|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bazı gazetelerin yayınlarını dikkate alan güvenlik güçleri parka gelen ziyaretçileri ve rehberleri yakın takibe alarak, Çanakkale'de 'dinsel öykülerden arındırılmış saf bir tarih'in anlatılmasını sağlamaya çalışıyor.
Toplumsal ve tarihsel olaylarda en küçük bir dinsel imaya dahi tahammül edemeyen, İstanbul-Zincirlikuyu Mezarlığı'nın girişindeki "Her canlı ölümü tadacaktır" ayet-i kerimesinden dahi rahatsızlık duyup kaldırılmasını isteyen o ilkel zihniyet, bu kez de Çanakkale Savaşları'nın mistik destanlarına kafayı taktı. Doğan Medya Grubu'na bağlı gazeteler tarafından tam gaz sürdürülen Gelibolu Milli Parkı rehberlerine yönelik karalama kampanyasının ardından, gruplar halinde parkı gezmeye gelen sivil yurttaşlar ve "kuraldışı bilgiler verdiği" ileri sürülen yerel rehberler jandarma tarafından yakın takibe alınmaya başlandı. Haberler gözaltı getirdi Milli Park'ta konuya ilişkin olarak alınan "asayiş önlemleri" Milliyet gazetesi tarafından "Hurafeye Suçüstü" başlığıyla duyurulmuştu. Bu haberin ardından Çanakkale Valisi Süleyman Kamçı'nın direktifleriyle başlatılan jandarma operasyonlarında, çevrelerindeki gruplara "kanundışı dinsel bilgiler veren" bazı kişilerin sorgulandığı duyuruldu. Haberin devamında ise bu "kuşkulu" kişiler arasında yer alan Sefer Göztepe'nin bir ilkokul öğretmeni olduğu ve birlikte geldiği arkadaş grubuna amatörce rehberlik yaptığı anlaşılırken, jandarma tarafından sorgulanmak istenen bir başka ziyaretçinin de kimliğini ibraz etmemekte direndiği ve kimlik tesbitinin bu yüzden yapılamadığı vurgulandı. Kamçı, soruları cevaplandırdı Yeni Şafak'ın konuyla ilişkin sorularını telefonla cevaplandıran Çanakkale Valisi Süleyman Kamçı, sorulara ilginç cevaplar verdi. "Bir çoğu doğrudan İngiliz Uluslar Topluluğu askerlerinin anılarından ve yeminli tanıklıklarından doğan dinsel nitelikli kahramanlık öykülerinin rehberler tarafından ziyaretçilere aktarılması, resmi yetkilileri neden bu denli rahatsız ediyor" şeklindeki sorumuza oldukça sinirlenen Kamçı, "Ben Vali olarak sizi kendime muhatap almışım ve telefonunuza çıkmışım. Siz ise beni sorgulayıp kendi kendinize haber konusu türetmeye çalışıyorsunuz. Nasıl bir gazetecisiniz siz?" şeklinde "ilginç" bir tepki gösterdi. 'Kimseye talimat vermedim' Süleyman Kamçı, Hürriyet ve Milliyet gazetelerinde geniş biçimde yer alan haberlerden hareketle arandığını ve bu haberlerde vali olarak kendisinin adının da sıklıkla geçtiğinin" hatırlatılması üzerine de, "Ben kimseye Milli Park'ta operasyon yapın, diye bir talimat vermedim. Hiçbir basın mensubuna da bu yönde bir demecim olmadı. Milli Park'ta kanunlar ne diyorsa o uygulanır. Bizim yapmaya çalıştığımız şey ehliyetli rehberleri görevlendirmek. Bu rehberlerin birçoğu ise dil bilmiyor. Oysa hepsi bilmek zorundalar. Valilik olarak rehberlik hizmetlerine bir çekidüzen vermeye çalışıyoruz" diye konuştu. Vali Kamçı, "Türkler Türklere Çanakkale Savaşı'nda yaşananları aktarmak için dil bilmek zorunda mı" şeklindeki sorumuza ise, "Değiller elbette. Ama yabancılara rehberlik yaparken bu şart. Türk ziyaretçilere ilişkin bir çalışmamız var. Eylül ayından itibaren 'Alan Kılavuzluğu' adıyla yeni bir hizmetli grubunu devreye sokacağız. Bunlar, kendilerine verilen tarih eğitimi çerçevesinde ziyaretçileri aydınlatacaklar" diye cevap verdi. Destanlara küçük bir örnek Çanakkale Savaşları'ndan günümüze dek ulaşan pek çok kahramanlık öyküsü