|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Üç yıldır Yeni Şafak'ta yazıyorum. Yazılarıma hiç ara vermedim. İlk kez bir aylık izin kullandım. Bu bir aylık süre içinde Tokat, Erzincan, Erzurum, Artvin, Rize, Trabzon, Samsun, İstanbul, İzmir ve Antalya illerimizi ve bazı ilçelerini kapsayan bir tatil yaptım. Daha doğrusu gezdim. Gezdim dememin sebebi gittiğim yerlerde tatil yapamayacak kadar meşgul edildiğim içindir. Bir dokun bin ah işit kabilinden dert dinlemek zorunda kaldım. Kendimi tanıtmadan gezmeye çalıştım, tanındığım yerde de dert dinledim. Dert derken de Marko Paşa kabilinden dert dinleme sayılmaz. En büyük dert işsizlik. Hemen her yerde ve hemen herkesin istediği tek şey iş. Bir de tayin. Genel olarak siyasi ve ekonomik istikrar yakalandığı için vatandaş hükümetten memnun, hükümetin dış politikasını beğeniyor ve başta başbakan olmak üzere hükümete ve AK Parti'ye çok dua ediyor. Bu genel beğeniyi hemen her yerde görüyorsunuz. Ama sohbet özele inince işsizlik sorunu, esnafın sıkıntısı, taban fiyatları, özellikle buğdaydaki sıkıntı gündeme geliyor. Hükümet takdir edilmekle beraber katsayı, Van'daki olaylar, Yargıtay-MİT-Çakıcı meselesi, ilaç bedelleri ve tren kazaları konularındaki tutumu farklı şekillerde yorumlanıyor. Ceza kanunundaki değişiklikler konusu hemen her yerde soruluyor ve sorgulanıyor. Bu konulara ilerdeki yazılarımda tekrar döneceğim. Ancak yabancıların mülk edinmelerinin özellikle muhalefet tarafından abartılarak gündemde tutulduğunun altını çizmek ve bu konuyla ilgili birkaç rakam vererek bugünkü yazımı noktalamak istiyorum. Önce şunu açıklamakta fayda var ki 3 Temmuz 2003 tarihinde çıkan kanuna göre, bir yabancı ülke vatandaşının Türkiye'den taşınmaz satın alabilmesi için Türklerin de o ülkeden satın alma hakkının -karşılıklılık esasının- bulunması gerekiyor. Ayrıca 30 hektardan fazla arazinin yabancılara satılması için Bakanlar Kurulu'nun izni gerekiyor. Bunun yanısıra Türkiye'nin 'güvenlik bölgesi' ilan ettiği yerlerden yabancıların taşınmaz mal alamayacakları da kanunda belirtilmiştir. Dolayısıyla vatanın satıldığı iddiaları yersizdir. Bu iddiaların yersizliğini görmek için Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'nün www.tapu.com.tr adresindeki internet sitesine girip şöyle bir sörf yapmak yeterlidir. Mesela yukarıdaki siteye girerseniz göreceksiniz ki, sadece 19 İsrailli 61 parça taşınmaz mal almış, tamamı 30 bin dönüm ve hiçbiri de GAP bölgesinde değil. Bu yaz gittiğim Antalya'da çok sayıda Alman'ın yerleştiğini tekrar görmüş oldum. Son bir yıl içinde 1376 Alman 2000 dönüm arazi satın almış. 2300 İngiliz'in aldığı toplam arazi tutarı ise 400 dönüm. Tamamı küçük işletme veya konut yahut yazlık amaçlı. Yani öyle stratejik bir tehdit ya da tehlike oluşturacak boyutlarda değil. Bizim vatandaşlarımız da o ülkelerde aynı şekilde mülk ediniyorlar. Hatta bizim vatandaşlarımızın o ülkelerde sahip oldukları hakları ve imkanları görenler bilirler ki bizdeki oralardakine nisbetle devede kulak değildir. Yani korkulacak bir şey yok.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |