Süper Lig başlayalı henüz iki hafta oldu ama etraf toz-duman. Sanırsınız ki, kıyamet kopuyor. Bu kargaşada tek hedef var o da hakemlerimiz. Hiçbir kulüp, hakemlerden memnun değil. Beşiktaşlı yönetici "Bu hakemlerle lig bitmez" diyor, Fenerlisi öyle Galatasaraylısı öyle.. Bir tek Trabzonspor suskun. O da, sessiz ve derinden maçlarını farklı bir skorla kazanıyor da ondan olsa gerek..

Yalnız kulüplerimiz değil, televizyon ekranları da ona keza... Merkez Hakem Komitesi eski Başkanı Bülent Yavuz, yaptığı hatalar yüzünden hakemliği bırakan Ali Aydın, Ahmet Çakar, Erman Toroğlu ve diğer kanallardaki eski hakemlerimiz işbaşında... Özellikle İstanbul'un üç büyük kulübünün yaptığı maçları yöneten hakemlere yapılan sözlü saldırıları bir dinleseniz, çıldırırsınız.. Bir sürü laf.. Hemen burada sormak gerekli, kendi ellerinde düdük varken, bugün yapılan hataları aynen tekrarlamıyorlar mıydı? Şimdi ellerine TV gücü çıkınca, yeni hakem arkadaşlarını yerden yere vuruyorlar.. Eğer iyi niyetli isen, eline geçirdiğin balta ile kafalarını keseceğine, onlara yol göster.. Öyle değil mi?

İnsanlar gibi hakemler de hata yapar elbette. Birkaç saniye içinde karar verip düdük çalmak elbette ki kolay değil. Ancak, onları eğitmenin yolu, onlara yol göstermenin yolu, onların boyunlarını koparmaktan geçmiyor. Hata yapan hakeme verilecek cezalar bellidir. Eğer biz her hafta birkaç hakemi böyle yargısız infazla asarsak, bu ligleri acaba kimler yönetecek? Hakem mi ithal edeceğiz?

Hakemlerimize şunu söylemek istiyorum: Büyük-küçük takım farkı gözetmeden düdüğünüzü tarafsızca çalın.. Eğer, bunu yapmazsanız o zaman ezilir gidersiniz. Elinizdeki büyü gücü, tarafsızca ve takım gözetmeden kullanın.. Bakın o zaman sizi eleştiren ağızlar nasıl susacak, ya da susmak durumunda kalacaklar...

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu