AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
K Ü L T Ü R
Eleştiri (tenkid) nasıl canlanır!...

  • OSMAN AKKUŞAK
    Akademik tenkidle san'at ve edebiyat tenkidlerini birbirinden ayırmak lazımdır.. akademik eleştiri, bütün ilmî faaliyetler ve eserler için bahis konusudur.. tabiatiyle felsefeyi de bunun içine dahil etmek gerekir.. san'at eleştirilerinin içinde pek hususî (özel) bir mevkiye sahibolan edebî tenkid ise; şiir, roman, hikâye, tiyatro gibi nev'ilerin (türlerin) numunesi olan eserleri ölçüp biçmek ve gerçek değerlerini bulmakla mükelleftir..

    Münekkit, yeni deyişle eleştirmen, bir başka tabirle eleştirici veya eleştirmeci; idraki derin, eskilerin tabiriyle nüfuzûnazar (görüş ve bakış keskinliği) sahibi olmak zorundadır.. ayrıca edebiyat gibi, varlığın ve hayatın mahiyet ve manasını anlamak ve dile getirmekle mükellef lisan faaliyetinin güzelliklerini farkedecek bir kalp olgunluğuna ve bir kulak hassasiyetine de malik olmak mecburiyetindedir...

    Son günlerde bazı san'at çevrelerinde, günümüz edebiyatında güçlü eleştirmenlerin mevcut bulunmadığı hakkında görüşler serdedildiğini görüyoruz.. son yıllarda da; gerek şiir, roman, hikaye, hatırat, deneme; gerekse tarihi, siyasi, felsefi ve bilimsel eser türünde pekçok kitap yayınlandığına şahit oluyoruz.. okuyucu veya aydın kişilerin bu kadar eser çokluğu karşısında; değerli kitapları bulmakta zorluğa ve şaşkınlığa düştüğünü kabul etmek, yanlış olmasa gerektir.. çünkü onlara kaliteli kitapları haber verecek tarafsız ve işinin ehli münekkitlerin ve inceleyicilerin hizmetinden büyük ölçüde mahrum bulundukları görülmektedir.. dergi ve gazetelerde çıkan kitap tanıtımına ait yazıların birçoğu; okuyanlar üzerinde, dost ahbap işi, hatır yapmak üzere hazırlanmış metin izlenimi bırakmaktadır.. sistematik ve ciddi bir incelemeye dayanmadan yazıldıkları, ilk bakışta belli olmaktadır.. münekkit olmak için gerekli evsafa ve güce sahip bir edebiyatçı için de, eseri incelemek ve hakkında yazı yazmak; gerçekten zor ve çetin bir iştir.. onca meşgale arasında vakit bulup kitabı okuyacaksınız.. sonra da tesbitlerinizi bir dergide veya gazetede neşredeceksiniz.. sonunda da sadece edebi bir faaliyetin verdiği hazzı tadacaksınız.. ayrıca dergiden veya gazeteden aldığınız küçük bir telif ücretiyle yetineceksiniz.. çoğu zaman onu bile talebetmekten sıkılacaksınız…

    Şimdi.. söyleyecek şudur: bu işin bir maddi ve manevi maliyeti ve ekonomik bir değeri vardır.. kitap yazanlar veya yayınevleri; tarafsız, ilmi çalışan eleştirmenlere kitapları hakkında "inceleme raporu" hazırlatmalı ve raporun ücretini de ödemelidirler.. hâa.. eleştirmen, dolgun ücreti aldı, medihkâr bir rapor yayınladı.. o zaman ne olacaktır?.. o zaman da para için yazılan raporun çürüklüğü, yanlışlığı başka bir eleştirmen tarafından deşifre edilecek, gözler önüne serilecektir.. eleştiriyi eleştiren yazının ileri sürdüğü deliller ve tezler eğer yanlışsa, ilk raporu yazan cevabını verecek ve gerekli açıklamayı yapacaktır.. gerçek; münakaşa ve müzakere neticesinde ortaya çıkacaktır.. kaldı ki aklı başında hiçbir kalem, kalitesiz bir eseri methetmeye kalkışamaz…

    Münekkit, çalışmasının hakkını almadan kalem oynatmamalıdır.. ayrıca hayran olduğu, çok takdir ettiği bir kitap hakkındaki görüşlerini kendiliğinden yazmasına da elbette ki kimse karışamaz.. bence gazete, dergi ve yayınevi yöneticileri ve medya; eleştirmenlere hak ettiği ücreti ödemelidir.. sosyete ve televole muhabirlerine, çeşitli sunuculara nasıl bol para veriyorlarsa, biraz da ilim ve san'atın bereketlenmesine ve ciddiyet kazanmasına katkıda bulunmalıdırlar.. ticari menfaatleri de bunu gerektirir!...



  • 6 Aralık 2004
    Pazartesi
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED