AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R

Dördüncü büyük

Trabzonspor'un sezona en iyi başlayan takım olduğunu kabul edelim. Burada durmayalım, süper ligin en oturmuş; meselelerini halletmiş takımı olduğunu da kabul edelim.

Sonra gelelim, hani sezon başında âdet olduğu üzere "Bu yıl şampiyonluğa en yakın kim" sorusunu cevaplamaya.

Eğip-bükmeden cevap veriyorum:

Şu anda Trabzon.

Bu takım uzun bir istikrarsızlık döneminden geçti. Hem idare, hem kadro olarak düşüp-kalktı, düşüp-kalktı. Trabzon halkı futbola düşkün, takımın hep yukarılarda olmasını arzuluyor. Bu istikrarsızlık şehri de bir süre futboldan soğutur gibi oldu. Ancak şimdi şehir takımına sahip çıkmaya başladı. Her neyse!

Sonunda idare sükun buldu. Ve çok isabetli bir karar vererek takımın başına Samet Aybaba'yı getirdi.

Takıma yeniden Trabzonluluk ruhu aşılanması tutumunu benimseyerek öz kaynaklara yöneldi.

Samet Aybaba ciddi biçimde takımı yeniledi, en önemlisi gençleştirdi.

Meselâ Galatasaray ile kıyaslanacak olursa Galatasaray (Bu sezon dahil) takımı yenilemek ve gençleştirmek yolunda bu cesur adımları atamadı.

Gün geldi Aybaba Trabzon'dan ayrıldı. Ayrılışın sebeplerini burada gündeme taşımanın mânası yok.

İdare yine çok isabetli bir seçim ile bu defa takımın başına Ziya Doğan'ı getirdi.

Ziya Doğan sağlam atılan temeller üzerine bir bina kurmaya başladı.

Takım bu yıl Avrupa Kupaları'na katılma şansını da yakalamıştı. Bu sebeple takviyeye ihtiyacı vardı. Bu takviye -şimdilik- Ziya Hoca'nın istediği evsaf ve sayıda olamadı.

Ama fırsat eldedir.

Kiev maçı bunu doğurmuştur. Kiev karşısında Trabzon açık farklı bir galibiyeti kaçırmıştır. Rövanş maçını da mutlaka kazanacaktır. İşte o zaman Ziya Hoca'nın bu yarışta ihtiyacı olan elemanlar alınacaktır.

İnancım odur ki; Trabzon yedek kulübesini de zenginleştirirse bu yıl uç kulvarda başarıdan başarıya koşabilecek bir kapasite ve performans taşıyor.

Takım oyunu oturmuş vaziyettedir.

Çok koşan mücadeleci bir yapısı var. Bloklararası uyum ve orta sahanın direnci fevkalade. İleri uçtaki üç isim Fatih-Gökdeniz-Yattara ve hatta Mehmet çok formdadır. Bu yapısı, ilk maçları, aldığı puanlar ile ben Trabzon'dan hem süper ligde hem Avrupa'da çok şey bekliyorum.

Buna mukabil öteki üç büyük hakkında futbol yazarları hiç de olumlu konuşmuyorlar.

İşin tuhaf tarafı şu:

Eleştiriler takımdan, tek tek futbolculardan ziyade hocalar üzerinde yoğunlaşıyor. Hagi ile Daum neredeyse topun ağzında duruyorlar. Takımı yanlış kurdukları, yanlış oynattıkları söyleniyor. Bu gerilim tırmanacak olursa iki hocanın da makamı tehlikede demektir. (Bütün bunlar doğru, ben de katılıyorum).

Baba Del Bosque için hemen herkes ağız birliği etmiş gibi: "Adam yeni geldi, zaman tanımak lazım" gibi hoşgörü ile konuşuluyor.

Eh bu hoşgörünün de bir sınırı var.

Altıncı hafta sonunda neyin ne olacağını göreceğiz.


17 Ağustos 2004
Salı
 
MUSTAFA KUTLU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED