AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
S P O R

Fransa'yı ezdik

Kuala Lumpur'da doğrusunu isterseniz büyük işler oldu. Türkiye'nin yıllardan beri hazırlandığı, gayret gösterdiği dünya şampiyonluğuna 'ev sahipliği' sonunda gerçekleşti.

Aslına bakarsanız, büyük ve önemli bir iş. Malezya'ya gelmek dahi, yani ilk üç ülke arasına katılmak da önemli bir işti. Dünya ülkeleri içinde çok iyi bir politika uygulayıp, Kuala Lumpur'da üç aday arasında girmek, -hakkını verelim ki- emeği geçenler için, bir olağanüstülük...

Kuala Lumpur'da dediğimiz gibi çok iyi işler oldu. Biz işin başında sanıyorduk ki, dünya şampiyonasına evsahipliği çantada keklik. İşin aslı pek öyle değilmiş.... Çünkü Malezya'ya güçlü ve önemli kişileriyle adeta çıkartma yapan Fransızlar ve Sırbistan Karadağlılar, işe o kadar çok asıldılar ki, sormayın gitsin...

Karar öncesinde yapılan son toplantılarda, çantada keklik bildiğimiz ev sahipliğinin, aslanın ağzında olduğunu hissettik. Her köşede yapılan ayrı bir kulis, her köşede yapılan ayrı bir politik çalışma, son final toplantısı öncesinde, son derece etkiliydi.

Türkiye, bu işin içinden alnının akıyla çıktı. Emeği geçenler, ne kadar övünürse övünsün, haklarıdır.

Kuala Lumpur'da önemli olan bir hadise daha vardı... Son elemede, Fransızlar'ı geçmek, -tabir yerinde ise- muhteşem bir olaydı. Çünkü ilk turda, Tükiye 7, Fransa 8, Sırbistan Karadağ 4 oy almışlardı. Bu, kimseye yetmedi. En az oyu alan Sırbistan Karadağlılar'ın elenmesinden sonra, Fransa 2010' daha yakın görünüyordu ama, Türk delagasyonunun her türlü sonuca karşı yaptığı alternatif politika burada kendini gösterdi. Türkiye, Fransa'yı son oylamada 10'a 9 geçerek 2010'un evsahipliğini kazandı.

Spor yaşantımızda, güzel sonuçlara sevindiğimiz olaylara çok şahit olduk. Kuala Lumpur'daki dün yaşadığmız bir başkaydı doğrusu. Ülkemizin adının açıklandığı o saniyede, havalara fırlarken, Fransız ve Sırbistan Karadağlılar'ın adeta yere yapıştıklarını sevinçli gözlerle izledik. Öylesine çökmüşlerdi ki, belki sadistlik olacak ama, onların bu çöküşü sevincimizi bir kat daha arttırdı.

Fransa karşısında alınan bu zaferin Türk insanı için ayrı ve çok özel bir değeri vardı.


6 Aralık 2004
Pazartesi
 
TURGUT KOLOĞLUGİL


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED