anlaşma meselesinde ne noktadayız?

ABD basını ve Türkiye'deki merkez medyasına bakarsanız, anlaşma konusunda ilerleme kaydediliyor. AKP Genel Merkezi ise başka bir havada. Burada, "ABD tarafından yayılmaya çalışılan iyimserlik havasının gerçekçi olmadığı, siyasî, askerî ve malî konularda iki taraf arasında hâlâ ciddi farklar bulunduğu ve bu farkların giderilmemesinden doğan belirsizlik ortamının devam ettiği" söyleniyor.

Nitekim yazının tam noktasında tezkerenin Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldığı haberi ve hükümet sözcüsü açıklamaları geldi.

Sözcü Abdüllatif Şener şöyle diyordu:

"Anlaşma konusunda bakanlara bilgi verildi. Bakanların büyük bir çoğunluğu gelinen noktayı tatmin edici bulmadı. Buna rağmen oybirliğiyle tezkerenin TBMM'ye sevkedilmesi kararı alındı. Yetki artık TBMM'nindir."

Durum yukarıdaki gözlemlerimizi teyit ediyor:

Bu koşullarda tezkere Başbakan tarafından TBMM'ye gönderildiği takdirde AKP, grubunu serbest bırakacak ve tezkere TBMM'de reddedilecek...

Bir ihtimal bu arada sürdürülen anlaşma istenilen seviyeye getirilirse ya da Başbakan tezkereyi anlaşma sonuna kadar elinde tutarsa tezkerenin geçme şansı olacak...

Evet, Türkiye anlamsız ve ahlaksız savaş karşısında en önemli engel olmayı sürdürüyor. Hükümetin şu ana kadar sıkı bir performansla getirdiği bu iş, muhtemelen Meclis'te tamamlanmış olacaktır.

Zira fayda da buna işaret ediyor, ilkeler de...



25 Şubat 2003
Salı
 
ALİ BAYRAMOĞLU
ALİ BAYRAMOĞLU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED