|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Yrd. Doç. Dr. Şahin Aksoy, "Din adamları ve hekimler tarih boyunca elin tedavi edici özelliğinden faydalanarak, insanları psikolojik ve mekanik etkilerden arındırdı. Bugünkü tıbbın en büyük kaybı, kişisel temastan kaçınmasıdır" dedi.
Din adamları ve hekimlerin, tarih boyunca elin tedavi edici özelliğinden faydalanarak, insanları psikolojik ve mekanik etkilerden arındırdığı bildirildi. Harran Üniversitesi (HRÜ) Tıp Fakültesi Deontoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şahin Aksoy, "Geçmişten Günümüze Elle Tedaviler" araştırmasıyla ilgili bilgi verdi. Arkeolojik kazılar incelendiğinde günümüzden 4000 yıl önce Tayland ve M.Ö 1600'lerde Mısır'da, elin çeşitli tedavilerde kullanıldığı bilgisine ulaştıklarını ifade eden Aksoy, şöyle konuştu: "Elin tedavi özelliği, uzun yıllar bilimsel temellere dayanmaksızın, dünyanın birçok yerinde uygulandı. Hatta bu yöntem, bazı yerlerde babadan oğula geçen bir gelenek gibiydi. Psikolojik olarak değerlendirildiğinde, insanlar arasında iletişim aracı olan el, hasta-hekim diyalogunda ise tedavi yöntemi olarak değerlendirildi. Din adamları ve hekimler, tarih boyunca elin tedavi edici özelliğinden faydalanarak, insanları psikolojik ve mekanik etkilerden arındırdı." En büyük kayıp kişisel temas
İnsanların bedensel teması kullanarak, karşısındakine çeşitli mesajlar verebileceğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Şahin Aksoy, insan vücuduna elle temas sırasında cilt ve cilt altında bulunan basınç reseptörlerinin uyarıldığını ve kan dolaşımını hızlandırdığını belirterek şunları söyledi: "Bugünkü tıbbın en büyük kaybı, 'kişisel temastan kaçınmasıdır. Hekimler zamanla tedavinin elle ilgili olan kısımlarını terk etti. Bugün yalnızca masaj ve akupunktur gibi ikincil ve alternatif tıp tedavisinde el kullanılıyor."
|
|
|
|
|
|
|