mevcut. Yeni Şafak'a son olaylarla ilgili bilgi veren ve adının açıklanmasını istemeyen bir rehber, Seyid Onbaşı'nın öyküsünü şöyle anlatıyor: "Havranlı Seyid Onbaşı'nın 215 okkalık (175 kg) mermiyi tek hamlede kaldırması olayı hangi fizik yasasıyla açıklanabilir ki? Aynı kahraman er savaştan sonra bir hatıra fotoğrafı çekimi için aynı mermiyi yeniden kaldırması istendiğinde bu kez tüm gayretlerine rağmen kaldıramamış, fotoğraf ancak merminin içi boşaltıldıktan sonra çekilebilmişti. O da 'Ben bunu o anda öyle olağanüstü bir ruh haliyle başardım ki şimdi aynısını tekrarlamam imkansız' demiştir. Çanakkale, birileri beğense de beğenmese de, ilahi bir sevgi ve desteğin kahraman Türk ordusunun ardında yer aldığı eşsiz bir savaştır ve kıyamete kadar da öyle kalacaktır." Sıradışı öykülerin kaynağı İngilizler Çanakkale Savaşları'na ilişkin kahramanlık öykülerinde yer alan gizemli ve dinsel motiflerle bezeli olayların pek çoğu sanıldığının aksine Türklerin anlatımlarıyla değil, bu topraklarda çarpışan İngiliz Uluslar Topluluğu askerlerinin yeminli tanıklıkları sayesinde günışığına çıkmış bulunuyor. Bunun da ana nedeni, o tarihte Osmanlı ordusuna göre çok daha gelişmiş yazılı/görüntülü kayıt imkanlarına sahip İngiliz ve Fransız yetkililerinin savaşın günlüğünü Türklere göre çok daha ayrıntılı tutmuş olması. Sözgelimi, düşman güçlerinin bağlı bulunduğu otoriteler savaşta yitirdikleri askerlerinin ad ve soyadlarını tek bir eksik bile olmaksızın bire bir tespit etmeyi başarırken, günümüzde birçok Mehmetçik'in mezar taşında simgesel isimler yer almakta... 'Dinsel motivasyondan arınmış tarih peşindeler' Son günlerde Milli Park alanında yaşanan huzursuzlukla ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz bir yerel rehber, kendilerinin ziyaretçilere Çanakkale Savaşları'nı yoğun bir duygusallık içinde anlattıklarını belirterek, "Bu bölgede nesilden nesle aktarılan birçok kahramanlık destanı var" dedi. Adının açıklanması halinde işini kaybedeceğini belirten rehber, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Çanakkale destanını, dinsel nitelikli, genç kuşağı motive edici olaylardan tamamen arındırarak sadece makinelerin ve insan bileğinin gücüne dayalı mekanik bir zafer gibi anlatmamızı istiyorlar. Bu savaş, dünyanın en güçlü ordularına karşı büyük bir cihat motivasyonuyla kazanıldı. Mustafa Kemal Paşa'nın 'Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum' sözü alelade bir söz değildir. Bu yüzden ben burayı Waterloo'yu anlatır gibi anlatamam." 'Devletin savcıları var' Süleyman Kamçı, Gelibolu Milli Parkı'nda son günlerde gözlenen jandarma kontrolleri ve dışarıdan gelen sivillerin çevresindekilere tarihsel bilgiler vermeye başladıklarında sorgulanması gibi olaylara değindiğimizde: "Ben tarihçi de değilim, yargıç da. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilemem. Devletin savcıları var. Onlar Milli Park içinde kanunlara aykırı bir söz ya da eylem tesbit ederlerse gereğini yaparlar. Keyfi bir sorgulama ya da gözaltına alma sözkonusu değil" demekle yetindi. Çanakkale Valisi Süleyman Kamçı, son olarak kendisine Milliyet gazetesinin -bazı ziyaretçilerin açıklamalarına dayanarak- "Milli Park alanı içinde başörtülü ya da çarşaflı bayan ziyaretçiler görülmesinden çağdaş Türkiye adına huzursuzluk duyulduğu" yönündeki haberleri hatırlatıldığında: "Böyle bir sorun yok. Burası ecdad yadigarı bir milli park, kurallara uyduktan sonra herkes gezebilir" dedi.
|
|
|
|
|
|
|