AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

K Ü L T Ü R
Hayata ok çıkarıyor

Sönmez Karakurt, Sabah Gazetesi'nde çizdiği karikatürlerini topladığı kitabında durum detaylarına iniyor, insanların iç sesleri dinliyor ve hayata oklar çıkarıyor.

  • HALE KAPLAN ÖZ
    Sabah Gazetesi'nde çizdiği Enstantaneler başlığı altındaki karikatürleri ile büyük beğeni toplayan Sönmez Karakurt, yayınlanmış karikatürlerini "Hayatı Erteleyen Adam" adlı kitapta topladı. Geçtiğimiz haftalarda Mart yayınları arasından çıkan kitapta, usta karikatürist doğal olaylar ve durumlar üzerine işaretlerini yerleştiriyor. Enstantanelere şehrin her türlü sakini konu olabiliyor; evlerde hiç kullanılmayan misafir odaları, takside para ödeyen adam, fast foodçular, dış cephe boyacıları... Daha çok Türk insanına has natural motifleri ele alan çizimlerde Karakurt memleket insanının mizacını, alışkanlıklarını ve tuhaflıklarını dondurduğu an kesitlerinin detaylarıyla anlatıyor.

    'An'ın komik açılımı

    "Kendimi bildim bileli çiziyorum" diyen Sönmez Karakurt maliyeci olmak üzereyken son anda karar değiştirip karikatürü seçmiş. "Karikatüre Gırgır dergisi ile yöneldim. Ben henüz 6-7 yaşlarındayken annem beni Oğuz Aral'ın kabul günlerinden birine götürdü. Oğuz Aral'ın o günkü ilgisi beni bu kulvara doğru yöneltti. Babam maliyeciydi ve beni de memur yapmak istiyordu bu nedenle maliye lisesinde okudum, ardından da iktisat fakültesinde. Bu arada bazı karikatür dergilerinde amatör çizimlerim yayınıyordu. Eğitim aldığım alanla ilgilenemeyeceğimi anlayınca da mizah dergilerinde çalışmaya başladım. Pişmiş Kelle'de, Avni'de çalıştım. Gazetede ilk olarak şimdi yaptığım enstantanelerin daha büyük ölçeklisini yaptım. İyi tepkiler alınca da günlük olarak çizmeye başladım"

    Türk işi enstantaneler

    Karakurt'un Enstantaneler'i Türk insanını ele alıyor, çekiştiriyor, yorumluyor. Belki de bize bu nedenle yakın geliyor. Karakurt karikatürlerini ortaya çıkarmak için özel bir gözlem yapmadığını, içinden espri çıkarmadığını var olan insan hallerinin zaten yeterince komik olduğunu vurguluyor. " Arkadaşlarla yaptığımız gündelik muhabbetleri karikatüre taşıyorum. Yaptığım işlerde ekstradan bir espri yok. Gündelik halleri direkt anlatımlar olarak taşıyorum sayfaya. Çizdiklerimden belki bir kaç tanesi enternasyonel anlamda anlaşılabilir ama genelde bizim memlekete has tipler. Zaten bu çarpıklıklar bizim yaşayabileceğimiz cinsten belki bizden daha doğuda da yaşanabilir. Mesela geçtiğimiz günlerde İstiklal Caddesi üzerinde tarihi bir yapı üzerinden birinin kafasına taş düştü. Bu dünya üzerinde az raslanır türden bir enstantane. "

    İç sesler gerçeği söyler

    Çizimlerini kalemle ve günlük olarak yapan Karakurt, karikatür konularını ise daha önceden stokluyor. Pek çoğumuzun "ben bunu yaşamıştım" dediği durumlara da insanların iç seslerini dinleyerek vakıf oluyor. " İnsanların iç sesleri var, o sesleri deşifre etmek hoşuma gidiyor. Yaptığımız tahlillerde insanların iç seslerinin ortak olduğunu gördük ve ben de enstantaneler de bunu genelliyorum. Mesela bir restoranda hesap ödeme durumu, insanlar ödememeyi pintilik filan gibi addediyor ama öyle değil. Bu konuda bir çok insanın aklından geçenler aynı yöndedir."

  •  
    TRT'nin 'melek'leri perdede
    Charli'nin Melekleri filminin devamı "Charlie'nin Melekleri: Tam Gaz"da yetenekli 'melek'ler Charlie'nin düşmanlarıyla kozlarını paylaşmaya devam ediyor.
    Ayşegül Yeşilnil'den Standart Breeze
    Ayışığında Belgeseller Belgesel Sinemacılar Birliği ile Kadıköy Belediyesi Kadıköy Gençlik Merkezi'nin ortaklaşa düzenlediği II. Ayışığı Belgesel Film Günleri 10-14 Temmuz 2003 tarihleri arasında Kadıköy Belediyesi Kadıköy Gençlik Merkezi'nde gerçekleştirilecek. Ulusal ve uluslararası belgesel yapımlarını ücretsiz olarak sanatseverlerle buluşturacak belgesel günlerinde Türkiye'den 15 film, Bulgaristan, Fransa, Hindistan, İspanya, İsrail, İtalya'dan ise 8 film gösterilecek. Etkinlik kapsamında 11 Temmuz Cuma saat 19:00'da , 'Sivil Kültürün Gelişmesi ve Belgesel Sinema' konulu bir de panel var. Bu seneki Ayışığı Belgeselleri'nde Renkler ve Umut, Üç Kulaklı, Sokakta ve Seyrüsefer 11510 isimli belgesel filmler ilk kez izleyiyle buluşacak. Bilgi için tel: 0 216 349 77 68
    'Sinemada ulusal bir dil yakalayamadık'
    İkinci sayısı ile bayilerdeki yerini alan Sonsuzkare Dergisi'nde ünlü yönetmen Atıf Yılmaz Türk sinemasının handikaplarını anlatıyor. Yılmaz söyleşisinde, Ulusal sinema yapmanın sığ bir çalışmayla mümkün olmadığını ifade ederek, özellikle bunun 50-60 yıllık bir tarihle mümkün olamayacağına dikkat çekiyor. Ünlü yönetmen Türk sinemasının ulusal bir üslup yakayamadığından yakınarak, bu sorunu cumhuriyetle birlikte gelen bilinçsiz Batılılaşma hareketiyle geçmişimizden kopuşumuza bağllıyor. Dergide ayrıca Mesut Uçakan,Yavuz Turgul, Halit Refiğ, Bilge Emin, Ersiun Pertan, Üstün İnanç, Gıovanni Scognamillo, Burçak Evren, Sadık Yalnızuçanlar, Gülşah Maraşlı, Necip Tosun ve İhsan Kabil gibi ünlü kalemlerin yazıları yer alıyor. Bilgi için tel: 0212 2521888
    10 Temmuz 2003
    Perşembe
     
    Künye
    Temsilcilikler
    AboneFormu
    MesajFormu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED