AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Hayatın gerçekleri ve üçgenler

Çok yaygın kanaattir; okulda öğretilenler başka, hayatın gerçekleri başka! Okuldakiyle hayattakinin birbirine uyan tarafları olsa da pratik, teoriyi aşmış durumdadır.

Muhasebeden ziraata, hukuktan psikolojiye kadar her alanda ancak işin içine girince tam olarak öğrenme başlayabilir.

Bu yüzden staj denen bir yöntem icat edilmiştir.

Ve staj gören öğrencilerin en az bir defa söyledikleri "Hocam, bizim öğrendiğimizle piyasada uygulanan yöntemler birbirinden farklı" cümlesi, artık bir klasik olmuştur.

Tabii, öğretmenlerin buna verdikleri cevaplar da birbirinin aynıdır.

Okulda iki kere iki dört ederken, piyasada bazen üç eder, bazen beş.

Geometri bile anlaşılmaz biçimde değişiverir.

Bir öğrenciyi çevirip üçgen çeşitlerini sorsanız, açılarına göre ve kenar uzunluklarına göre tasnif eder.

Dar üçgen, geniş üçgen, dik üçgen...
Eşkenar üçgen, ikizkenar üçgen...

Fakat hayata atılınca karşısına farklı farklı üçgenler çıkar.

Ne kenarına göre, ne açısına göre tasnif etmek mümkündür bu üçgenleri.

Mafya - siyaset - ticaret üçgeni.
Yargı - mafya - istihbarat üçgeni.
Emniyet - siyaset - asker üçgeni.
Medya - yargı - mafya üçgeni.
Hırlı - hırsız - polis üçgeni...

SAVAŞ MUHASEBESİ

Amerikan kaynaklı habere göre, Irak'ta savaşın bir dakikası 184 milyar lira masrafa yol açmakta.

Bir saatte harcanan miktarı bulmak için, bu miktarı 60 ile çarpmak lazım.

Savaşın bir günlük masrafını görmek içinse çıkanı 24 ile çarpacağız.

Oradan çıkan sonucu da savaşın ilk gününden bugüne kaç gün geçtiyse (540 civarı olsa gerek) onunla çarpınca, toplam kaç lira harcandığı tespit edilecek.

Görüyorsunuz, savaşın hesabını yapmak bile epey zahmetli.

Savaş değil de barış için bu kadar harcama yapılsaydı, şimdiye kadar çoktan hedefe ulaşılmış olurdu.

TAVŞAN ÖLÜRSE

ABD'li gazeteci Maykıl Mur, "Korkunç Gerçek" programında 1941'de kurulan depolarda kimyasal silah depolandığını anlatıyor.

Biyolojik kitle imha bombalarının bulunduğu depoda "çok gelişmiş yöntemler" kullanılmaktaymış.

İçeride tavşan besliyorlar.

Şayet tavşan ölürse, sızıntı olduğu anlamına geliyor ki görevlilerin hemen bölgeyi terketmeleri gerekiyor.

Peki kafes içinde bekletilen tavşan, sızıntı sebebiyle değil de vadesi dolduğu için ölürse ne olacak?

Tavşaların da belli bir ömrü var nitekim.

BARIŞ

Öğrencilik sırasında kısa bir dönem yurtta kalmıştık. Bazı arkadaşlar arasında okulda anlaşmazlık çıkmış, tartışmışlar.

Yurda gelince devam ettirmeleri huzursuzluğa yol açtı.

Önce onlarla konuşup anlaşmalarını sağladık.

Ardından bir kâğıda şu yazıyı yazdık ve duvara astık:

"Okulda kavga etsen de YURTTA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ."

KAZA

Rusya'da iki yolcu uçağı, üç dakika arayla düştü.

Kurtulan olmadı.
Bakan istifa!


Koyun, koyuna bakınca rahatlıyor...
İnsanlar da öyle.
Dilimizde deyimleşmiş hali
bile var: "Koyun koyuna".


27 Ağustos 2004
Cuma
 
MEHMET ŞEKER


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED