AK Parti kurucusu ve partinin insan hakları merkezinin başkanı Fatma Ünsal Bostan, canlı kalkan olarak gittiği Irak'tan döndü. Irak izlenimlerini Yeni Şafak'a anlatan Ünsal, Iraklılar'ın savaş karşısında çok sakin olduklarını belirterek, bir Iraklı'nın bu durumu "Biz ambargo nedeniyle 91'den beri hergün ölüyoruz zaten" sözleriyle anlattığını söyledi. Savaş çıkıncaya kadar Irak'ta kalmak üzere bir program yapmadığını ve planladığı gibi iki haftada döndüğünü belirten Ünsal, Irak'a tekrar gitmeyi istediğini ifade etti.

Hem güzergahları üzerindeki Suriye'de hem de Irak'ta büyük bir sempatiyle karşılandıklarını kaydeden Ünsal, "Günlük geçimini zor karşılayan insanlar, bizim için anında seferber oldular, sofralar kurdular, yemek verdiler" dedi. Suriye halkının canlı kalkan girişiminden haberdar olmadığını belirten Ünsal, "Canlı kalkan konvoyuna katılmadılar ve acı bir şey ama şunu söylediler 'Biz Arap'ız. Katılmak istiyoruz ama bizim etkimiz olmaz' Sanki insanlık değeri Amerikalı'yla, İngiliz'le eşit değilmiş gibi, biz gitsek de çok dikkate alınmaz diye düşünüyorlardı" dedi.

Irak'ta Körfez Savaşı sırasında bombalanan El-Ameriya sığınağına gittiklerini belirten Ünsal, şunları anlattı:

İkinci hedef savaş suçları

"Burası iyi bir sığınak olmasına rağmen havalandırma deliklerine varıncaya kadar bombalanmış ve içerde kalan 406 kişi ölmüş. Orada bir Iraklı yanıma yaklaştı ve 'Bu sığınakta, annemi, iki kız kardeşimi, iki erkek kardeşimi kaybettim' dedi. Burdan giderken öncelikle savaşı durdurabilir miyiz diye düşünüyorduk. İkinci olarak savaş çıksa bile savaşın da bir hukuku var bunun uygulanması yönündeki hassasiyeti artırmak gerektiğini düşünüyoruz. Bombalanan sığınağı gördüğümüzde bunu daha iyi anladık. Çünkü savaş suçları işleniyor."

Halk normal yaşamında

Irak halkı normal hayatına devam ettiğini kaydeden Fatma Ünsal, "O yüzden buradan gidenler çok şaşırdı. İlk bakışta ne kadar duyarsızlar diye düşünülüyor. Türkiye'de tansiyon daha fazla. Orada her şey rutin şekilde işliyor. Bir Iraklı'nın "Savaş olsa ne farkeder. Ambargo nedeniyle biz 1991'den beri hergün ölüyoruz zaten" sözlerini duyunca bu durum daha anlamlı hale geldi" dedi.

Ünsal, hastanelerde doktorların tedavi edilebilir hastalıkları bile tedavi edemediklerini belirterek şöyle konuştu:

"Ambargo nedeniyle büyük bir ilaç eksikliği var bu yüzden tedaviler yapılamıyor. Kanser olaylarında dünya ortalamasının çok üzerinde bir artış var. Bu da Amerika'nın Körfez Savaşı'nda düşük oranlı uranyum kullanmasından kaynaklanıyor. Hem hastalıklarda artış var hem de tedavi edilemiyorlar.

Irak halkı Körfez Savaşı'na zengin bir ülke olarak girmişti. Şimdi zaten zor durumdayken bir de savaş durumunun getireceği ihtiyaçlar hiç karşılanamayacak. Doktorlar savaşa karşı hazırlıklarımız var diyorlar ama bunlar biraz onuru kurtarmaya yönelik sözler."

'BM kararı beklenmeli'

Irak'ta hem canlı kalkanların de çok sayıda barış gönüllüsünün olduğunu belirten Ünsal, "Bir yandan da yenileri gitmeye devam ediyor. Canlı kalkanların bir kısmı dönecek bir kısmı ise savaş çıkarsa savaş boyunca kalmayı düşünüyor" dedi. Ünsal, canlı kalkanların öncelikli olarak en hayati yerler olan elektrik santralleri ile köprüleri korumayı kararlaştırdıklarını söyledi. Barış girişimlerini sürdüren Fatma Ünsal, tartışmaları devam eden hükümet tezkeresi ile ilgili olarak şunları söyledi: "BM kararı çıkmadan tezkerenin getirilmesi uygun değil. Recep Tayyip Erdoğan'da BM kararı olmadan girilmeyeceğini söylemişti. Tezkere gelse bile bu hükümete verilmiş bir yetki. BM'den bir karar çıkmadan hükümetin de bir karar vermemesi gerekiyor. Ben bu konuyla ilgili şimdiye kadar partinin kurumsal mekanizmalarını hiç kullanmadım. Bundan sonra da ancak görüşlerimi arkadaşlarıma iletebilirim."