AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Skandalları şeffaflık doğuruyor; iyi ki...

Her ülkenin skandalı kendine. Bizler Türkiye’de istihbaratın başıyla yargının ‘1 numaralı’ koltuğunda oturan kişi arasında gidip gelen ithamları dudağımız uçuklamış izlerken, New Jersey eyaleti valisinin kendini “Ben eşcinselim” diye ortaya atmasıyla ABD bayağı sarsıldı...

Başından iki evlilik geçmiş, çoluk-çocuk sahibi, istikbali parlak bir politikacı durduk yerde neden ‘eşcinsel’ olduğunu itiraf etsin? Bazı eyaletlerde aynı cinsten kişiler evlenebiliyor ABD’de; ‘eşcinsel’ olduğu bilindiği halde halkın seçtiği politikacılar var orada...

ABD’de valiler seçimle işbaşına geliyor. New Jersey valisi James McGreevey Kasım 2001’de seçildi. İlkokuldan beri politikaya ilgi duyan, sevilen biri McGreevey... Cinsel tercihini açıkladığında en çok şaşıran eşi olmuş. ABD, kaç gündür, “Ne oldu da vali istikbalini karartan bu kararı aldı?” sorusuna cevap arıyor...

Bilinen tek şey, kendi açıkladığı: Golan Cipel adlı bir gençle ilişkisi... Valinin, “Karımdan başka biriyle, bir erkekle ilişkim oldu, özür dilerim” derken kast ettiği kişinin Cipel olduğu sanılıyor. Cipel ise, “Vali McGreevey sarkıntılık yaptıysa da akla gelen türde bir ilişkimiz olmadı, ben eşcinsel değilim” iddiasında... Önemli bir göreve getirdiği Cipel’in kendisine ‘şantaj’ yapması ihtimali üzerine valinin önalmak için kendisini ortaya attığı söyleniyor...

Olayı bizler için de önemli kılan henüz her yönüyle bilinmeyen karanlık boyutları. Golan Cipel New Jersey eyaletinde valinin ‘güvenlik danışmanı’ olarak görev yaptı, ancak ABD vatandaşı bile değil. İsrailli, İsrail hükümeti adına çalışmış biri Cipel; orada yaptığı işlere biraz yakından bakıldığında ‘istihbaratçı’ olduğu kuşkusunu duymamak mümkün değil. Geçmişte İsrail deniz kuvvetlerinde ‘teğmen’ rütbesi taşımış... McGreevey bir grup New Jersey’li politikacıyla birlikte 2000 yılında İsrail’e ziyarette bulunduğu sırada tanışmış onunla; Cipel o sırada evsahibi konumundaki belediyenin çalışanı kimliğiyle çıkmış heyetin karşısına. O tanışmayı Cipel’in New Jersey’li politikacının seçim kampanyasına katılmak üzere ABD’ye gelmesi izlemiş...

Bir ayrıntı daha: Golan Cipel, 1996 Şubatı ile 1999 Nisanı arasında, New York’taki İsrail Başkonsolosluğu’nda ‘istihbarat görevlisi’ olarak çalışmış... Hem ABD’yi, hem de New Jersey’i iyi tanıdığına hiç kuşkum yok. Bu bakımdan, vizeyle bulunduğu ABD’de, sırf kurduğu ‘kişisel dostluk’ sebebiyle, eyaletin ‘güvenlik danışmanı’ olabilmesi ilginç. Düşünün ki, FBI başkanlığından emekli Louis Freeh de, “Zaten New Jersey’de yaşıyorum, o görevi ücretsiz yaparım” dediği halde, vali 30 yaşındaki İsrailli’yi göreve getirebilmiş...

Yazılanları okudukça, ‘ilişki’ biçimi ve sergilenen cür’etten çok bunun şimdiye kadar nasıl olup da gözardı edildiği kafamı kurcalıyor. Dünyanın en yüksek kiralarının ödendiği Manhattan’da bir dairede oturmuş Cipel, danışman olur olmaz New Jersey’den de 190 bin dolara bir daire satın almış... En pahalı arabalara binmiş, en lüks restoranlarda boy göstermiş... Değirmenin suyunun eyaletten gelmeyeceği derhal dikkat çekmeliydi. 2002 yılında resmi görevinden istifa etmiş, ama valinin yanından ayrılmamış, lüks hayatını aynen sürdürmüş...

Bu olayın New Jersey’de olup-bitmesi ayrıca önemli. New York’un komşusu eyalet 11 Eylül uğursuz eylemleriyle de Kulis gündemine girmişti. Eylemlerden hemen sonra bir kamyon üzerinde çalıp oynayarak olayı kutlayan bir grup ‘Ortadoğulu’ genci gözaltına aldığında FBI müthiş şaşırmıştı. Arap oldukları sanılan bu kişilerin vizeleri olmadığı halde bir kargo şirketinde çalışan İsrail vatandaşları olduğu anlaşılmıştı çünkü... Şu sıralarda da bütün dikkatler finans sektöründe çalışan şirketlere ait dev binalara saldırı yapılması beklentisi yüzünden yine New York’a çevrilmiş durumda; New Jersey eyaletinde en yüksek düzey ‘alarm’ ilân edildi aylar önce... Eyaletin güvenliği ABD vatandaşı olmayan birine nasıl emanet edilmiş, hayret!

Bu ‘hayret’ bana değil, valinin istifası üzerine olayın tartışma gündemine girmesiyle birlikte ortaya dökülen bu tür ayrıntılardan şaşkınlığa düşen Amerikalılara ait... Satır aralarını yanlış okumuyorsam, “Şantaj altındaydı, ne yapsın, istifa etti” gerekçesine pek az kişi inanıyor... Eğilim, valinin, bir büyük komployu engellemek için kendini feda ettiği yönünde. Tabii, kast edilenin nasıl bir ‘komplo’ olduğunu benim buradan sezmem epey zor...

New Jersey eyaletindeki ‘eşcinsel vali skandalı’ ile bizim şu sıralarda tartıştığımız ‘yasadışı dünya’ ilişkisi ortaya çıkan istihbaratçılar ve yargıçlar skandalı arasında pek ortak nokta yok. Tek payda, bugünün dünyasında, teknolojik ilerlemeler sayesinde, geçmişte gizli kalabilmiş ayrıntıları saklamanın imkânsızlığı...

ABD’deki skandalda olayın ‘esrarengiz’ boyutlarını önemsizleştirme amaçlı karartmalar yapılıyor; o amaca hizmet etsin diye ortaya dökülenler bile “Eyvah” dedirtecek boyutlarda... Bizde de, başka ülkelerde de, kamuoyu önünde olup da karanlık işler yapanlar, yanlış ilişkilere girenler, eli uzunlar ne kadar endişe etseler az... Bugünün dünyasında imkânı olan herkes herkesi izliyor, dinliyor, kaydediyor çünkü...

Olan-bitene bir de bu gözle bakın...


17 Ağustos 2004
Salı
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED