|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Medya, bazı kitapları daha piyasaya çıkmadan lanse ediyor. Reklamlarla şartlandırılan okuyucu 'satılması istenen' kitaba yönlendiriliyor. Kitabı gündemde tutan yazınsal değeri değil, artık popüler özelliği...
RECEP YETER
Entellektüellik göstergesine dönüştü Timaş Yayınları Editörü Emine Eroğlu da, best-seller tarihinin modanın tarihiyle paralellik gösterdiğini söylüyor: "Bu kavramın arkasına, çok satan ve çok okunan daha çok bizim beğenilerimizi, okuyucunun beğenilerini yönlendiren harici etkenler giriyor. Yani ben bu kitabı okurken kendi beğenilerim doğrultusunda değil kamuoyunun beğenileri doğrultusunda okuyorum. O konuda medyanın çok ciddî bir yönlendirici etkisi oluyor. Eskiden ise yönlendirici unsurlar daha sağlıklıydı. Kanaat üstatları dediğimiz edebiyat büyükleri kitap tavsiye ediyor, halk da okuyordu" diyor. Eroğlu da şunları söylüyor: "Bir dönem Umberto Eco'nun Gülün Adı romanı Türkiye'de satış rekorları kırmış, zor bir postmodern metindi. Fakat gençler ellerinde Gülün Adı'yla dolaşmaktan âdetâ bir reklam zevki alıyorlardı. Yani "Bakın, ben entellektüel bir kaygı taşıyorum"görüntüsüyle elinde bu kitapla geziniyordu. Bir dönem Sufinin Dünyası ve Simyacı popülarize olmuştu". BEST-SELLERİN TARİHİ DA Dergisi Genel Yayın Yönetmeni araştırmacı-yazar Mustafa Armağan, best-seller tarihinin kitabın meta olarak kullanılmaya başlandığı matbaanın icadına kadar uzandığını belirtiyor. 19'uncu yüzyılda gazetelerin devreye girmesiyle birlikte artık roman, hikâye gibi edebiyat ürünlerinin geniş kitleler ile buluşmaya başladığını ifade eden Armağan, Refik Erduran'ın 1950'lerde kurduğu Çağlayan Yayınevi'nin best büyük reklam kampanyaları ile yayıncılık tarihinde en büyük patlamalardan birini gerçekleştirdiğini, tirajı 100 bine ulaşan kitaplar bastığını ifade ediyor. Armağan, "Demek ki 1950'lerde de bir best-seller yaratılabilmiş, denenmiş ve başarılmıştı" diyor. Mustafa Armağan, gündemde olan kitabın okunmamasının insanlarda eksiklik hissine yol açtığını da dile getirerek şunları söylüyor: "Okullarda Harry Potter furyası gözlemledik. Çocuklar çantalarında bu kitapları taşıdılar, okudular, okuyormuş gibi yaptılar. Birçok insan benim de olsun, ben de alayım psikolojisine girdi. Filmi de gösterime girdikten sonra her evde bir Harry Potter görülmeye başladı".
NAZAN BEKİROĞLU
Nun Masalları, Şair Nigâr Hanım, Halide Edip Adıvar, Mor Mürekkep, Yusuf ile Züleyha, Mavi Lâle ve İsimle Ateş Arasında eserlerinin sahibi Prof. Dr. Nazan Bekiroğlu ise best-seller kitaplarının özelliklerinden bahsederken bu kavramın şaibeli olduğunu ve tedirginlik uyandırdığını belirtiyor. Bekiroğlu, "Best-seller: çok satan. Ama kavram, bir anlam kaymasına maruz kalarak terimleşince, durum değişiyor: Çok satan, ama bir yazarı mutlu edecek bir okunuşla değil, kitabı metâlaştıran bir okunuşla okunan gibi bir anlam kazanıyor". Bekiroğlu, kitaplarında medya desteği olmamasının ise kendi seçimi olduğunu dile getiriyor.
OSMAN AYSU
Polisiye ve gerilim eserleri, Çöl Akrebi, Güvercin Kayalıkları, Londra-Moskova Hattı, Miras, Yanık Yüz, Yazar ve Aşkı, Taş Plak gibi eserlerin sahibi Osman Aysu ise eserleri best-seller listelerine giren yazarlar arasında. Yazar, çok satan kitaplar konusundaki görüşlerini söyle açıklıyor: "Bu kavram, edebî değeri çok fazla olmamakla beraber halktan her kesimin tuttuğu ve rahat okuyabildiği, rahat anlayabildiği kitapların çok satılması anlamına geliyor. Ve bunun içine edebî değeri güçlü olmayan kitaplar da haliyle giriyor. Meselâ beni best-seller yazarı olarak görüyorsanız, kendimi ikinci kategoriden addediyorum."
|
|
|
|
|
|
|
|