BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Kıbrıs'ta tarafların desteğinin alınması halinde 3. Plan'ın 30 Mart 2003 tarihinde referanduma sunulabileceğini bildirdi. Annan, "Birleşmiş bir Kıbrıs'ın AB'ye üye olması için eşsiz bir fırsat bulunduğunu" söyledi.

Annan, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Genel Merkez'de ziyaret ederek hazırladığı değişiklikle ilgili bilgi sundu.

Referandum 30 Mart'ta

Erdoğan-Annan görüşmesinde elde edilen bilgiye göre, üçüncü planının çözüm olacağı görüşü dile getirildi. Annan, Erdoğan'a birinci ve ikinci plan üzerinde yaptığı değişiklikleri sunarken, Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs'ta yapacağı temaslardan sonra 3. Planı hazırlayacağını söyledi. Annan, hazırlayacağı 3. Plan üzerinde mutabakata varılması halinde 30 Mart 2003 tarihinde referandum yapmayı düşündüklerini ifade etti.

Bu arada Erdoğan, ABD'nin Kıbrıs Özel Koordinatörü Thomas Weston ve ABD'nin Ankara Büyükelçisi Robert Pearson'ı kabul etti. Yaklaşık 45 dakika süren görüşme basına kapalı gerçekleşirken, Weston, KKTC ve Güney Kıbrıs Rum kesiminde yaptığı görüşmeler hakkında Erdoğan'a bilgi verdi.

3. Annan Planı'nda Karpaz Türklerin

Annan Planı'nda Türkiye'nin istediği üç konuda olumlu gelişmeler elde edildi. Toprak konusunda Türk tarafına önceki Annan Planı ile verilen yüzde 28 oranı, Karpas'ın dahil edilmesiyle yüzde 29.2'ye çıkartıldı. Nüfus geçişi noktasında ise yeni düzenlemeler yapıldı. Güneyden Kuzey'e geçmek isteyenler için köylerde yüzde 20, diğer yerlerde ise yüzde 10 sınırı getirildi. 65 yaşın üstündekiler 2 yıl sonra Kuzey'e geçebilecek. Kalan bölüm ise 6 yılda geçebilecek. Önceki planda bu süre 10 yıl olarak yer alıyordu. Türkiye'nin garantörlüğü kabul edilecek ve "eşit statüde iki kurucu devlet (halk, kesim)" ibaresi yer alacak.

Denktaş'tan 'Bosna gibi oluruz' uyarısı

KKTC Bakanlar Kurulu, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın başkanlığında olağanüstü toplanarak, alınan ilk bilgiler ışığında "3. Annan Planı"nı görüştü. Toplantıdan önce bir açıklama yapan Denktaş, yeni teklifi, "Bize bir leblebi verdilerse diğer tarafa da pastayı verdiler" diye değerlendirdi. "Zamanın azaldığı" yönündeki açıklamaların baskı metodu olduğunu da belirten Denktaş, Karşı taraf 'Kıbrıs Cumhuriyeti' unvanını ve elde ettikleri bazı şeylerden vazgeçmek istemiyorlar. Yani kan akıtarak, hırsızlıkla aldıklarını bırakmak istemiyorlar. Onun için anlaşma olmadı bugüne kadar. Bosna-Hersek'te de oldu. 'Evime geleceğim' diyen insanı çekti diğeri vurdu" dedi.