|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
TCK uygulamalarında "lastikli maddeler"in oluşturduğu hak ihlalleri olağandır. İçine her türlü yoruma açık unsurları dercettiğiniz bir maddeden adamı idama bile götürebiliyorsunuz. Oysa suç ve ceza alanı, adaletin en hassas alanıdır. Onun için "beraeti zimmet asıldır" gibi, "kanunsuz suç olmaz gibi", "şüphe sanık lehine değerlendirilir" gibi, cezayı geciktirici ve yargıcı daha salim düşünmeye sevkedici temel disiplinler oluşturulmuştur. Yeni TCK Tasarısı ise, özgürlükçülüğe ve insan haklarına duyarlı bir ön tercihten yola çıkılmış olmasına rağmen, lastikli maddelerle, eskisinden daha sakıncalı bir niteliğe bürünmüştür. Mesela; "Görev sırasında din hizmetlerini kötüye kullanma" başlıklı 220'nci madde, "İmam, hatip, vaiz, rahip, haham gibi din hizmeti veren kişiler, görevini yerine getirirken devlet idaresini ve kanunlarını veya hükümet icraatını alenen kötülerse, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu fiillerin, görev sırasında olmamakla birlikte, sıfattan yararlanılarak ve alenen işlenmesi halinde yukardaki fıkraya göre cezaya hükmolunur" şeklinde düzenlenmiş. Bu maddenin uygulama içinde din görevlilerine yönelik bir giyotine dönüşmesi çok kuvvetle muhtemeldir. Bir vaiz, neredeyse hayatının tüm dönemlerinde toplumsal gelişmelerle ilgili değerlendirme yapamayacaktır, çünkü bir işgüzar söylenenleri "siyasi eleştiri nitelikli" diye değerlendirdiğinde suçlanmanın yolu açılmış olacaktır. "Türklüğü, cumhuriyeti, devletin kurum ve organlarını aşağılama" başlığını taşıyan 303 No.'lu madde de, aynı şekilde, "lastikli" bir hüviyet taşıyor. Madde şöyle düzenlenmiş: "Türklüğü, cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni alenen aşağılayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni, devletin yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. "Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi halinde verilecek ceza üçte bir oranında artırılır." Basın hayatıyla ilgilenenler, benzeri düzenlemelerin, nasıl en küçük eleştirilerin aşağılama, tahkir, tezyif cümlesine sokulup cezaya çarptırıldığını, bunun olağandışı dönemlerde daha kıyıcı hale geldiğini bilirler. Tasarıyı bu biçicilikten kurtarma yönünde ciddi çabalar sarfeden alt komisyonda, bu maddenin sonuna "Aşağılamak kastı bulunmaksızın, sadece eleştirmek maksadıyla yapılan düşünce açıklamaları cezayı gerektirmez" hükmü eklenmişti, ancak bu fıkra metinden çıkarılarak Meclis'e sunuldu. Şimdi Meclis'in tasarıyı yeniden, düşünce özgürlüğünü boğmayacak bir niteliğe kavuşturması gerekiyor. Benzeri bir "lastikli yapı", "temel milli yararlara karşı hareket" başlığı ile düzenlenen 307'nci maddede yer alıyor. Bu madde "temel milli yararlara karşı fiillerde bulunmak maksadıyla..." diye bazı fiiler sayıyor ve bunları üç yıldan on yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezasına çarptırıyor. Burada da "temel milli yarar" kavramı son derece müphem bir nitelik arzediyor ve iyi niyetli olmayan yorumcunun eline iki taarfı kesen bir kılıç vermiş oluyor. Tasarının 320'nci maddesi "halkı askerlikten soğutma", 321'inci maddesi ise "askerleri itaatsizliğe teşvik" başlığını taşıyor. "Halkı askerlik hizmetinden soğutacak etkinlikte teşvik veya telkinde bulunanlara veya propaganda yapanlara altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir. Fiil basın ve yayın yolu ile işlenirse ceza yarısı oranında artırılır" şeklindeki 320'ınci madde, özgürlükler açısından hiçbir gelişme sağlamadığı gibi, öngörülen ceza açısından yürürlükteki kanundan daha ağır hale getirilmiş. "Askerleri itaatsizliğe teşvik" başlıklı 321 ise bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasını öngörüyor. Her iki madde, yanlış bir uygulamada askerlikle ilgili her türlü konunun tartışılmasını önleyici nitelik kazanabiliyor. Son söz olarak, TCK'nın yeniden yapımı, bu hükümete ve bu parlamontoya ciddi bir sorumluluk yüklüyor. Olumsuz bir şekilde tarihe geçmemek duyarlılığını bekliyoruz. Çünkü bundan sonraki olumsuzluklarda tüm atıflar, bu yasanın yapımında sorumluluk alanlara yapılacaktır.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |